• ankaraya ilk kez gelen ya da gelip de gezmeyen birinin yapacağı ankaranın ruhunu anlatan bir tur. öncelikle ulusla başlanabilir gündüz gitmek daha hayırlı. ulus zaten ankara kalesi falan derken bir öğleden önceyi alır. esnaf lokantalarında bir öğle yemeği sonrası kızılay. kocatepe camii, karanfil, konur, sakarya diye gider bir sürü saat. sonra tunalı... tunus, bestekar, arjantin gezilip güzel mekanlarda ankaranın gece hayatının tadına bakılabilir. 2. gün atatürk orman çiftliğine gidilip hayvanat bahçesi gezilebilir. kesinlikle bir aoç dondurması yenmeli ve sütü içilmelidir çünkü sadece ankarada var. ardından bahçelievler 7.caddede gezip güzel bir yerde soluklanıp anıtkabire gidilir. akşam olunca da park caddesine gidilsin en iyisi. 3. gün de atakuleye gideriz ve sonra da etnografya müzesi başka bir gün de gölbaşı güzel olabilir biraz uzak olduğu için tüm günü ayırdım. şimdilik aklıma bu kadarı geldi gelenleri de 4 güne sığdırdım ama biraz hızlı yürüyorum ben... zaman çoksa daha geniş geniş gezilesi mükemmel şehirdir aslında.
  • bir elin parmaklarının sayısı kadar mevcut olan bu yerleri 3 günde gezip bitirmemekte fayda var. ankara'ya yeni yerleşmişseniz bu şehirde yapabileceğiniz her şeyi 3 günde tüketmemelisiniz, ruh sağlığınız açısından böylesi daha faydalı olur. bakınız; züğürt tesellisi.
  • üçüncü gün boğulduğunuzu hissettiğiniz an kendinizi samanpazarı'na atınız efendim. bedesten'de türk kahvesi içiniz ve bir ametist kolye alınız. kirit cafe'de öğle yemeğinizi yedikten sonra gramofon cafe'de plak eşliğinde çayınızı içiniz. ikindi gibi de pirinç han'da patlıcanlı gözleme yiyiniz.
  • hafif açsanız ve mükemmel bir dürüm yemek istiyorsanız küçük esattaki aspava'ya mutlaka uğrayın.tabi beni dürüm kesmez diyenler için harika lezzetlerin ortak noktası park vadideki tavacı recep şiddetle tavsiye edilir.yemekten sonra 1 saat yerinizden kalkamamanız normaldir o yüzden kesinlikle panik yapmayınız. bunların üzerine balgat'taki nezih kahvehanesinde mükemmel bir nargile ve ballı limonlu o efsane içeçek harika olur.
  • -anıtkabir (anıttepe)
    -türk hava kurumu müzesi (tandoğan)
    -türkiye cumhuriyeti devlet demiryolları müzesi (tandoğan)

    ulus:
    -anadolu medeniyetleri müzesi
    -cumhuriyet müzesi
    -etnografya müzesi
    -roma hamamı açıkhava müzesi (caracalla hamamı)
    -ankara resim heykel müzesi
    -hacı bayram camisi ve türbesi
    -augustus tapınağı
    -tulianus sütunu
    -ankara kalesi
    -saman pazarı
    -suluhan
    -çengel han rahmi m. koç müzesi
    -ahi evran camisi
    -aslanhane camisi
    -iki şerefeli camii
    -hacı musa camii
    -taceddin camii ve dergahı
    -karacabey hamamı
    -ulus cumhuriyet alanı
    -hamamönü
    -ulucanlar cezaevi müzesi
    -gençlik parkı

    -polatlı gordion müzesi (frigyalıların başkenti)
    -malıköy tren istasyonu müzesi (polatlı)

    -aqua vega dev akvaryum (mamak)
    -ankara keçiören deniz dünyası(keçiören)
    -estergon kalesi (keçiören)

    -beypazarı yaşayan müze
    -beypazarı müzesi
    -beypazarı kent tarihi müzesi

    -kızılcahamam kaplıcaları
    -kızılcahamam soğuksu milli parkı
    -çamkoru orman kamp alanı

