• avustralya'nin en dogusundaki liman kenti..dünyanin en büyük agacini bünyesinde ihtiva etmektedir..sirf kökleri bile kadraja sigmamaktadir diyeyim,gerisini siz dü$ünün.çimlere basmayin.
  • ağaç için değil ama great barrier reef için gidenlerin çok azının geri dönebildiği avustralya kenti
  • avustralya'nın kuzey doğusunda yer alır, nüfusu baya azdır ne kadar bilmiyorum ama tahminen 20 binden fazla değildir. bu memlekette arabayla giderken yanınızdan zıplayan küçük kangurular geçer. büyük bir timsah çifliğine de ev sahipliği yapar cairns. bir sürü backpackers otel vardır cairns'de ve bildiğim kadarıyla 3 tane'de kebapçı, bu kebapçılardan doğru düzgün olan sadece bir tanesinin (türk stili ile döşenmiştir ve içinde kocaman, atatürk işlemeli bir halı vardır) sahibi ise hindistanlıdır. durmadan yağmur yağar cairns'de ne kadar çok yağmur yağıyor diye sorduğunuzda "wet season hasn't come yet" cevabını alabilirsiniz, bu yağmur acaip sinir bozucudur aralıksız ve ince yağar. yağmur altında ıslanmanız bazen yarım saat kadar sürebilir. şehrin göbeğinde kocaman bir lagoon vardır burdan geçerken çantanızı kenara bırakıp yüzebilirsiniz. şehir okyanusun kenarındadır, burada gel-git çok fazla olduğundan okyanusun kenarı çamur deryasıdır fakat gece bir bakarsınız su kıyıya kadar gelmiş. bu kıyılarda "crocodile sighted in this area" tarzı uyarılar vardır. plajlarında blue ring, jelly fish falan vardır diye bir sürü uyarılar vardır. bildiğim kadarıyla son fırtınada şehirde yaşayanları tahliye etmişlerdi, umarım fazla zarar görmemiştir. bir de cairns güzeldir ama etrafında da görülmesi gereken çok fazla yer vardır. burada tatil yapmayı düşünenlere tavsiyem kesinlikle 15 günden az ayırmamalarıdır, bir de great barrier reef'i görmek isteyenler için hava genelde kapalı olduğundan öyle her istediğinizde gidemeyebilirsiniz yani aksiliklere hazırlıklı olunmalı.
  • avustralya'nin cesme'si denebilir. tam yazlik yer ama zaten kitanin tum kiyi kentleri yazlik.
    yagmur ormanlarinin, orman icinde akan nehirlerinde insan yemis timsahlarin ve great barrier reef'in meshur oldugu yer.
    arkasina sorf tahtasi atilabilen pikaplarla dolu memleket. ulkede zaten herkes sportif.
    ya bisiklet biniyorlar, ya yuruyorlar ya kosuyorlar. buradakiler ek olarak sorf yapiyorlar.

    buyuk mercan kayaligi mutlaka gorulmesi gereken bir yer. dalabilen dalmali. orada buyuk bir balik var mesela. alistirmislar, evcillesmis. beslenmeye tekneye geliyor. denizaltinda selfie cektirebiliyorsunuz kendisi ile.

    nehirin orman icinde bazi bolgelerde olusturdugu havuzlar cenneti animsatiyor pirinc buyuklugunde sivri sinekler sokana kadar. sanki mavi gol filmi gibi. timsahlarin gelemeyecegi yeri secmekte fayda var.

    oraya giderseniz, otelde degil de, orman icinde kiralik bir evde kalmalisiniz. o kadar yola deger mi derseniz, degmez. ulkede her sey var cok sukur.
  • bu sehre gidipde yagmur ormanlarini gormemek olmaz, mutlaka bir gun ayirip gezilmeli. en rahati araba kiralamak, avustralya'da toplu tasim apayri bir dert zaten. hele buralara gitmek hepten bir dert.

    herkes great barrier reef, green island dan bahseder ancak hava durumu da onemli. yagmurlu bir gune denk geldiyseniz, yapacak cok bir sey yok o zaman dogru yagmur ormanlarina. sabahlari erken giderseniz de sis altinda guzel bir manzarayla karsilasabilirsiniz.
  • avustralya'nin kuzeyinde 160bin nufuslu buyuk set resifini bunyesinde bulunduran sehir. resifi gormek icin gelenlere yagmur sezonunda -ocaktan nisana kadar- gelmemelerini tavsiye ederim.
  • iki gunlugune gittim cairnse

    yaptiklarim:
    -esplanade de yurumek ve havuzda yuzmek
    -casinosunda kaybetmek
    -bol bol islanmak
    -ve tabii ki great barrier reef turuna gitmek

    yapamadiklarim:
    -skyrail forest cableway e katilmak
    -araba kiralayip etrafina gitmek
    ve daha bircok bilmedigim

    great barrier reef turunda giderken hava o kadar cok yagmurlu ve okyanus o kadar azgindi ki, o gunu sagsalim atlatip karaya ayak bastigim icin cok sukrediyorum. giderken bu kadar mide bulantisi, bas agrisi, yorgunluga degsin diye daldikca daldim mercanlara. tekne altindaki evcil baligi gordum, selamimi da verdim
  • benim hayat hikayemde hep bahsi gececek, ozel bir yeri olacak iki yildir yasadigim avustralya'nin tropikal sehri.
    ılk geldigim gun konustugum birisi demisti ki cairns bazi insanlara sans getirir. ben de o bazi insanlardan oldum ama bir turlu kendimi buraya ait hissedemedim. bir seyler eksik, bir olmamislik hissi var; sanki simit-peynir yiyip yaninda cay icememek gibi

