• (bkz: ags)
  • kimilerince her yıl aynı esprileri tekrar etmekle suçlanmasına rağmen,gecenlerde bir derste söylediği ''kalkın ey ehl-i vatan dediler kalktık,yerimize başkaları oturdu'' özlü sözüyle tüm sınıfın katılmasına sebep olmuş saygıdeğer hocamız.mübarek insandır kendisi,sevgi gürana da bin basar ayrıca.
  • ötüken yayınlarından güzel bir portre kitabı çıkmıştır ama asıl önemli kitabı, diğer eserlerinin yanıda sabri ülgener hakkında yazdığı kapsamlı biyografidir. sırf bu kitap yüzünden gelecek nesiller kendisine dualar edecektir. sabri ülgener hocanın hayırlı talebelerinden biri olduğunu, biz gencecik ölümlülere memlekette böyle bir zat-ı muhteremin yetiştiğini anlatmıştır. ellerinden öperiz.
  • istanbul üniversitesi siyasal bilgiler fakültesi'nde türkiye iktisat tarihi dersleri vermektedir profesör. eğlenceli, esprili ders anlatırım ben iddiasındaki sayar, asistanlarını sitcom'lardaki kahkaha efekti gibi kullanır. yaptığı iyi / kötü her espriye yarılır bunlar. her cümlesinin sonuna ''anlatabiliyo muyum'' sorusunu ekler. osmanlı ve osmanlıca'ya olan düşkünlüğü gözlerden kaçmaz, sık sık eskileri yad eder. tip olarak oktay sinanoğlu'nu andırır, dersleri sıkıcı geçmez. olur olmaz yerde ''biz heybeli'de her gece mehtaba çıkardık'' diyen yahya kemal'e ''her gece mehtabı nerden buluyosun ulan'' diye çıkışır bir de.
  • bir dersinde nazım hikmet için "iki tık tık, bir şık şık ile meşhur olmuş çiçek böcek şairi" demişliği vardır, bendenizin de aynı derste kendisine fena halde ayar vermişliği. öyle bir tartışmıştık ki cumhuriyet dönemi türkiye şiiri üzerine, "ne yani benim size bir şeyler empoze etmeye çalıştığımı mı düşünüyorsun?" demek zorunda kalmıştı. evet, ags bir fikir empoze etmeye bayılır. kendisi lise öğrencisinden farklı olmadıklarını düşündüğü 80 sonrası apolitik üniversite talebesi tipolojisine hayrandır. o söylesin, karşıdaki dinlesin, diğeri de gülsün. ama kimse bir anti tez üretmesin, bunu kendisiyle tartışmasın. düşünsenize dersinde öğrencilerine sadece fuzuli ve yahya kemal beyatlı okunması gerektiğini, cumhuriyet dönemi türkiye şiirinin ise bir boka benzemediğini filan söyleyen bir profesörden bahsediyoruz. bizim o tartışmamızın ardından üst üste beş hafta sınıfa kendisi ile ilgili yazılan övücü yazıları getirmiş, hepsini teker teker okumuş, arada bir "bak ne demişler görüyor musun?" demiştir gözlüklerinin üzerinden bana bakarak:

    -bak şimdi deepdiver, bu da benim kitabım hakkında new perspectives quarterly* dergisinde çıkan yazı. görüyor musun, ece ayhan da kimmiş?

    ben de kendisine ece ayhan tarafından yazılan çanakkaleli melahate iki el mektup adlı düz şiir kitabındaki ekonomik şairanelikten bahsederdim.
    (bkz: #2799786)

    bu ancak şunu da söyleyeyim, sayemde 1996 yılı içerisinde derslerine ilgi artmıştı, ratingi acayip yükselmişti. keşke hep böyle tartışmalara açık olsa. ama daha ilk tartışmanın ardından sınıfı terkedip gitmişti. ülgener'de kalmıştır kendisi, ne yazık ki bir adım gidememiştir ileri doğru.

    meraklısı için not: prof. sabri ülgener, nazım'ın kuzenidir. siyasi görüşleri nedeniyle ikisi birbirinden hiç hazetmez. bu nedenle ags de nazım'ı sevmez. bir şairi sevmemek... bir dönem şiirini yok saymak için böyle gerekçe olabilir mi?
  • "su gordugunuz kirk kusur bilmem kac televizyon var ya... aralarindan sadece ikisi dogru soyluyor: national geographic ve discovery channel. ha bi de kurtlar vadisi var tek basina..." demisligi vardir.

    ayrica (bkz: of course my horse)
  • benle kimse tartışamaz benim bilgime sahip değilsiniz, ben bilgimle tokatlarım, öyle rastgele konuşamazsınız tarzı ilk hafta yaptığı derse giriş konuşmasından daha doğrusu ayar vermesinden sonra kendisi hakkında ip uçları vermeye başlar. bir dersi diğeriden farklı olmaz,olamaz. her ders aynı örneği verir, şöyle ki: "adam bi balinanın yörüngesini bulmak için 3 sene aynı hayvanın peşinden gidiyor. biz de kim yapmış bunu?" diyerek devamlı national geography ve discovery channel ı örnek verir. her ders ama her ders maddeye dokunmak lafını etmezse orta yerinden çatlayacağına inanırsınız. bi de her konuyu dine bağlaması ve dini terimlerle açıklaması vardır ki çekilmezdir. bu noktada sevgi güran tercih edilesidir, en azında bi seksapalitesi vardı canım! duvara bakarak ders anlatırdı falan ama iyiydi yani kendisi.
  • dört sene boyunca geldiği derslerde aynı çerçevede ders anlatan hoca. iktisada giriş, türk iktisat tarihi, türk iktisat tarihi düşüncesi şu anda aklıma gelen dersleri. ilk kez dinleyince evet hoş güzel ama daha sonra aynı şeyleri tekrar tekrar dinlemek sıkıyor , bir şey katmıyor insana. kendisi öğrencilerle tartışmayı pek sevmez. aynı dönemlerde ders aldığım yavuz cezar ile mukayese edince keşke bütün iktisat ve tarih derslerimize cezzar gelseymiş demiştim ve hâlâ diyorum...
  • türkiye ve dünyadaki iktisadi düşünce temelini en iyi kavrayan ve günümüz ile bağlantısını kurarak çözümleyebilmiş bir insandır. edebiyat konusunda da derin bilgisi vardır. nazim hikmet ve cumhuriyet dönemi şiiri ile ilgili düşünceleri tamamen gerçektir.
hesabın var mı? giriş yap