81 entry daha
  • ortaokulu bitirip de askeri liseye basladiginiz, evden uzaklastiginiz ilk aksam sizi derinden yaralayan duygudur.

    sabah erken saatte ailecek kalkıp arabaya binilir, onceki gece sanki bir daha donmeyecekmişcesine komsularla vedalasılır, akrabalar aranır, secilmiş insan triplerine girilir, vatan bizden hizmet bekler vari iç gıdıklayan dusuncelerle dolanılır. 3 saatlik bir yolculugun ardından, okula varilir, herkes pek bi maldır. zira siz de öylesinizdir. sonradan gazino diyeceginiz bir salonda konuslandırılmıs bir masanın etrafında oturan bol yıldızlı amcalara gidilir, "kayıt olmaya geldim" denir. yanınızda aileniz oldugu icin yuzunuzden gulumsemesi eksilmeyen bu amcalar, ilerde cok buyuk yaratıcı sozlerin tesvikcisi olabileceklerinden bihaber evraklarınızı alır, sonra sizi baska bir yere yonlendirir. bu iş icin gorevlendirilmiş 3.sınıf ogrencilere gidilir, zaten hepsi " cok pis zikecez olm sizi" triplerindedir, ciddiyeti bozmaz, karizmayı cizmezler. aileniz yıldızlı amcalardan goz boyayıcı bilgiler alirken, gorevli ogrenciler sizi terziye goturup ölcülerinizi alirlar, oradan elinize bir suru elbise tutusturulur, belki de ilk ve son kez sivil olarak gectiginiz ictima alanından gecerek, ustunuzu degişeceginiz yere goturulursunuz, "bir tane sivil mendil bile kalirsa ceza alırsın haaa" tehditinden sonra donunuza kadar bir posete koyup, etiketinde k.k.k. yazan donlarla ilk tanısmanızı yaparsınız. nasıl giyilecegini bile bilmediginiz, ama ilerde gun icinde 16 saatte yakın ustunuzde duracak bu elbiselerle artık tanısmıssınızdır.

    sonra "git ailenle vedalas" denilir. gidersiniz, sizi öyle gorunce anneniz zaten goz pınarlarını doldurur, tasırır, babanız vakur durur, duygulansa da belli etmez. 5 yasında olan kardesiniz icin ise "anneee abim polis mi oldu" cumlesinin bas aktorusunuzdur. aksam yoklamasına kadar verilen zaman da gozu yasli gecirilr. nizamiyede aileye tek tek sarilinir, "hadi gidin artık" denilir, ufukta kaybolan gemi gibi yokus asagi giderken ardından aglanır. arkanızı dondugunuzde ise soguk duvarlarıyla kocaman bir okul, alabildigine yesilligin icinde kaybolup giden mutluluklarınız vardır.

    okula yeni kaydolmus 500 tane cocuk. farklı sehirler, farklı kulturler, farklı siveler, ama hepsi agustos sıcagında, ustune buyuk gelmiş, ilerleyen gunlerde gunesten renginin atacagini ve bu yuzden bir kac kere carpilacagini bile bilmeden giydigi lacivert dahili kıyafet, altında ise ayaklara en buyuk cin iskencesi olabilecek yesil kundura marka siyah rugan ayakkabi. ve daha ne oldum, ne oluyoruz, sen kimsin, bu belinde silah, ustunde kamuflaj, omzunda bir kac yıldızı olan ve god like takılan, arada bir duduk calarak bizden toplanmamızı bekleyen, sonra da 3.sınıf askeri ogrencilerin nezaretinde egitime yollayan adamın emrinde yapılan donme dolap vari yürüyüsler. esas durus ve selamlama calişmalari, yanasık duzen egitimi, sıcaga dayanamayıp bayılanlar, "dirsek temas aralıgı,hizaya gel" diye bagiran gazoz kapakları...

    gun bitip de yemek yendikten sonra beklenen ankesorlu telefon kuyrukları, sonrasında bir kac memleketli bulma cabalarından sonra, yat saatine yakın gidilen koguslarda en buyuk derdi "sabah yatagı nasil yapacam, ya ceza alırsam, ya para atarlar da sekmezse, ya gec kalırsam, ya uyanamazsam" olan bu cocukların, gece yatagına yatıp da gozlerini tavana, ve yahut da ust ranzanın alt demirlerine diken 20 cocuktan birinin icinden gecendir.

    icindeki gazın biticegi, lanet etmeye baslayacagi gunu bilmeden, gunlerin ona neleri getirecegini bilmeden, bu yeni hayatına alişmaya basladıgı geceyi ömrü boyu unutmayacak olan cocugun icinden gecendir.
124 entry daha
hesabın var mı? giriş yap