• kisinin kendisiyle ve o kisi icin onemli olan diger insanlarla ilgili anlamli olaylari, hayatta cok erken yaslarda edinilen hatirlamaya yonelik benlik isiginda, sistematik olarak derlemesidir. otobiyografik hafizanin onemli ozelligi kisi icin neyin onemli olduguna dair arsivlenen olaylardan olusmasidir, ve psikoloji literaturunde narrative self diye de gecen hatirlamaya yonelik benlik isiginda sekillenir hafizada depolananlar.

    hatirlamaya yonelik benlik, 0-4 yasta cocugun kendine bakan -genellikle anne ve baba- kisi ve kisilerin hatirlamaya ve gunluk konusma tarzlarina paralel bicimde gelisir. bu sebeple de, kulturler arasinda ve yetistirilme bicimlerine gore onemli farklar gosterir otobiyografik hafizanin ozellikleri.

    literaturede bu alanda en cok yapilan calisma, amerikan ve cinli bireylerin otobiyografik hafiza farklari ustunedir, fakat benzer calismalar bati ve dogu toplumlarini karsilastirilarak yapilmistir. bu calismalarin en carpici yani, ayni konuda farkli arastirmacilarin, surekli benzer sonuclar bulmalaridir. bu sonuclardan en belirginleri sunlardir:

    bati avrupa ve kuzey amerikali cocuk, ergen ve yetiskinlerin hayattaki ilk anilari cok erken yaslara uzanmaktadir (m=3.5), anilarini anlatirken daha cok ayrinti saglamaktadirlar, bu anilar baskalarindan cok kendilerini odak almaktadir, bu anilar daha spesifiktir, ve icerikleri acisindan daha olumlu ve daha duygu anlatir tarzdadirlar.

    uzak dogu ve diger cogulcu toplumlardaysa, cocuk, ergen ve yetiskinler hayattaki en erken anilarini karsilastirmali olarak batililara gore ortalama 6 ay daha gec yasta hatirlamaktadirlar (m=4), anilarini anlatirken cok daha ayrintisiz bir dil kullanmakta, bu anilar kendilerinden cok baskalarini odak almakta, spesifik olaylar yerine genellemeler anlatilmakta, ve icerik acisindan daha olumsuz ve duygu yuku fazla olmayan tarzdadirlar.

    kulturler arasi tekrarlanarak bulunan bu farklar, farkli kulturlerdeki farkli yetistirilme tarzlarina ve erken yaslarda ogrenilerek hayatin geri kalaninda kullanilan "hatirlamaya yonelik benlik" kuramina dayandirilmaktadir.

    hayatin cok erken evrelerinde, benlik olusmaya basladiginda benligimizi olusturan bircok ozel benlik semasi da gelismeye baslar; bunlardan bazilari, konusmaya/dile dayali benlik (linguistic self), kendinin farkinda olmaya dayali benlik (cognitive self), kulturel benlik (cultural self construal) ve hatirlamaya yonelik benlik (narrative self) olarak tanimlanabilir. otobiyografik hafiza benlikle cok yakin ve karsilikliliga dayanan bir iliski icindedir. bir baska deyisle, benligimizin olusmaya basladigi iki yas sonlari-uc yas baslarindan itibaren, buna paralel gelisen ayri bir hatirlamaya yonelik benlik gelismeye baslar; ve benligin onemli kisimlarini teskil eden bu benlik yapilari, birbirini besleyerek ve destekleyerek gelisir. erken yaslarda ogrenilen bu hatirlamaya yonelik stil, hayatin geri kalanina tasinir, ve otobiyografik anilarimizi nasil hatirladigimiz ustunde cok buyuk etkisi vardir.

    bir baska deyisle, kucuk yasta neyin hatirlanmaya deger olduguna, ve bunla ilgili hatirlama seklimize (ayrintili-ayrintisiz/ spesifik-genel/ duygu iceren-icermeyen/ olumlu-olumsuz/ erken yasta-gec yasta) gore ogrendiklerimiz hayatimizin geri kalaninda bizim icin neyin hatirlamaya deger oldugunu ve bu anilari ne bicimde hatirladigimizi sekillendirmektedir.

