• izmirin en büyük kütüphanesi. mithatpaşa caddesi üzerinde atatürk kültür merkezi ve sabancı kültür merkezlerinin karşısında, izmir kız lisesi ve ege ordu komutanlığı arasında konuşlanmıştır. zengin bir kütüphanedir.
  • bünyesindeki okuma salonunda görevli amcaların fütursuzca konuştuğu, gürültü yaptığı kütüphanedir. hayır, içeride okuma yapanlar ders çalışanlar bile fısıl fısıl takılırken amcalar normal ses tonuyla muhabbet ediyorlar. iyi sabrettim ama bugün...
  • bugun hadi degisiklik yapalim hep okulda calismayalim diyerek, bir insan evladinin tasiyamiycagi agirliktaki bilgisayar cantalarimiz ve tabiki ekstradan normal ders notlarimizi koydugumuz cantalarimizla gittigimizde bize kutuphane kurallari geregince iceri canta almadiklarini soyleyen calisanlara da sahip ayni zamanda. anca cantalarimizi bir dolaba kilitleyip, bissuru defter kitap bilgisayar cuzdani kucaklayip ust kattaki calisma salonuna cikabildik. degisik tabi, aciklamalari simdiye kadar pek cok kitap calinmis olmasi.

    ayrica 18 bilgisayarli internet salonlari ucretsizdir.
  • yasalar çerçevesinde kurulma zorunluluğu bulunmuyor ise her ilde bir adet kurulmuş olmasına anlam verilemeyen kütükhane.
  • bugün itibariyle sayım yapılmaya başlanmış ödünç kitap verme servisinde. sordum, en az 20 gün kitap alamayacaksınız dediler.

    edit: ayrıca, murat uyurkulak'ın tol'unu alıp da vaktinde getirmeyen göt. sana çok pis laflar hazırladım. zamanında getirsen şimdi mis gibi almış olacaktım kitabı, en az 20 gün daha ertelenmiş oldu. bugün bi hışımla gaza gelip eeh eytere bea diyerek kitabı alayım dedim, 20 lira dediler. ha taam o zaman ben sonra şeapıyım diyerek çıktım kitapçıdan. param yok ulan!
  • yakında buranın da ismini değiştirirler diye korktuğum kütüphane.
  • izmir'deki 6 yıl önce yıkım kararı alınmış olan ve gidenlerin şans eseri sağ çıktıkları vasat kütüphane. saçma sapan kuralları var; çantanı içeri sokamıyorsun, ama sana kilitle dedikleri dolapların anahtarı yok: anahtarlar çalınıyor diye kaldırmışlar. çantamda unuttuğum herhangi bir şeyin çalınmayacağının hiçbir şekilde garantisi yok. tabi çantamın kendisi de çalınabilir, dolaplar dolduğunda onlarca çanta yere yığınlar halinde birikiyor. bana bu kuralın mantıklı bir açıklamasını yapmasını istediğim görevli ise "bize de mantıksız geliyor ama uymak zorundasınız çünkü yönetmelik böyle" diyor. kütüphane müdürünün kütüphane ile hiçbir ilgisi yok, izmir'de 24 saat açık kütüphane olmadığını bile benden öğrendi. içerisi her daim pis ve tozlu, tuvaletlerini kapattılar kullanamıyorsunuz. insanlar bir masada bazen 8 kişi oturup çalışmak zorunda kalırken, birçok kez bizler yer bulamayıp çıkmak zorunda kalıyorken çalışma salonunda görevlilere ait koskocaman masalarda memurlar bulmaca çözüyorlar. bu memurların kitaplarla hiçbir biçimde ilgileriyok. üniversitede akademisyensin ama sana kaba bir şekilde hitap ediliyor, çocuk yerine koyuluyorsun. her gittiğimde sinirlerim alt üst oluyor, en son görevlilerden birisiyle tartıştım ve bir daha adımımı atmadım.
hesabın var mı? giriş yap