• en çokta "fiyatlandırma sistemimiz yok, ne verirsen" ci kafeler de gözlenen durum. babadan tuzu kuru bunlar. kafaları rahat.
  • şu sıralar yel değirmeni'nde bile küçücük oda kadar yerleri yaptıklarını gördüğümde hak verdiğim olaydır.
  • öncelikle kadıköyde kafe sayısının artmasının bir problemini göremediğim durum.
    keşke benimde babamın parası olsaydı da açsaydım.

    ha bizim babamızın parası yok sonuçta. ama napalım adamın babası çalışmış kazanmış. aralarında babası çalışmadan kazanan yok mudur. olabilir. bize ne değil tabi ki bu durumda ,ama böyle örnekler verecek kişilere tespit ettikleri durumlarda gerekli prosedürleri işletmeye çalışmak düşer.

    ben bir sorun görmüyorum onun dışında, hatta kafe sayıları hayvanlar gibi artsa da böyle daha fazla rekabet olsa tüketici faydalansa. şimdi rekabetin az olduğu alanlara bir girin ya sevgili zengin bebesi arkadaşlar.
    valla şöyle işte mobil iletişim olur, hava yolu taşıma olur, gerekirse tren yolu da döşeyin.
    sonuçta o kadar parası olup da reel yatırım yapmayanda faizle kazanır ama bize faydası yok. böyle yatırım yapınca bize de faydası var. aferin size. baba parası yiyeceğinize baba parasını arttırma yoluna gidin.

    her başlangıç iyidir.
  • mantıklı bir yatırım gibi görünen eylem.

    babanız size bu girişim için bir bütçe ayırabiliyor ise, sizin de güzel bir fikriniz var ise kesinlikle yapın. gıda sektöründe yer almak her zaman en iyi yatırımdır. hele de yatırımınız meyve vermeye başlarsa en kral sizsiniz. bir kere şu anda türkiye de iş yapan her çakalın nemalandığı "vadeli" ödeme dalgası size uğramıyor. ufak bir komisyon verip pos makinenizi alıyorsunuz ve başlasın peşin kazanma. aylık gider ve gelir dengesini iyi kurabilirseniz en sevilen insanlardan biri olursunuz.

    genç girişimcileri aklında bulunsun. her zaman peşin kazanacağın işi seç.
  • konuyla ilgili şöyle bir kampanya var ama gereken ilgiyi görmedi.

    ek olarak aynı şey beşiktaş içinde geçerli. semtin kendi esnafı kalmadı gibi birşey.
  • bunun bir sonraki leveli "marjinalim ben" edasıyla kikstarter'dan proje başlatarak new york'da kafe açmaktır. diğer marjinal olduğunu sanan insanlar destek olurken, asıl oğlan parayı götürür.
  • koca parasıyla antika dükkanı veya butik açmak gibi bir şeydir.
    (bkz: kendi işimin patronuyum)
  • kadıköylü olmayanların anlayamayacağı mesele. sizin eğlenmeye yer aradığınız, duvarlarına işenebilecek hela gözüyle baktığınız kadıköy'de ömrü boyunca yaşamış ve yaşayan, evleri, meskenleri burada olan insanlar var. ve kadıköy'de bir süreden beri türedi mekânların bu kadar kontrolsüz biçimde açılmasından buranın ahalisi rahatsız. beyoğlu'nu bitirdiğiniz gibi bizim evimizi, mahallemizi de bitirmenizi istemiyoruz. ben meyvemi, sebzemi kadıköy çarşı'daki manavdan almak istiyorum, onun yerine açılacak ne idüğü belirsiz bir bar vb. benim bu ihtiyacımı karşılamayacak. iki üç tane apaçi veya sonradan görme hipstırın gönlü olacak diye benim mahallemin içine edemezsiniz. ederseniz sadece bizim için değil, sözlük'te kadıköy başlığı altına "ayh tam yaşamak istediğim ilçe!" yazanlar için de kadıköy tükenir.
  • kadıköy doğumluyum, damacı sok okan apt (victor levinin yanı)'nda doğdum 32 yıl bu mekanda yaşadım. viktor levinin yeri sınıf arkadaşımın ailesine aitti. eski vakıf binaları bir bir bar oldu sonra bir baktım ki barlar sokağı oluşmuş. viktor levi yüzünden arkada uyuyumaz oldum yazları salonda kanepe de yatmaya başladım. daha sonra ön sokakta ki sarhoşların kavgaları apartmanın önüne işemeleri, kusmaları ayyuka çıktı kalite düştü. bir gece eve girerken saldırıya uğradım. en sonunda canıma tak etti izmire dikili ye yerleştim. son 3 yıldır burada yaşıyorum. kafam rahat hava temiz trafik yok. kadıköy diye üzülünlere söylüyorum istanbul bitti. yıllar önce.
hesabın var mı? giriş yap