    -susuz göleti / göksu (eryaman)
    -harikalar diyarı

    -ayaş içmeceleri ve kaplıcaları
    -ayaş ulu camisi

    -haymana kaplıcaları
    -gavur kalesi (haymana)

    -kalecik kalesi
    -kızılırmak (kalecik)

    -kocatepe camî (kızılay)
    -atatürk köşkü müzesi (çankaya)
    -kuğulu park
    -atakule
    -papazın bağı
    -seğmenler parkı
    -botanik park
    -ankara mta tabiat tarihi müzesi (balgat)

    -eymir ve mogan gölü (gölbaşı)
    -ahlatlıbel piknik tesisleri (incek)

    -aoç hayvanat bahçesi
    -aoç müze ve sergi salonu

    -çubuk barajı
    -bayındır barajı
  • sessiz sakin ve huzurlu zaman geçirmek için : (bkz: seğmenler parkı)
  • anıtkabir
    eymir golu
    atakule
    kale içi (şehrih tam ortasında köy görülmeye değer)
    rahmi koç müzesi
    hacettepe,bilkent,odtu kampusleri

    bide angaralıları görmek için ulus ve tabi eski binalarıda gormek mümkün.

    başkada bişe gormeye gerek yok daha dogrusu değmez
  • hepsinin şuradan toplu olarak gezilebileceği yerler.
  • bu başlığı bir kaç alt başlık içinde ele alayım ben de..

    müzeler:

    ankara'da bir çok müze bulunsa da, bunların çoğu devlet eliyle ve dolayısıyla memur zihniyetiyle işletildiği için, bana kalırsa ankara kalesi civarındaki çengelhan rahmi m. koç müzesi ve sıhhiye'deki cer modern dışında adamakıllı iyi bir müze yoktur. tabii ki anıtkabir istisna.. burası, ankara'ya ayak basan yerli-yabancı herkesin görmesinin gerektiği ve de gördüğü yerdir.

    yakın çevre:

    ankara'ya bir saat mesafede adeta mini bir safranbolu olan beypazarı'na bir gece ve iki gün ayırmak fazla olmayacaktır.
    buraya gelmişken, dönerken de şirin ayaş'tan taze meyva ve sebze, özellikle mevsimiyse ayaş domatesi alınması isabet olur.
    yine bir saat mesafedeki kızılcahamam da, piknik olanakları, kaplıcaları ve milli parkı ile bir cazibe merkezidir.
    şehre çok yakın olan elmadağ, fena sayılmayacak kar turizmi olanakları sunar.
    bala civarındaki beynam ormanları piknik ve fotoğraf çekimi için elverişlidir.
    çubuk barajı ve bayındır barajı birer mesire yeridir.
    kazan ilçesi tarihi birikimi ve turizm potansiyeliyle, güdül de kültürel mirası ile ihmal edilmemesi gereken yerler.
    bir de polatlı var ama burada bana göre ilginç bir şey yok, yaz sonu yol boyu satılan güzel kırkağaç kavunlarından başka.

    önemli semtler ve görülmesi gerekli yerler:

    ulus ve çevresi: eski kentin kalbi ve ilk nüvesi. ankara'nın en ilginç mekanları buradadır. bir günde burayı bitirmek imkansız olacaktır. buraları derinlemesine anlamak için bir kaç gün hiç de fazla olmayacaktır.

    ankara kalesi, galatlara kadar dayanan tarihi ve kenti tepeden gözetleyen müstahkem kale ve kale içinde devam eden eski yaşam tarzı ile, gezilmeye, incelenmeye ve de fotoğraflanmaya değer bir yerdir. hacı bayram camii ve etrafındaki eski ankara havası muhakkak içe çekilmelidir. burada roma döneminden kalma eserler de bulunmaktadır. samanpazarı ve hamamönü güzelce restore edilmiş kentsel dokuya birer örnektir, ikisinin de hakkı verilerek gezilmeli. birincisinde selçuklu mirası aslanhane (ahi şerafettin) camii, öbüründe de tarihi karacabey hamamı ve kapatılarak halka açılan ulucanlar cezaevi, kaçırılmaması gereken mekanlar. ulus meydanının önemli yapıları da eski tbmm binası, iş bankası ve ankara palas olarak sıralanabilir. ankara'nın kendine has mekanları arasında başı çeken küçük tiyatro ve opera binaları ve muhteşem ankara garı ile ulus ve çevresi tamamlanabilir.

