• bazı (çok afedersiniz insan demeye dilim varmıyor) mahlukatların, çalıştıkları yerden bahsederken kullandıkları cümle. sonra vay efendim patron bana zam yapmıyor. yapmaz tabii amın düdüğü! patron senin kadar sahiplenmiyor lan o şirketi..hissen mi var, kar ortağı mısın olm... nereden sizin şirket? siz kimsiniz ulan?
  • böyle bahsediyor insanlar laf aralarında bunlardan. kıskanmıyor değilim. ben daha ziyade "bizim ev" diye konuşuyorum. jess dayı falan.
  • çalışan için gerçekten acayip bir isimlendirme biçimi. aslında bu bile kendi başına toplumlar olarak ne kadar iğrenç bir durumda olduğumuzun ispatı gibi. geçimini sağlamak için mecburen bulunduğun yerde o kadar çok vakit geçiriyorsun, mekanla ve kurumun diğer üyeleriyle o kadar içli dışlı oluyorsun ki, senin çektiğin çile üzerinden kar elde eden insanların şirketini kendininmiş gibi benimsemek durumunda kalıyorsun.

    bu aslında kitlesel bir stockholm sendromu bir nevi. sistemin rehinesi olma durumunun değişmeyeceğini kabullenince insan koşullarını daha çekilebilir kılmak için kendi isteklerini, taleplerini ve beklentilerini değiştirme yoluna gidiyor. siz de haklısınız tabii ama yine de konumumuzu unutmayalım diyorum ben. ne kadar modern de olsak yine köleyiz. kürek çekmek yerine klavye tuşlarına basıyoruz ama iş yerleri bizi çevreleyen kafesler. "bizim"leştirilecek şeyler değil.
  • sahiplenme duygusu bulunan insanların kullandığı tanımlamadır. şirket iş kapısı sağlamış, imkanlar sunmuş, düşman mı olmak gerekir? o parayı gayrimenkule/faize yatırsa daha mı iyi olurdu? eğer çalışan olmayı yediremiyorsanız siz de iş kurabilirsiniz.
  • (bkz: yeni baslayanlar icin zevzeklik afedersin)

    kölelik mölelik diyecegiz diye sacmalamis da sacmalamissin biraderim.

    (bkz: sen sahiplenme ulan ayi)

    tamam, her sirket piril piril degildir ama her sirket de tü kaka degildir. calisani memnunsa, mutluysa, bizim desin ne olacak ? tuttugu takimdan da "bizim takim" diye bahsediyor insanlar. delirmis mi oluyorlar ?

    (bkz: salak solcu zorla kapitalist yapar yemin ederim)
  • düşman mı olmak gerekir? evet, düşman olmak gerekir. sistem birilerinin şirket sahibi, birilerinin de çalışan olmasını mecburi kılıyorsa sistemin ayakta durmasını sağlayan her türlü unsura elbette ki düşman olmak gerekir.

    sahiplenme (gerçi burada sahiplenmeden ziyade ait olma duygusu söz konusu ya neyse) duygunuz çok ağır basıyorsa bunu daha zararsız şeylere yönlendirebilirsiniz.

    mevcut sistemin adaletsizliğinden işveren olup emek sömürerek kaçılmıyor. ben sömürmektense sömürülmeye razı olmayı yeğlerim, içinde bulunduğu koşulların daha iyisi nasıl olabilir diye düşünmekten imtina eden insanlarla da uğraşmaktan üşenirim ama şunu şuraya bırakayım da belki birilerine bir bakış açısı katar:

    (bkz: #45713233)

    "köleler köleliğinden mutluysa bize ne abi? yapsınlar köleliklerini." keşke her şey bu kadar basit olsaydı.
hesabın var mı? giriş yap