• avrupa yakası isimli dizide burhan altıntop karakterinin göz yaşartıcı sahnesi.
  • yanlış açılan başlıktır.

    (bkz: ben aslında yoğm)
  • bunu hissettiğinde her şey üzerine gelip, sabrını ve ruh sağlığını sınar. duvarlar, billboardlar, ders notları, kredi notları, kitaplar, surlar, deniz fenerleri, karlar, gırtlaklar, bardaklar, üzerine üzerine gelir. ağlayasın gelse de buna bile halin yoktur. tükettiğin beyin hücrelerini, sarfettiğin enerjileri, gösterdiğin çabaları, düş kırıklarını düşünürsün. bu da aklına güzel zamanları getirir, mutluluğunun gözünden fışkırdığı, enerjinin tüm isteklerine yettiği zamanları... beklentilerin karşılanmasa da peşi sıra defalarca düşsen de kolaylıkla kalkıp, kendi kendine pansuman yapıp, yeniden koşabildiğin zamanların geçer gözünün önünden.

    bir ara düşünürsün: kimi evladını, kimi özgürlüğünü kaybetmiştir. kaybettiklerini ve kaybolanları düşünürsün. şükretmek için "derdimi sikeyim" dersin. "bu da dert mi?" diye sorarsın, düşünceli.

    derttir moruk, derttir.
    sonu görülmeyen bir yürüyen merdivene daha yeni binmişken bir anda durmasına çok benzer. bir arıza vardır. yorgunsundur ve kalanını çıkarken neticenden ter akar ama çıkarsın, yine çıkarsın. bir taraf zifiri karanlıktır ama gündoğumu turuncusu yavaş yavaş yayılır. yine de zifiridir bir taraftaki o karanlık ve öyle kalacaktır.

    zaman geçer... keşanlı piç tahir bir klarnet çalar, mest olursun. sevdiğin kadınla ilk dans ettiğin şarkıyı çalar radyo. dostlarınla dostluğa kadeh kaldırırsın. yıldızlar kayar. trenler kalkar. narlıkapı'yla kumkapı arasında bir sabaha karşı bir midyeci motörünü üç martı takip eder. gün aydınlanmaya başlamışken adaların sokak lambaları yerine silueti belirir karşında.

    bakma, ben bana diyorum. ben anlamasam da olur. bir bakarsın, aslında gerçekten de yokmuşsun.
  • aslında hiçbirimiz yokuz, kendimizi arayıp duruyoruz şu dünya denen yerde...
  • bazen şöyle tasavvur eder insanda. ben aslında yokmuşum hep var olduğumu sanmıştım.
  • ben yoksam veya hiç kimse yoksa kim veya ne var?
  • "... ve belki de benim için söylenecek en yerinde kelimedir. ben yokum! en azından yokmuşum gibi dönsün dünya diye nefesimi bile tutmuştum bir zamanlar. bendeki erken yükselişin ve daha hayatın yeni öğrenilmesi gereken yaşta bu noktaya varmış olmamın sebebini bilmiyorum. belki de dünyadan daha hızlı döndüm. hepsi bu. gölgesinden hızlı silah çeken o çizgi film kahramanı gibi. sonra, son olduğuna inandığım bir hale geldim."

    alıntıdır: kinyas ve kayra, hakan günday
hesabın var mı? giriş yap