bisexual lighting

• bir diğer adıyla "bi lighting"; son yıllarda "sanat" lafının geçtiği her yerde morumsu renkler görmenizin sebebi olan ve her geçen gün popülerleşen synthwave, retrowave, tech noir gibi akımların olmazsa olmazı aydınlatma, ışıklandırma yöntemi.
  
  adını biseksüellerin "gurur" bayrağından alıyor:
  
  kırmızı, mor ve mavi renklerden oluşan bayrak, sadece, toplumda cinsel bazda kendini ifade eden bir güruhu temsil etmek yerine, tüm dünyaya yayılmış durumda:
  
  telefonundan, sadettin teksoy'una kadar her yerde görme imkanınızın olduğu bu yöntem, öyle ki, morun bir tonu olan ultra violetin 2018 yılının rengi olmasına önayak olmuş vaziyette.
  
  sadece kırmızı, mor ve mavi ile sınırlı kalmıyor elbet ana akıma ulaştıktan sonra, lgbt menşeili cafcaflı her renk ve bu renklerin en doğal olmayan halleriyle sunumunu da kapsar hale geliyor. doğada bulunması zor renklerin kullanımı, tüketicide tansiyonu yükseltiyor, ilgi uyandırıyor ve normalden bir süre daha fazla merakını canlı tutuyor.
  
  işin ticari ve psikolojik kısmının yanında, kullanımının bu kadar yaygınlaşmasının bir diğer sebebi ise sosyal:
  
  dünya git gide feminenleşiyor. estetik algısı da pekala buna göre şekilleniyor. daha zarif, daha süslü, daha makyajlı, daha kadınsı olan daha fazla rağbet görüyor. estetiğin ana unsurlardan olduğu sanat da bu durumdan nasibini almış olmalı ki bahsettiğim üzere feminen/eşcinsel renkler kullanılıyor.
  
  hatırlarsınız "doğal olmayan renkler" demiştim. evet, bi lighting'in bir diğer öne çıkma sebebi politik:
  
  doğal olmayan dünya'nın, doğal olmayan sanatı'na katkı sağlıyor bu yöntem. elbet bu şehre gök mavi hiç yakışmazdı zaten. keza bu şehrin sanatından da insanından da doğal olmasını nasıl bekleyebilirsiniz ki? şehirden bahis açılmışken, şunu da söylemek gerekir ki bu ışıklandırma tekniğindeki renkler zamanla, "yaşayan ve akan kent", "gelecek", "gelişmek ve aynı oranda ruhsuzlaşmak" gibi kavramları da temsil eder oldu. peki bu kavramlar bizi nereye götürüyor?
  
  (bkz: cyberpunk)
  
  bilinen cyberpunk filmlerin çoğunun bi lighting uygulaması, uygulamayanların^* ise color correction yapmaksızın yapay bir hava oluşturması ve belli renkleri^* kasıtlı olarak göze batacak şekilde fazla kullanması bir tesadüf değil.
  
  yeni dünya beraberinde yeni renkler de getiriyor.
• olayın ironik yanı bu estetiğin redpillcilerin, nrxçilerin cirit attığı dark enlightenment hesaplarınca zibil gibi kullanılması. (bkz: fashwave)
  
  galiba dünyadaki bütün erkekler gay oldu haber vermiyo. du bakalım.
• kırmızı, mor ve mavi renklerin sanatın dallarında özellikle sinema alanında sıklıkla kullanımı (biseksüellerin bayrağındaki renklerden gelmekte).
  dünya feminenleşmiyor, aksine dünya cinsiyetsizleşiyor. herhangi bir cinsiyete bağlı olmayan yeni bir alt-tür temalaştırılıyor, soğuk ve sıcak renklerin bir araya gelerek oluşturduğu karışık bir rengin etkisi altında cinsiyetler arasındaki farklar soluklaştırılıyor.
  her iki cinsiyetin sivri noktaları törpülenerek, birbirine karıştığı, nötr bir cinsiyet yaratılmaya çalışılıyor, bu yeni bir tür siber-alt-organizma. bir şekilde bilinçaltında cyborg yani organik ve yapay parçalara sahip, kusursuzlaşmış, cinsiyetten arınmış, idealize bir homo sapiens'e ulaşma arzusu.
• sanırım trendin en güzel örneklerinden biri buydu ve devam ediyor.
  
  https://www.vulture.com/…her-bisexual-lighting.html