• — alıntıdır —
    doktor dayak yiyor, hemen doktor düşmanları, doktor mağdurları, doktorun ezdiği tipler bir bir ortaya dökülüyor.

    bir de demiyorlar mi yoruluyorsa, işi zorsa bu işi seçtiği için, bize ne bizim için mi doktor oldu, işi bu yapacak. evet doğru diyorlar kimse için doktor olmadım, kimsenin hatrına bu işi yapmıyorum, kimseden ayrıcalık beklemiyorum, hele ki bana işim dolayısıyla acıyıp üzülmeyin çünkü haddinize değil.

    bu iş bu hayat benim tercihim, tercihimi de yaşıyorum, ben işimden şikayet etmiyorum. evet çok çalıştım, hala çalışıyorum, meslekte 10 yıl, üniversiteyi sayarsan 17 yıl...

    benim evimde kitaplar ortada açılı hala okuyorum, öğreniyorum. ellerim hep okul çocukları gibi mürekkep lekeli, ben o halini çok seviyorum. çok nöbet tuttum bu zamana kadar, ama ben seviyorum zaten hastanede olmayı, gece de olsa gündüz de olsa ihtiyacı olan hastanın yanında olmayı, işim bu zaten. ama gece acile sırf çocuğunun canı doktora muayene olmak istedi diye geleni gördü bu gözler, işte ben onlara hizmet etmek zorunda değilim.

    benim tek derdim işimi yapmak...
    beni sevmek zorunda değilsiniz, benden hoslanmayabilirsiniz, biliyorum çok uzun uzun size durumunuzu anlatan arkadaşımın arkasından çok konuşuyor ama bilmiyor pek galiba diyorsunuz, internette okuduklarınızı doğrulamıyor söyledikleri diye, diğer taraftan mizaci gereği gülümsemeyen arkadaşım size göre suratsız, havalı, kendini beğenmiş. benim işim size gülmek değil ki, hastalığınızı anlamak tedavinizi düzenlemek, bunları size sizin anlayacağınız şekilde anlatmak. daha ayrıntılı bilmek istiyorsanız tıp fakültesi okuyabilirsiniz.

    beni sevmeyin ama bana saygı göstermek zorundasınız. bana bağıramazsınız, bana el kaldıramazsınız, çocuğunuza sizin istediğiniz antibiyotiği yazmıyorum diye beni şikayet edemezsiniz, ben günde 150 hasta bakarken kapıda 1 saat bekliyorsun diye benimle kavga edemezsin. tomografi randevun 3 ay sonraya diye benim polikliniğimi basamazsın, yoğun bakım dolu, senin hastan acilde kaldıysa bu benim suçum değil, sistemin suçunu bana yükleyemezsin.

    doktorlar hiç mi hata yapmıyor. yapiyor ve giderek daha çok yapacak bu sistemin içinde ama siz doktoru öldürmekle bunu düzeltemeyeceksiniz. artık daha kötü eğitiliyor doktorlar, iyi hocaların sayısı giderek azalıyor. eğitim araştırma hastanelerinde üniversiteler de eğitim değil önemli olan, polikliniğe gelen bakılsın, çocuğunun burnu akiyor diye aynı gün 3. doktora giden mükemmel annenin gönlü hoş olsun. olsun tabi ama onun gönlü hoş olsun diye daha az eğitilmiş daha az bilen doktorlar yetiştiriliyor. bunlar iyi günlerimiz.

    bi de kimse kazandığım parayı ağzına almasin. sizin aklınızdaki hiç bir zaman benim cebimde olmadı. kaldı ki olsa bile bu ülkedeki kolay para kazanan, vergi kaçıran, yolsuzluk yapan onca kişi varken benim maaşımı konuşmak kimsenin haddi değil.
    — (doktor arkadaşımdan alıntıdır)
  • o zaman 2000 lirayı sivil toplum kuruluşlarına bağışla.

    bu ülkede işçi sefaletten kırılıyorken o parayı hak etmiyorsun, doktor.
  • dükkanı açtı isen müşteri seçemezsin.o zaman git bir kulüp ya da dernekte çalış.öyle yaprakları yerken kıyır kıyır sapına gelince mee yok.saygı göreceksin memleketin en güzel kızlarını götüreceksin en yüksek maaşları alacaksın.zorluk ve belalarda isyan edeceksin.madem fakültelerde insan ilişkileri yönetimini öğretmiyorlar.o zaman bence doktor kardeşlerimizi birer hafta büfe ve bakkallarda insan idare etme sanatı hususunda kursa göndersek bu saldırıların yüzde sekseni savuşturulabilirdi.
  • etme güzel kardeşim.
    içeriğinde konuyu ne kadar kendince anlatsa da, genelinde haklı olsa da (ki olaya gayet yüzeysel bakmış olmasına rağmen) başlığından dolayı ilk aklıma gelen cümle bu oluyor.

    tanım: teli atmaya müsait doktor beyanı.

    edit: imla.
  • aslında bu tarz "doktor-hasta" kavgalarında olayın diğer tarafına hiç bakmıyoruz. tabi ki bu çirkin saldırı ve benzerlerini hiç tasvip etmiyorum ama şunu da sormak lazım.

    " bu tarz vakalar neden hep devlet hastanelerinde yaşanıyor?"

    bunu sormak lazım. demek ki, hastane şartları, imkanları, yetersiz doktor sayısı, inanılmaz derecede fazla hasta sayısı.. bir şeyler düzgün yürümüyor. sağlıkda özelleştirme, doktorlarda memur zihniyetinin kalkmasını düşünmek gerek. ya da yeni bir uygulama. ama bu böyle devam etmemeli. yoksa bu tarz vakaları üzücü bir şekilde daha çokça göreceğiz gibi.
  • (bkz: oynatmaya az kaldı doktorum nerde)

    zor meslek. hem eğitim hem eğitimden sonra yaşanan ilk alışma süreci. binbir çeşit insan var hepsiyle ayrı ayrı uğraşıyorsun. ama bu temel şeyleri dışarıdan biri olarak ben bile biliyorsam doktor olan kişinin de bilmesi ve kendisini ona göre hazırlaması lazım. bu tünel çok boktan bir yere çıktı demek doktorlar için geçerli değildir.

    layıkıyla görevini yapan her doktora başarılar, sabırlar dilerim.
  • sende işini adam gibi yapta dayak yeme dohdoooor.
  • doktorları, avukatları ve polisleri sevmeme hakkımı sonuna kadar kullanmak istiyorum...
  • ben de sana para odemek zorunda değilim diyerek karsi ciktigim söylev. cok düzgün doktorlar oldugu gibi orospu çocuğu doktorlarin oldugu gercegini goz ardi edemeyiz.
  • doktorsan ve mesai saatleri icindeysen bir de ustune devlet hastahanesinde gorev yapiyorsan sike sike en verimli sekilde muayne etmek zorundasin. biz de sana saygi gostermek sana guvenmek zorundayiz.
hesabın var mı? giriş yap