• (bkz: bodyguard)
  • (bkz: bounce)
  • filtre abi demenin bir ba$ka yolu.
    az sonra sallayacagim uzre bu abilere, bar kapilarinda soguktan donmamak icin surekli zipladiklari icin bu ad verilmi$tir. secici gecirgendir bu abiler ve gecirgenlik direktiflerini bar sahibinden alirlar: marjinalleri topla, pezevenk tipli denyolari doldur, damsiz alma, "para siciyorum ve bu ak$am ishalim" gorunumundekileri istif et gibi...
  • ben de sallıyorum. bir ihtimal görevi orada işi olmayan adamları geri tepmek olduğundan bu ismi almış meslek dalıdır. tam tersi için (bkz: usher)

    wikipedia'nın dediğine göre 195 iq'lu christopher michael langan yıllarca bu işi yapmış.
  • android market'teki uygulamalarda malware tespit etme gorevi olan, statik analiz temelli bir servis.

    http://googlemobile.blogspot.com/…and-security.html
  • kuyrukta sırası gelen kişinin kim olduğuna bakmaksızın atarını, giderini, karizmasını bir anlığına kenara koyduran ilahi güç (gerçek manada kulüplerden bahsediyorum türkiye'de kulüp denince akla gelen leş yerler değil).

    bu arkadaşlar öyle bir güç sahibidirler ki; metroda parti yapan, umumi tuvaletler yerine yoga okulu kapılarını tercih eden, sabah akşam cigaranın dibine vuran, cumadan cumartesiye bağlanan gece şehri yeniden dekore eden, kot pantolonu donsuz giyen, çamaşırhaneden çaldığı temiz kıyafetleri satan 18 - 25 yaş arası kaybolmuş gençliği bir anda sırat köprüsüne dizermiş gibi kuyruğa dizerler.

    alkolsüz, gece kafasını yastığa koyamayan bulanık beyinler, o kuyrukta iken çakırkeyiflik sınırını geçemezler. sürekli komşuları tarafından polise yüksek sesten şikayet edilenler, o kuyrukta kaç desibeli aşmayacaklarını çok iyi bilirler. kızlara sarkıntılığın, kuyrukta ileri kaynamanın, hadsizliğin yasak olması hammurabi kanunları gibi nettir.

    bouncerlar zekidir, sezgileri kuvvetlidir. asıl bouncer, oradaki kaba kuvvet olan iri yarı bodyguard değildir. sizi baştan aşağı süzen gözlerinizin içine bakıp size hükmeden, bir anlık da olsa ruhunuza nüfuz edendir. saniyenin onda birinde sizi baştan aşağı süzer ve kararını verir. sizi tartarken koyduğu kriterler günden güne değişebilir, o gün içeride verilecek partinin ruh haline göre uyumu oluşturup oluşturmamanıza göre girebilirsiniz veya giremezsiniz. kriterler hiç bir zaman "damsız almıyoz" değildir. özgüveniniz / kendine güveniniz ve kendiniz olup olmamanız ölçülür. kötü bir saç traşının ve yavşak ifadenizin altına armani, gucci giymeniz sizi sıranın en sonuna geri gönderir. sözü geçen gece kulübünün felsefesini bilmiyorsanız, sizi evinize gönderecek olan, koyu renk canvas ayakkabı yerine tercih ettiğiniz, en şık italyan ayakkabınızdır. berlin'de beyaz ipek gömlek giyemezken, paris'te koyu siyah tişört giyemezsiniz.

    bouncerlara büyüklük taslayamazsınız çünkü zaten sizin hayatınız boyunca görüp görebileceğiniz gece hayatını / parti ortamını yaşamışlardır. sizin eğlenmek için gittiğiniz kulüp onun hayatının bir parçasıdır. onları kültürel entellektüel birikiminizin verdiği özgüvenle de ezmeye çalışamazsınız çünkü çoğu zaten üniversite mezunudur ya da çok iyi yaptığı bir iş vardır, meslek sahibidirler, sanatla falan ilgilidirler, okur yazardırlar, size lektür veremeyecek olanlar da çok zekidir, sizi çözmeleri gerektiği kadar çözerler.

    türkiye'nin gece hayatında geri kalmasının sebeplerinden biri sikik müzik seçimlerinin yanı sıra bouncerlardaki kalitesizliktir. varoştan gelen, kulüp sahibinin tanıdığı olan, iki üç apaçinin bouncerlık yaptığı kulüpte, içerideki güruh seviyesiz olunca, gece hayatı max alkol, min eğlence cost functionına bağlı olur. insanları yanına zorla kız almaya iten, olduklarından karizmatik göstermeye çalışan, kendileri olmamaya, özenti olmaya zorlayan kulüp felsefesi, karakteri bozuk ve eğlenmeyi bilmeyen bir gençlik yaratır. "heee dün akşam city'deydik bu akşam da if'e gidiyoz mu kankaaa" diyen gerizekalı nesil bilmez ki berghain'a cumartesi sabaha karşı 7de girilip gece pazara bağlandıktan sonra çıkılır.

    seviyesi yüksek gece hayatı berghain'dır, watergate'dir, fabric'tir, rex'tir. ibiza'daki para sıçan tipleri mıknatıs gibi çeken space, pacha da değildir. dj'leri de kulüpler ve onların atmosferleri seçer, david guetta, fuck me i'm famous diye bir konsept yaratıp pazarladığı zaman, itibar eden maldır. doğru olan watergate konseri sonrası panorama bar'da eğlenen dubfire'ın "panorama bar was great" tweetidir.

    bir bouncerı etkileyen şey ne yakışıklılığınız, ne güzelliğiniz, ne paranız pulunuz ne de çift olmanızdır. bir bouncerı etkileyen şey özgüveniniz ve kendi komünitenize / ve kendinize saygınızdır. başınızı dikip korkmadan karşıya bakabilmek yani kendinizle barışık olmanızdır.

    bu entryi somut bir gerçekle bağdaştırıp akıllarda bir imge bırakmak aynı zamanda da beyinlerin boş viteste çalışmamaları, veri üzerinden process edebilmeleri için sven marquardt'ın bir fotoğrafı ile noktalıyorum.

    http://www.gophoto.it/…t/uploads/2010/07/sven11.jpg

    iyi eğlenceler.
  • senaristliğini alejandro jodorowsky'nin yaptığı western tarzında bir çizgi roman. yakın zamanda marmara çizgi ilk cildini yayınladı.
    daha ayrıntılı bilgi için, bakınız link:
    http://pelerinli.com/…bir-western-hikayesi-bouncer/
  • 1992 tarihli bir shoot'em up oyunu.

    (bkz: magic disk)
hesabın var mı? giriş yap