• cast direktörü harika uygur'un, kamera önü oyunculuğu ve deneme çekimlerine dair deneyimlerinden ve katıldığı atölye çalışmalarından yola çıkarak kaleme aldığı kitap. bu işi yapıyorsanız, aklınızda olması gerekenleri -ki aslında zaten bildiğiniz ya da nasıl olması gerektiğini tahmin ettiğiniz şeyler hepsi- altını defalarca çizerek (gerçekten defalarca) ve işe yarar tüyolarla süsleyerek sunuyor bizlere. ta ki nasıl oturup, nasıl kalkmanız gerektiğine kadar... bir göz atmakta fayda var.
  • sürekli azarlanıyormuşum hissini yaratan kitap. sanki yazarı olan cast direktörü aaayyhhh yeter deyip önden fırçalamış benim önüme bunlarsız çıkmayın demek istemiş özetle. kitabın başından sonuna kadar profesyonellikten ve oyuncunun hangi sıkıntı veya problemlerin içerisinde olduğuyla ilgilenilmediğinden bahsetmiş, ancak cast direktörlerinin de birer insan olduğu ve zamanla yarıştıkları gibi bahanelerle sabırsız davranışlarını mazur göstermeye çalışmış.
  • özet geçiyorum; sabah kalkın meditasyon yapın, anda kalın, deneme çekimine giderken sahnenize iyi çalışın-bahane uydurmayın x 10.

    bitti.

    tanıtımındaki 'oyunculuğa dair her şey' tanımına uyamamış. 'yeni başlayanlar için audition' başlığı altında max 5-6 sayfada açıklanabilecek bir konuyu tekrarlarla, bilal'e anlatır gibi anlatınca 200 küsür sayfalık bir kitap çıkmış ortaya. meslek hayatında karşısına çıkanları düşününce böyle bir ayrıntıcılık anlaşılabilir oluyor ama bu da içeriği vasatlaştırmış.

    harika uygur türkiye'deki ilk cast direktörlerindendir, mesleki başarısına / gözüne elbette laf yok fakat bu kitap az-çok oyunculukla ilgili bir şeyler bilen-okuyan hiç kimseye beklediğini veremez. belki 13/15 yaşlarında, sektöre henüz hiç bulaşmamış ama merak eden gençlere bir şeyler katabilir.

    kaldı ki kitapta bahsi geçen bir çok mevzu günümüz audition pratiğinin gerisinde kalıyor, bu haliyle anlatılanların bir kısmı da boşa çıkıyor.

    ön eleme için artık cast direktörüne gidip auditiona girmek diye bir şey nerdeyse kalmadı-kalmayacak. yok öyle 5 saat sıra bekle sonra da 'tek hakkın var, oldu oldu-olmadı güle güle' sistemi.
    teknoloji gelişti, aç iphone'unun kamerasını, kendi evinde stres olmadan-istersen 100 kere çek-beğendiğini gönder devrindeyiz. oyuncu kendisi çekemiyorsa da menajeri çekiyor yine aynı şekilde bir sürü tekrarla ki bu daha doğru. hem çekimin profesyonelliği artıyor hem de bir bilirkişi ön gözünden geçmiş oluyor cast direktöründen önce. reklam sektörünü ayrı tutuyorum; dizi/filmler için direkt cast direktörlerinin eskisi gibi günde 500 kişiye audition çekecek motivasyonu ve zamanı artık yok. bu doğru mu yanlış mı tartışılır; eski sisteme göre avantajları da var dezavantajları da. bu başka bir entrynin konusu...

    ikinci aşamaya (yönetmenle/yapımcıyla tanışma ve esas deneme çekimleri) geçen oyuncu da belli başlı şeyleri -aşırı parfüm sıkmaması gerektiğini, düz koyu renk bişiler giymesi gerektiğini vs- düşünebilsin bi zahmet. düşünemeyecek kadar dünyadan uzaksa boşuna öğrenmesin zaten, olur da seçilirse kendisini sette çıtır çıtır yerler çünkü.

    kitabın komedi kısmı sonunda; oyuncuların audition deneyimleri. o 200 sayfada okuduğun her şeyi resmen sıfırlıyor. kadın uğraşmış yukarda belirttiğim üzere 20 sayfa boyunca aynı şeyi yazmış; 'küçük bir role gidersin öyle oynarsın ki başrole seçilirsin', oyuncudan cevap; 'ayhh bi keresinde bi deneme çekimine gittim mük-kem-mel oynadım sonra bi baktım ki benden 10 yaş büyük biri almış-o rolde benden neden audition isteniyo kii!'.

    çünkü eşşeğin -...
    kitapta bu profesyonellikten son derece uzak yorumlara yer verilmesini lüzumsuz buldum. kadının üslubunun 'döver gibi' olmasının sebebi bu oyuncular zaten işte. verem etmişler kadını.

    kısa tanım; benzeri bir yayın bulunmadığı için basılması aslında gerekli olan - ve fakat içerik açısından yetersiz bir kitap.
hesabın var mı? giriş yap