    kızılay: tarihsel olarak, şehrin ulus'tan sonra ikinci kalbi. 1950'lerin başından itibaren gelişmeye başlayan ve şehrin tam ortası kabul edilebilecek olan kızılay, son on yıldır eskisi kadar parlak olmasa da önemini korumaktadır. burası hizmet sektörünün merkezi konumundadır. cumhuriyetten sonra geliştiği için belirgin bir tarihi yanı yoktur. alışveriş, yemek, başka bir yerlere gitmek için üs.. sakarya caddesi burada es geçilmemesi gereken yer. trafiğe kapalı, insanlara açık bir ''herşeyci'' atmosferi. ankara'nın ruhu olan mekanlarından. yüksel caddesi de benzeri bir yerdir. iş merkezi olan meşrutiyet caddesi ve mithatpaşa caddesi'nden de bahsetmeden geçmemeli.

    kavaklıdere-çankaya-gaziosmanpaşa: kavaklıdere'deki tunalı hilmi caddesi ankara'nın nişantaşı'dır. çankaya'da bir eve konuk olursanız, mesela bir yaz gecesi, balkondan ankara'nın ışıklarını seyredebilirsiniz. gaziosmanpaşa'da yakın zamana kadar karakteristik iki katlı müstakil ankara evleri vardı. şu anda sayıları oldukça azaldı, kalanların da çoğu şirket oldu. bu evlerden birine misafirliğe gitmiştim çok eskiden. bizim orta sınıf apartıman hayatımıza hiç benzemeyen bir hayat yaşanıyordu. bu semtin aprtımanlarının yüksekliği üç katı geçmediği için hala insani boyutta kalabilmiş, güzel bir mahalledir gaziosmanpaşa.

    sokaklarda gezmeyi seviyorsanız: bahçelievler'in manhattan adasını andıran ızgara şeklinde kusursuz planlaması, ankara'nın incisi mebusevleri'nin asudeliği, anıttepe'nin küçük şehir havası, yeşilliği bol atatürk orman çiftliği ve neden sevdiğimi bilmediğim (belki tren yolu kenarında olması, trenleri severim) komşusu gazi (ki amirimiz behzat ç.'nin evi de buradadır) hoşunuza gidecektir.

    parklar: denizi olmayan, bu nedenle de deniz kenarından gelen dışarlıklıların burun kıvırmasına maruz kalan ankara'nın nefes alınan yerleri parklarıdır. şehrin sevmediğim ve bilmediğim (tanısaydım da sevmezdim herhalde) yenimahalle, keçiören gibi yerlerini bir kenara bırakalım, aydınlıkevler'deki altınpark, kurtuluş'taki kurtuluş parkı kavaklıdere'deki kuğulu park ve seğmenler parkı, çankaya'daki botanik parkı hakikaten yeşil, büyük parklardır. her mevsimde ayrı güzeldirler. ille de deniz derseniz, bizim denizimiz gölbaşı'dır. yazları biraz sivrisineklidir denizimiz ama, dikkat :) (bkz: mogan gölü) denizimize kuşbakışı bakmak istiyorsanız, ahlatlıbel'e buyurun. burası hem yeşili bol bir yer hem de ankara'nın en yüksek yeri, yaklaşık 1000 metre irtifada. bir gölümüz daha vardır (bkz: eymir gölü) ama halka kapalı, odtü taifesine hizmet veriyor sadece.

    ve avmler: çağımızın en önemli mekanları. maalesef. ve maalesef ankaralıların en çok bulunduğu yerler buralar. tamamen tu kaka ediyor değilim tabii, ben de zaman zaman buralarda dolaşmaktan zevk alıyorum ama bir şehrin gezilmesi gereken yerleri arasına girmeleri acı geliyor. yine de panora ve kentpark, hem mimari açıdan hem de çok kalabalık olmamaları ile öne çıkıyor nezdimde.

    işte böyle.. aklıma bu kadarı geldi. her yazı biraz eksiktir, bu da öyle..
hesabın var mı? giriş yap