*

  • izmir trafik vakfına ait çekici sürücülerinin ve araç çekim işlemini yapan kişilerin işlerini düzgün yapmayıp çektikleri araçlara zarar vermeleri sonucu oluşan rezalettir. (burası özet kısmı, gerisini ayrıntı)

    ekleme: destek verirseniz çok sevinirim. başlığın ilgi çekmesinin benim yasal sürecime bir katkısı olmayacak ama belki izmir trafik vakfı'nın daha özenli iş yapmasını sağlayabilir.

    öncelikle başlığı açmamın sebebi dikkat çekmek değil. zaten 2007'den beri yazdığım ya da açtığım başlıklara bakabilirsiniz öyle bir derdim yok. başlığı bir gün sonra açmamın sebebi de karakola ifademi bugün vermiş olmamdır.

    aracı çekilen kişileri bilgilendirmek ve yapması gerekenleri (bence yapılması gerekenler) bu başlık altında yazmak istiyorum.
    *çekilen aracınızın sağında solunda çizik, göçme var mı dikkatlice bakın
    *aracınız forklift tarzı bir çekici ile çekildiyse çamurluğunuzun alt kısımlarına ve tamponların tekerlere yakın kısımlarına bakın
    *klasik tekerlerden bağlamalı çekici ise çamurluklarınızın her yerine dikkat edin ve aracın tavanına bakın göçük ya da çizik var mı diye
    *eğer aracınızda bir hasar varsa aracı çeken kişilerden aracınızın çekilmeden önceki fotoğraflarını isteyin ya da en azından fotoğaflara bakın ki hasar öncesinde mi varmış sonrasında mı
    *anladığım kadarıyla fotoğraflar araç çekilmeden önce çevreyi de kapsayacak şekilde çekilmeli. yakın çekim ve sadece hasarın olduğu resim varsa resmin çekiliş saatine bakın.
    *aracın hasarlı yerlerinin resimlerini mümkünse yüksek çözünürlüklü videosunu çekin.
    *155'i arayıp tutanak tutturmak üzere polis çağırın
    *karakola gidip ifade verin

    şimdi hikayeye gelelim.

    son zamanlarda bornova'da sürekli bir yerlerden araçlar çekiliyor. ben de aracımı yanlış yere park ettim ve bir kafede oturuyordum. aracın çekildiğini görür görmez aracımın yanına gittim ve indirmelerini istedim. aracı yalnızca çekmekle yükümlü kişi "aracınız trafikten men edildi, hitap beşyıldız otoparkına gelin alın" dedi ve aracı çekiciye yerleştirip yoluna devam etti. ilgili polis memurundan rica ettiğimde ise evrekları çekiciye teslim ettiğimi artık geç olduğunu söyledi.

    trafik denetleme ilçe müdürlüğüne gidip aracı otoparktan almak için gerekli işlemleri yaptım ve otoparka gittim. aracı görmek için teslim aldığıma dair belgeleri imzalamam gerektiğini söylediler. çok da üzerine düşmedim bu durumun. imzaladım ve aracın yanına gittiğimizde aracın sağ arka çamurluk ve sol ön çamurluğunun hasarlı olduğunu gördük. otopark görevlisini çağırdık, durumu anlattık ve aracın önceden hasarlı olduğunu söyledi. ben de aracın hasarlı olmadığı konusunda ısrar ettim. hasarlı görüntünün fotoğraflarının olduğunu ve otoparkta fotoğraf çekilmediğini, zaten kamerayla izlendiğini falan anlattı görevli. neyse fotoğrafları görmek için çekicinin otoparka gelmesini bekledik.

    rezalet buradan sonra başlıyor.

    çekiciden sorumlu kişiler geldiğinde hasarı gösterdik. önceden hasarlı olduğunu söylediler. fotoğrafları görmek istediğimizde pek istemeyerek de olsa gösterdiler. aracın 4 cepheden fotoğrafları vardı ancak hasar görünmüyordu (araç siyah olduğu için diye düşündük önce) ardından yakın çekimde aracın hasarlı fotoğrafını gördük. "bakın işte aracınız biz çekmeden önce de hasarlıydı" dediler. fotoğrafı biraz daha incelediğimizde geniş açıdan çekilen yerdeki zemin ile hasarlı yerde çekilen yerin farklı olduğunu fark ettik. böyle birşeyin olmayacağını, resimlerin hepsinin orada o an çekildğini söylediler. resimlerin çekildiği telefonu resimlere daha yakından bakmak için ve resimlerin çekiliş saatlerine baktık. hasarlı resmin yaklaşık 20 dakika sonra olduğunu gördük. bunu söylediğimizde ise "bilmiyoruz" dediler.

    aracın resimlerini çektim ve 155'i arayıp tutanak tutturmak üzere bir ekip istedim. 5 dakika sonra otoparkın sahibi olduğunu söyleyen birisi geldi ve durumu ona da anlattık. otopark sahibi olduğunu söyleyen kişi de böyle birşeyin kesinlikle olamayacağını söyledi. çok uzatmadık, polisi bekleyeceğimizi söyledik. otopark sahibi polisin onu aradığını ve gelmeyeceğini söyledi. inanmadığım için tekrar 155'i aradım ve böyle bir şeyin mümkün olup olmadığını sorduğumda polisin yolda olduğunu ve adamın yalan söylediğini söylediler.

    otopark sahibine polislerin yolda olduğunu bekleyeceğimizi söyledik. bu sefer otopark sahibi araca kendilerinin hasar vermediğini ama yine de 3. sanayide aracın hasarını gidereceklerini, tutanak tutturmamıza gerek kalmadığını söyledi. araca siz hasar vermediyseniz niye böyle bir iyilik yapıyorsun sorusuna ise cevap vermedi haliyle. bize otoparkın dışında beklememizi söyledi ve otoparktan çıkardı.

