bounce

• ing. ziplamak..
• attiginiz emaillerin hedefine x sebepten varamayip geri donmesine verilen isim..
• tıbük; (bkz: bounce pass)
• soadin toxicity albumunun bir sarkisi.
  jump, bounce, down, up
  
  i went out on a date,
  with a girl, a bit late,
  she had so many friends,
  gliding through many hands.
  i brought my pogo stick,
  just to show her a trick,
  she had so many friends,
  gliding through many hands.
  
  jump pogo?..
  bounce pogo,
  down pogo, up pogo
  
  unannounced twister games,
  all players with no names,
  they lined up double quick,
  but just one pogo stick,
  everyone gets to play,
  runaway, expose',
  it was so exotic,
  but just one pogo stick.
  
  jump pogo?..
  bounce pogo,
  down pogo, up pogo
  
  oh, i like to spread you out,
  touching whoever's behind
  
  jump pogo?..
  bounce pogo,
  down pogo, up pogo
• soadın süper gaz başlayan, o şekil devam eden kısa şarkısı.
• -bounce with me bounce with me diye bagirir b boyumuz rapcimiz vesaire..sarkicinin gaza getirici laflarindandir. (bkz: konserdeki sarkicinin gaz laflari)
• bon jovi'nin 23 eylül'de çıkaracak olduğu yeni albümünün adı.
• album cikmasinin uzerinden 2 ay gecmesine ragmen kimsenin album hakkinda entry girmemis olmasindan da anlasilacagi uzere bi halta benzemeyen album. ha fonda calinirsa dinlenir, ses ayni sestir, ama ayni askla sarki yazamamaktadir, soylememektedir kendisi.. israrla dinlendigi halde sevilebilir pekala ama sevmek icin kulak asinaligi ve israr gerektiren bon jovi albumunu napiyim ben..
• amerikalıların "let's bounce" dedikleri de olur...let's go gibi bir şey olsa gerek...
• ilk olarak nokia 9210da gordugum, simdi nokia 7210umda baya baya zaman gecirten; topun zıplayıp mario gibi ortamdan ortama kosması uzerine kurulu oyun