• -bahçeli ve garajlı geniş bir ev.
    -evin mutfağında kordonu çekmekten neredeyse beş metreye ulaşmış duvara sabitlenmiş telefon.
    -bira eşliğinde tv de basketbol veya beyzbol seyreden evin resisi ve buna eşlik eden işyerinden arkadaşları.
    -evin asi kızı ve bunun babasına adıyla hitap eden sevgilisi ve buna birşey demeyen geniş bir baba.
    -sürekli eve girip çıkan bir komşu veya büyük ebeveynler.
  • -televizyon karşısında duran rahat bir kanepe
    -mısır gevreği yiyen bir ergen
    -pancake yenilen bir kahvaltı sofrası
    -içinde ilaç bulunan bir banyo dolabı
    -uzaktan gelen sinir bozucu akrabalar
    -pizzacı çocuk

    edit: imla
  • drama klişeleri ve sit-com klişeleri olarak ikiye ayrılsalar da...
    - hemen hemen her ırktan bir karakter, bir çinli, bir yahudi, bir zenci vb...
    - adam öldürmeyen zenci, öldürse bile ondan kötü beyazın var olması.
    - arkadaşın sevgilisi ile beraber olma...
    - boşanmış karı - koca ve sorunlu çocukları
  • -şişko tembel koca ve dünya güzeli karısı
  • okula gitmeden önce kahvaltı masasında oturan babasını dudaktan öperek evden ayrılan ergenlik çağındaki kız.
  • küçük yaştaki kizin ergenlik problemleri ve ilk kez erkek arkadaşıyla dışarı çıkma gecesi öncesi evde baba ve anne'nin özgür arkadaşları yahut kardeşiyle yaşanan tartışma sonrasında babanın kızının dışarıya çıkmasına izin vermesine müteakip eve gelen erkek arkadşın kızdan yaklaşık 10 yaş büyük ve serseri olması, klasik bir aile sitcomu klasiğidir.
  • bu kli$elerin bir kismi "goreceli"dir. ornegi turk dizilerinden verelim. yuzbin turk dizisi de izleseniz; sehpa uzerindeki dantel, antredeki yanyana dizili misafir terlikleri ve balkondaki cop kutusu size batmaz. zira boyle bir ulkede ya$iyorsunuz. standard bunlar. elin gavuru izleseydi her seferinde $a$irirdi ve "turk dizisi kli$eleri" derdi yani. imdi amerikan dizilerinde gozuken bazi "kli$eler" de boyledir. adamlarin ortami gercekten boyle ne yapsinlar.
  • diyalog halinde iki insan karşılıklı dururken taraflardan birisi karşı tarafa birşey söylemek ister ama diğer taraf boş boş konuşmaktadır. bu boş konuşmaların ardından tasa sahibi kişilik bir anda bağırarak karşı tarafın sözünü keser ve diğer taraf ters köşe olarak ağlamaya başlar.

    - ben şimdi banyo dolaplarını değiştiriyordum ardından usta geldi ve bana ne kadara mal ettiğinizi biliyor musunuz diye sordu, ben de ahhh bu dolaplardan ne kadar çektik bilemezsiniz dedim ve bir parça cornflakes hazırlayarak olay yerinden uzaklaştım. tam da o anda...

    - yeteeeeeeeeeeeeeeeeeeer. ben ayrılmak istiyorum.

    yada

    + sen her zaman sorumsuz biri olarak kaldın bu hiç ama hiç değişmedi, çocuklarına dahi zaman göstermekten aciz bir zavallısın sen bunu biliyor muydun jack? hadi bir şeyler söyle bana savun kendini ama sende nerde o yür...

    +bittiiiiiiiiiii. işten ayrıldım. bana ne yapmam gerektiğini söylemeyi bırak artık.
  • bir bölümde başına gelen pişmiş tavuğun başına gelmeyen, ama bir şekilde kurtulan ana karakterin sonraki bölümlerde sanki hiçbir şey olmamış, ya da "bizim hayatımız aksiyon olmuş" dercesine başına gelenler sıradan şeylermiş gibi hayata her zamanki gibi devam etmesi, sonraki bölümlerde yine müthiş badireler atlatmasına rağmen kafayı yememesi, aksine her bokun kendisini bulmasını müthiş bir olgunlukla karşılaması, hatta doymayıp "nasıl olsa ölmüyorum" gibilerinden gözü kara hareketlerde bulunması.
hesabın var mı? giriş yap