    çok uzatmayacağım, polis "yoğunluktan" dolayı 160 dakika (~2.5 saat) sonra geldi. bu süre zarfında 10-11 kere 155'i arayıp ekibin durumunu sordum, birkaç kere daha anons ettirdim vs. polis geldi aracın resimlerini çekti ve tutanak tuttu ben de bugün ifademi verdim, şikayetçi oldum.

    ekleme: araçtaki hasar büyük değil ancak bu çekim işleminin özensizce yapıldığı gerçeğini değiştirmiyor ne yazık ki.
    aracı park ettiğim yol üstünde bir tarafta park yasağıyla ilgili tabela yoktu. benim park ettiğim yerde ise park yasağı varmış ve önünde ağaç olduğu için tabelayı görmedim. tabi bu park cezasını hak etmediğim anlamına gelmiyor.
    son olarak trafik vakfı terörü
  • peşinin bırakılmaması gereken rezalettir. bir de kandırmaya çalışmış sahtekarlar. sonuna kadar gidin malınıza haksız yere zarar verenlerden hesabını sorun.
  • kamu hizmetinin ahlaksizlarin elinde oldugu ulkede sasirtmayan olaydir.
  • bu arkadaşlar bazen kaldırıma çok yakın park ettiğinizde sağ ya da soldaki iki tekerleğe kancaları takıp aracı önce dışarı çekiyorlar. dışarıdan görünen hasarlardan ziyade bir de aracın yürüyen aksamına verdikleri zararlar var ve araç yürümeden fark etmek mümkün değil. acil olarak bu arkadaşlar için bir önlem alınması gerekiyor.

    (bkz: hayvan)
  • olayın gerçekleştiği yerin türkiye sınırları dahilinde olmasından mütevellit, böyle bir şey kesinlikle mümkün değil dendiği anda aslında mümkünden öte gerçek olduğu anlaşılan rezalet. ayrıca helal olsun lanet olsun diye basıp gitmek yerine saatlerce bekleyip de hakkını arayan vatandaşa.
  • güzel sonuçlanmasını dilediğim olay diyeceğim de arabaya olan olmuş zaten. ha tazminat davasıyla yenisi aldırılabilirse o ayrı tabii. geşmiş olsun.
  • mevzu bahis bölgede çekilen pek çok araca şahit olmuş biri olarak söylemeliyim ki gediz caddesi, mustafa kemal caddesi, süvari caddesi (vb bornova dar sokakları) üzerine araba park etmeyin en az 10 tane çekici pusuda bekleyip gördüğünü götürüyor ( tüm gün bu çekici sirkülasyonu devam ediyor) ve öyle böyle değil paldır küldür koyuyorlar çekiciye. kaç defa şahit oldum arabaları kaldırışlarına, oyuncak araba taşır gibi güvenlik sıfır.

    yasak yerlere park etmeyin iki adım yürümemek adına maalesef zararı size patlıyor.
  • türkiyede işlerin türk mantığıyla yürüdüğünün bir göstergesidir. önce biz yapmadık, sonra bilmiyoruz, sonunda polise gerek yok biz öderiz. mekan izmir bile olsa durum bundan ibaret. işgörenlerin kurumsallığında mı sıkıntı var yoksa millet olarak fazla mı lakaytız anlamadım.

    kurtlar vadisinin 1. sezonunda safiye karahanlı türkiyeye ödev için geldiğinde çektiği fotolar yüzüne karakola götürülmüştü. polis amiri ona "biz ne kadr batılı da görünsek doğulu bir milletiz" demişti. ne batılılaşmayı becerebildik ne doğulu kalabildik.

    işini düzgün yapmayan kişi ve kurumlar aleyhine caydırıcı yaptırımların olmadığı ülkemde böyle rezaletlere çare nedir? neden işgörenler işlerini düzgün yapmaz? cidden sıkıldım bu ülkeden. umarım mağdur kişi mağduriyetinin sonucunu lehte alır ve muhatapları hakettikleri yaptırımla karşılaşır.

    sapıkların saygın tutumdan beraat ettikleri ülkemden çok şey istiyoruz galiba.
  • aman her yer rezalet oldu, okumaya üşendim
  • bir relatos salvajes (wild tales, asabiyim ben) hikayesidir.

    sezardan sezarcılığı, kesinlikle işini düzgün ve hızlı yapmak ya da saygılı olmak konusunda değil; sadece, insanların yüzüne kural çemkirmek, mesai saatlerini haykırmak, yardımcı olmamak için özel bir çaba sarf etmek gibi konularda kendisine motto edinmiş yüce türk devleti görevlisinin, eline geçirdiği ufacık bir yetkiyi kötüyü kullanması, bunun üzerinden kendisini zavallı bir şekilde yüceltme çabasıdır.
hesabın var mı? giriş yap