    ps: bu metindeki cogu bilgi fivush & haden (2002) ve pillemer (1998)'in kitaplarina dayanmaktadir. daha ayintili bilgiye ulasmak isteyenler icin referanslar:

    fivush, r. & haden, c. a. (2002), autobiographical memory and the construction of a narrative self. nj, us: erlbaum.

    pillemer, d. b. (1998). momentous events, vivid memories. cambridge, massachusetts, and london, england: harvard university press.
  • bunun ustunde kulturun, daha dogrusu kulturel kimlik ve benligin etkisi inanilmaz. cornell university'den qi wang'in calismalarindan biri soyle: cinli, amerikali ve cinli-amerikali (yani anne-baba cin'den gocmen ama kisi kendisi amerika'da dogmus, buyumus, anadillerinden biri ingilizce olan) uc gruba cocukluk anilarini yazdirip, otobiyografik hatiralarin ozeliklerini karsilastiriyor. bunlar neler derseniz, baslica sunlar:

    a) level of detail/ ayrinti seviyesi: kisinin yazdigi (ya da anlatip soylediklerinin metne dokulmus) ani icindeki toplam sifat (adjective), belirtec (adverb), tamamlayici kelimeler (modifier) gibi degiskenlere bakmak. genelde arastirmacilar kafasina gore takilip zaman tanimlayicilar, durum tanimlayicilar gibi belirtec cesitleri vs. ayirabiliyorlar ama en genel hali bu.

    b) self-other orientation/ ben-baskasi yonelimi: yine kisinin sagladigi ani icerisinde ne kadar "ben" ile ilgili kullandigi toplam kelimelerin (ben, beni, bana, benim, benimki, kendi(m) gibi) baskalariyla ilgili kullandigi kelimelere (ozel isimler, sen, o, siz, onlar) orani. biz ve biz'le ilgili kelimeleri hem "ben" hem "baskasi" kategorisine ekliyorlar, ben buna bir calismada ayri kategori olarak baktim, turkler amerikalilarin tozunu attiriyor "biz"le ilgili kelime kullaniminda, en dusuk oran bile hemen hemen uc kati. tabii ki dilsel farklar var, ama bilissel yapinin dile yansimasindan girersek, yola katirlarla devam etmek zorunda kalmiyoruz.

    c) toplam kelime sayisi/ total number of words ya da terminolojiye bakarsak volume: bu anlatida toplam kac kelime kullanildigi. eski calismalarda (eski dedigim 2008'e kadar filan) orijinal dildeki anilar ingilizce'ye cevrilip sayilirken, yeni calismalarda orijinal dilde sayiliyor (her kategori).

    d) toplam cumle sayisi/ total number of sentences: bu c ile ayni kategori gibi gorunse de degil, zira cumleleri genelde proposition denilen subject + verb, yani ozne + eylem olarak sayiyorlar, ki bu da kisiden kisiye ya da kulturden kulture kullanilan toplam kelime sayisini degistiriyor.

    daha var ama yorgunum dostlarim, yorgunum artik. cognitive verb'lerden yani bilissel eylemlerden (dusunmek, hayal etmek, vs) tutun, hangi zamani kullanarak konustuguna kadar turlu cesitli kategori var. eger bu karsilikli anne-cocuk diyaloguysa misal (bu konusmalardaki otobiyografik hafiza kullanimina bakiyorsaniz) bu kategori sayisi daha da artiyor.

    ---------------

    ozetle wang su manipulasyonu yapmis: fazla fazla sayida orneklem kullandigi bu uc gruba (cinli, amerikali, cinli-amerikali) cocukluk anilarini soruyor. fakat, cinli-amerikalilara yazmaya baslamadan once birer paragraf okutuyor. cinli-amerikali grubun yarisina :ben bir cinli-amerikaliyim, kisisel tercihlerim ve ve kisisel ozelliklerimi ortaya cikarmak bu hayattaki en onem verdigim seylerden biridir" tarzi gaz bir bireyci toplum perspektifli metin okuturken, diger yarisina "cinli olmayi en buyuk seref, en buyuk seref ve san sayarizzzz"li bir kanon parcasindan alinmiscasina bir "ben bir cinli-amerikaliyim, asyali akrabalarim gibi iliskilere onem veririm, bireysel secimlerim kolektifin ihtiyac ve secimlerinden daha onemsizdir" tarzi bir metin okutuyor.

