• her kahve ve ganyan bayiinde yarışlardan önce görülebilecek; büyük bir ciddiyetle atın anasını, babasını (moleküler biyoloji ve genetik), zeminin kum mu çamur mu olduğunu (meteoroloji ve topografya), son yirmi yarışında kaçıncı oladuğunu (time series analysis: regression), sabah kahvaltıda havuç mu küp şeker mi (beslenme ve diyetetik) yediğini analiz eden adamların yaptığı gayet ciddi ve mühim aktivitedir; öyle ciddi bir meşgaledir ki princeton üniversitesinin quantum fiziği bölümünün etüt salonuna gecenin bir vakti gitseniz ihtimal bu kadar büyük bir sessizlik ve ciddiyet içinde ders çalışan adamlar görmeniz imkansızdır; dolayısıyla bu aktivite mühim bir aktivite bunu yapan adamlar da dünyanın önde gelen matematikçi fizikçileri olabilecekken tesis yokluğu nedeniyle doğru alana kanalize olamamış onun yerine kendi çaplarında ata eşeğe yönelmiş arkadaşlar harcanmış büyük yeteneklerdir

    bir de onca at yarışı çalıştıktan, atın eşeğin seceresini sülalesini ezberleyip bilimsel oynadıktan sonra üçte kalmak ve ilk defa at yarışı oynayan birinin sallayarak yazdığı atlarla altılıyı şak diye bulması hadisesi vardır ki bilimsel ve ampirik metotlarla at yarışı oynayan bu işe beynini, yıllarını vermiş ve yarışseveri asıl üzen işte bu olmaktadır; şahsen ben hayatımda oynadığım ilk altılıda arkadaşıma kafadan sayı attırarak yazdığım atlarla altılıyı bulmuş ama ondan sonra "vay ne güzel işmiş bu" diye iki sene ilmiyle irfanıyla ilgilendiğim bu alanda dörtten ileri gidememiştim, yani at yarışı çalışmak analitik düşünce yeteneğini geliştiriyor ama altılı öyle çalışmakla olmuyor olamıyor; ama no surrender atların koşma parametrelerini multivariate discrete binominal parametrik analize dayalı bir lojistik regresyon ile etüt eden bir model üzerinde bir süredir çalışmaktayız ki o zaman uçan kaçan kurtulamayacak elimizden: at koşar baht kazanır (peh)

    (bkz: al eline kuponu ara nalkaponu)
  • keyifle yapildigi surece, at yarislarini daha eglenceli kilan aktivitedir. soru basittir: kimler kazanacak? kazanilacak seyler ilk bakista bir mebla para olmasinin otesinde, soruyu dogru cevaplamanin verdigi haz, "demedim mi ben" diyerek disari vurmak bu isten ben anliyorum demektir. liderform, guncel gibi atlarin son 30 40 kosusunu gosteren genis bultenler, uzun vadeli galloplari, kisa uzun sprint sureleri kimleri gectigi, kimlere gecildigi, kac boy yedigi, kac boy attigi, hepsi birer parametre olmasinin yaninda en onemli calisma yarislari izlemektir bir yerde. misal bultende yazan liderden 3 boy yiyen tabela yapmis bir atin son 200 sprintini canli izlemisseniz bir sonraki yaris icin sermayesi siz de daha cok olacaktir. bultenle yaris izlenmez. hele ki puanli bultenler calisma tembeli yarissever icin nur nimettir. tekleri secersiniz puanlara gore kafaniza gore dizersiniz. kupon hazirdir ama calisinca gozunuze giren bi ati, yaris icinde seyretmek, desteklemek, atacagi supriz bir sprinti beklemek cok keyiflidir. "sabaha kadar tek", "kafa 3 at kapama", "tabelayi kalabalik gecelim", " cati belli" tadinda bira cekirdek cay kahve arkadaslarla girilecek ortak kuponun ortak muhabbeti bu keyfi daha da arttirir. bu konuda onemine deginilecek tek husus isesu sekilde degerlendirilmelidir ki "tuyonu kendine sakla baskasini yakma".
hesabın var mı? giriş yap