• teşbih sanatının mükemmel kullanıldığı (özellikle son bölümünde, bitme noktasındaki aşkını futbol durumları/pozisyonları ile anlatılışı) ve yaylıların epey hüzünlü bir hava kattığı müziğiyle albüm*ün açılışını yapan cenk taner şarkısı:

    n’aber nasıl gidiyor? iş güç, aşk güç, e hayat?
    ne kadar neşeliydik namlu önünde, bir kaplan gibiydik pençeleri açık
    her daim çıkardık beton evlerden her daim kaçardık kağıt kafeslerden
    bomba altında siviller gibi, ne olduğunu anlamadan.
    aslanları bile avlıyorlar, sen ki bir kuştun nadir, narin

    kafeiniydin kahvenin, geç saat dostuydun bu şehrin
    tadına hiç varamadın amatör aşkın, amatör aşkın
    amatör ruha hijyen gerek,
    alet gerek, tesis gerek, ödenek gerek

    bu acil servislerde, adını unutmaya devam ediyorum.

    bir maçın son anında, kasti tekmeler diyarında
    koşuyorum kırmızı kartlara doğru
    kaçıyorum şahsi verkaçlarla
    festival zamanı istanbul’da
    bizimkisi resital olsa olsa

    bu puslu sabahlarda, adını unutmaya devam ediyorum.

    durmaz yanyana,
    gözyaşı ve bavul asla.
  • tek başına çıkılan bir uzun yolun başlangıç marşı gibidir bu şarkı..
  • kardeşimin bana '' cenk taner görse çok mutlu olurdu '' dedirtecek kadar güzel çalıp söylediği şarkı.sabiha gökçen havaalanı'nda cenk taner ile karşılaştığımızda kendisine '' kardeşimle solo albümünüzde en sevdiğimiz şarkı bu! '' demiştim.gülümsedi ve '' benim de!...'' dedi.
  • acı çekmeye devam ediyorum, diye de okunabilir.

    muadili için (bkz: karılmış harcımız yalnızlıktan)
  • adını unutmaya devam ettiğim şarkı.
    ha bu arada "aslanları bile avlıyorlar, sen ki bir kuştun nadir, narin" cümlesine konan kuşun kanarya olduğunu da söylemeye gerek yoktur sanırım.
  • adını unutmaya devam ediyorum, sahi neydi adın?

    adın bahar olsun mu mesela? hani gülüşünde çiçekler açan desem, ve çok bilmiş abiler kızsalar bana.
    ne tipik bir cümle, nasıl klişe. ah bu şiirsel anlatımlar bizi öldürecek deseler ya boyuna.

    gülüşünle çiçekler açardı evet.

    adın elif olsun, seninle başlayayım her cümleye, alfabemin ilk harfi, a yerine adın.

    adını unutmaya devam ediyorum. az kaldı, kendimi unuttuktan az sonra. şok bir haberle bildirecekler, merkez üssü ankara olan, yedinoktabilmemkaç şiddetinin asla yetmediği bir deprem ayrılık.

    acılarımı sarmaya yetecek mi adını unutmak. hiç sanmıyorum.

    adın dilimde dua.
    amin.
  • adını unutmaya devam ediyorum, şimdiye kadar hiç söylemediğini önce unutabilmek koşuluyla.
    önce adını tahmin etmeye çalışıyorum, o kadar güzel bakıyorsun ki, amortiyi kaçırıyorum.
    adını öğrenmeye çalışıyorum. öyle çaktırmıyorsun ki, senden nefret ediyorum.
  • çünkü herşey bir adı beyninize ve yüreğinize kazımanızla başlar diyen şarkı. hayat ise, iki ad arasında yolculuk gibi.. unutmadan olmuyor...
  • her seferinde ne kadar neşeliydik "namlı" önünde diye anladığım akmar yanındaki namlı marketin önünü kastettiğini sandığım elbette sonraki kısımdaki sözlerle ilişki kurmaya çalışmadığım şarkıdır:

    http://www.youtube.com/watch?v=jzykz2yvjbw
  • (bkz: marş)
hesabın var mı? giriş yap