    simdi, oncelikle cinli ve amerikali bireyler, bu sagladiklari/yazdiklari ani ozellikleri konusunda sistematik ve tutarli olarak ayni farkliligi hemen her calismada gosteriyorlar: amerikali daha uzun, daha ayrintili, daha "ben fokuslu", daha bilissel eylem kullandigi yazilar yazarken, cinli bunun tam tersini yapiyor, koreli desen bes beter, o ayri konu.

    bu manipulasyon sonucu "ben amerikan kulturunun bir parcasiyim" metnini okuyan cinli- amerikalilar, orijinal amerikalilarla ayni bicimde yazarken, "ben cin kulturunun bir parcasiyim" metnini okuyan cinli-amerikalilar, cinlilerle ayni bicmde yaziyor. bu iki grubu (iki ayri metni okuyan cinli-amerikalilar) kendi icinde karsilastirdigimizda da, birbirlerinden istatistiksel olarak anlamli bicimde farkli yazdiklarini goruyoruz. kisaca, bana kulturel kimliklerinden birini soyle, sana ileride kimler kimler olabilecegini soyleyeyim.

    ----------------------

    manipulasyona yonelik edit: bunun benzerleri cinsiyet-matematik baglantili calismalar da denendi. amerikada muthis bir "kadinlar matematikte kotudur" durumu var, bu gercegi ve kadinligi hatirlatan yazi okuyup matematik sinavina giren kadinlarla, alakasiz bir yazi okuyup matematik sinavina giren kadinlari karsilastirinca da ayni durum cikiyor, kadinsin gerzo denilenlerle bu cinsiyet kimligi hatirlatilmadan girenler arasinda yine istatistiksel olarak anlamli bir fark cikiyor; kadinlar matematikte kotudur yazisini okuyanlarin daha kotu sonuc almasi yonunde. gozunu sevdigimin cinsiyet sosyalizasyonu.

    fakat ayni calisma cinli kadinlarda denenince tutmuyor, onlarda oyle bir yargi yok.

    bunun bir de cinli-amerikali kadin versiyonu var, zira "asyalilar matematikte iyidir" yargisi da cok yaygin. 3 grup karsilastiriliyor: "sen asyalisin, matematigi opersin" metni okuyanlar, alakasiz metin okuyanlar (kontrol), ve "sen kadinsin, kadinlar matematikte basarisiz" metni okuyanlar. basari seviyesi anlaminda, siralama tabii ki,

    asyalisin > kontrol >kadinsin.

    bunun benzerini turkiyede "tenceren var tavan var, kadinim kadinim havan var" manipulasyonuyla denemeyi istiyorum, muthis alengirli entrika anilari toplayacagima guvenim tam.

    -----------------
    tavsiyeli edit: bunu okuyan bir ogrenciyseniz, kendinize guvenin cocuklar. kocum, yaparim, kesseler acimaz'a inanarak hafizaya taklalar attirabilirsiniz.
  • bellek türleri arasında en özel ve bizi biz yapan bellek türüdür. herhangi bir zarar gördüğünde benliğimizin ve kişiliğimizin aynı olması mümkün değildir. geçen seneki ben ile bugünkü "ben"in hala aynı kişi olarak hissetmesini, düşünmesini, davranmasını ve sürekli değişen benliğimizin anlamlı bir şekilde birbirine bağlanmasını sağlar.

    ayrıca, toplulukçu kültürlerde çocuğun bireysel olarak kendi anılarını oluşturmaya başlaması daha geç başladığı için hatırlanan ilk otobiyografik anılar da bireyci kültürlere kıyasla daha ileri yaşlara aittir. bu sebeple denilebilir ki toplulukçu kültürlerde yetişenlerin benlik gelişimi ve belki de ayrışması daha geç olmaktadır. sanırım ülkece biraz ergen olmamızın sebeplerinden birisi bu durum olabilir.
hesabın var mı? giriş yap