7 ocak

• osmaniye'nin kurtulus günü.
• julian takvimine göre ortodokslar için isa günü.
  bugünde hamurun içine bir bozuk para koyup, ekmek pişirmek ve ardından bu ekmeği yemek geleneği vardır. bozuk para kime çıkarsa, bu kişi o yıl çok şanslı olacak demektir.
• doğum günümdür. banka ve kurumlardan başka kimse hatırlamadı lan.
• illicit encounters adındaki ingiliz bir çöpçatanlık sitesine göre çiftlerin birbirini en çok aldattığı tarihmiş.http://www.haberturk.com/…-bugun-aldatilabilirsiniz
• ortodoks rusların kutladığı noel bayramı.
  
  ortodoks dışında kalan hristiyanlar 25 aralıkta merry christmas diye kutlarken, ruslar, s rojdestvom diyerek kutlarlar. julian takvimine göre de 14 veya 15 ocak yeni yıldır.
  
  inanlar için 7 ocak - 14 ocak arası yapılacak papaz büyülerine dikkat.
• ilişkilerin en çok bittiği tarihmiş, haberlerde izlemiştim. hatta tam da geçen sene bugün sabah haberlerinde. ve işin ilginç yanı sevgilimle ayrıldığımız tarihin de 7 ocak olması
• bugün doğanın oğlak burcu olduğu tarih.
  ayrıca yılbaşına çok yakın bir tarih olduğu için, doğum günü ve yılbaşını birleştirip tek hediye verirler bu garibanlara.
• onlarca banka,kurum,vakıf ve internet sitesinden doğum günü kutlama mesajı ve maili aldığım, rusya'daki arkadaşlarımın her sene tatil nedeniyle istanbul'da bulunduğu ve mutlaka karaköy'de rus ortodoks kilisesi yakınlarında bir mekanda buluştuğumuz gündür.
• yeterince olay yaşayıp yakın gelecekte artık takvimdeki her günün bir terorist eylem, bir suikast, bir ölüm, bir hüzün, bir yas ile hatırlanacağı miladi takvimden bir gün.
  la 15 sene öncesine kadar bi kabotaj bayramı bi anneler günü bi babalar günü bilirdim.
  şimdi hergün bir anma ve yas günü.
• ms. 87 - mayıs
  on bin atlı süvari peşimde,
  dört nala ra-ihym kalesine doğru ilerliyorduk,
  zaman dar, hava sıcak ve ceplerimiz boştu,
  susamıştık ve endişeliydik.
  nihayetinde vardık kaleye,
  diğer on bin süvari kalenin kapısından geri döndü, bir tek ben girdim içeri.
  sıcak bir mayıs gecesi gelmiştim buraya,
  ve hiçbir fikrim yoktu neden orada olduğuma dair.
  uzunca bir geçitte yürüdüm sağ tarafımda bir ayna vardı,
  aynada kendimi gördüm,
  beyaz ve sevimsizdim, hatta iğrenç bile denebilir.
  ******
  ms. 88 - ocak/6
  hava çok soğuk ve kaledeki son günüm,
  beyaz ve sevimsiz bir süvari olarak girdiğim bu kaleden ete kemiğe bürünüp çıkacağım,
  kalenin dışında bir kıyamet kopmuş ki, tarifi mümkün değil,
  içeride hepimiz çok korktuk.
  dev salonun ortasında bir ben varım,
  bir de etrafımda uçuşan melekler.
  son talimatları veriyorlar bana;
  "sen güçlüsün, sen çok güzelsin, sen başarırsın" gibi telkinlerde bulunuyorlar,
  saatler ilerliyor, ama kapı açılmıyor bir türlü,
  zamanın böyle yavaş ilerlediği başka bir an hatırlamıyorum...
  ara ara gelen çığlıklar beni öyle ürküyor ki, etrafımda uçuşan meleklere ağlayarak; "beni bırakmayın gitmek istemiyorum" dedim,
  gülümsediler, "gideceksin ve her şey harika olacak" dediler.
  6 ocak gecesi başlayan bu veda seremonisinin sonuna geldiğimi hissettim,
  takvimler 7 ocak'ı gösteriyordu, geceydi,
  bir bıçak darbesi aldım elime ve başıma.
  çok canım yansa da sesimi çıkaramadım,
  bacaklarımdan tuttu bir adam beni,
  kalenin dışına çıkarıp tokatlamaya başladı,
  bunu neden yapıyordu o an anlamamıştım,
  çok sonradan anlattılar bana, ölmüşüm ben...
  ölmüştüm evet, ölü geldim ben bu dünyaya, 7 ocak'ta.
  şu etrafta uçuşan küçük melekler döndürmüş beni hayata.
  yirmi altı saat uğraştılar beni bu dünyaya getirmek için.
  geldim, herkese merhaba!
  ******
  yaralı ve yarı ölü başladım hikayeye,
  bugün benim doğum günüm,
  kimseye sormadıkları gibi bana da sorulmadı hiç; "şöyle bir gezegen var arzu eder misiniz?" diye.
  tanrıya bu konuda kırgınım, o kadar tanrısın yani istediğini yaratabiliyorsun falan,
  yahu hiç sorulmaz mı "bak kulum bu katalogdan seç birini işaretle seni oraya göndereyim"
  yani ben tanrı olsam öyle yapardım, sempatik bir tanışma olurdu hem.
  her neyse geldik işte, gitmek için.