    oncelikle yerel halktan bahsetmek gerekirse kendi dunyalarinda yasayan, genelde cimri, fazla gormus gecirmisligi olmayan, yabancilara sadece backpacker (bkz: backpacker) olarak bakan ve cok da yabanci sevmeyen insanlar. ıronik ama bu sehrin ekonomisinin lokomotifi turizm. ve yine ironik ama hizmet seviyesinin kalitesi cok dusuk. cunku herkese gelip gecici musteri olarak bakiliyor ne yiyecek icecek kalitesi ne de hizmet sektorunde calisanlarin tavri sunulan fiyata degecek seviyede.

    genc nesil de dahil olmak uzere egitime hic onem vermiyor, tanistigim yerel insanlardan universite mezunu olan biri var mi diye dusundum ama yok maalesef. erken yasta cocuk sahibi olma, evlilik oldukca populer, hatta “single mum” bekar anne konsepti sanki bir modaya donusmus durumda. ama yigidi oldur hakkini yeme; doga bilinci, surdurulebilirlik, geri donusum vb. konularda hepimize tas cikartacak seviyede bilgi sahibiler ve en onemlisi de hayatlarini buna gore yasayan insanlarin sayisi azimsanamayacak kadar fazla.

    avustralya’nin diger sehirlerinden farkli olarak burada beyaz avustralya’li nufus hakim degil, asil avustralya’lilar yani aborjin (bkz: aborjin) nufus da oldukca fazla. bu beraberinde hem avantaj hem de dezavantaj getiriyor tabii. en buyuk dezavantaji guvenlik problemi. evet cairns guvenli bir yer degil, bazi semtler kara listede ve aksam 10’dan sonra bence cairns’in hic bir yerinde tek basina dolasilmamali.

    tabi tek guvenlik sorunu insanlar degil. burada doga insandan ustun. bunu cairns’te oldugunuz sure boyunca aklinizdan cikarmamaniz gerekiyor. deniz, deniz canlilarin yasam alani ve buna saygi duymalisiniz. en dikkat edilmesi gerekenleri tabi ki timsahlar ve zehirli deniz analari. kasim-haziran aylari arasinda denize girmek besiktas macina fenerbahce formasiyla gitmek gibi bir sey. gerisini siz dusunun.

    onun disindaki zamanlarda mutlaka bayraklar arasi guvenli bolgede denize girin. fenerbahce formanizi besiktas’a giden vapurda da giymemeniz lazim yani sadece deniz degil dere, akarsu, gol bu kural her sulak alanda gecerli. bana da gelmeden bunlari soylediler hep ben de ‘yav he he’ acik denizde timsah mi yuzermis deyip cengaverlikler pesindeydim ama oyle degilmis.

    yeri gelmisken soyleyeyim benim cengaverligi birakip deniz canlilarin yasam alanina saygi duyma konseptine getiren sey : hartley’s crocodile adventures. vaktiniz varsa mutlaka gidin ve timsahlara dair her seyi ogrenin gercekten inanilmaz bir deneyim.

    biraz da iklimden bahsedelim. tropik kelimesini gorunce palmiye-hindistan cevizi-deniz-kum-gunes bilesenleri akliniza geliyorsa yaniliyorsunuz. yani aslinda yilin 3 ayi (haziran-temmuz-agustos) yanilmiyorsunuz ama geri kalan kismi hic de oyle degil. benim gibi yagmur sevmiyorsaniz yandiniz. yanmak demisken gercekten yaniyorsunuz cunku burasi yazin(aralik,ocak,subat) asiri sicak ve nemli. yani bir nevi acik hava turk hamami gibi dusunebilirsiniz. bu yil sanirim 4 ay surekli yagmur yagdi. hava gri, kapali ama sicaklik min 30 derece. evler rutubet kokusu, esyalar kuf istilasi altinda…

    ama bu cografyayi ozel kilan seyler de dinmek bilmeyen yagmurlar sayesinde olusmus ve olusmaya devam ediyor. dunya’nin en guzel miraslarindan ikisi buyuk set resifi (bkz: great barrier reef)ve daintree yagmur ormanlari gercekten gorulmesi gereken ve korunmasi icin her seyin yapilmasi sart olan yerler. yagmur – yagmur ormanlari- resif arasinda dongusel bir iliski var ama cok detayli bir konu oldugundan burada bahsetmeyecegim. ılgilenirseniz great barrier reef ve bu bolge ozelinde cok guzel belgeseller var.

    benim en cok eksikligini seylerin basinda kulturel aktiviteler geliyor. konser, tiyatro, muzikal vb. sanatsal faaliyetler oldukca kisitli. olunca da genelde yerel muzik/tiyatro gruplari oluyor. eger ruhuzu bu tarz seylerle beslemek istiyorsaniz en yakin secenek brisbane (ucakla 2 saat).

    evet brisbane gidebileceginiz en yakin sehir hayati yasanilan yer. tabi bu uluslararasi ucuslarda, ya da konsolosluk islemlerinde de gecerli; surekli buyuk bir sehre gitmeniz gerekiyor. ben biraz daha sehir insaniyim ve o bakis acisiyla baktigimda kendimi kisitlanmis ve bazi seylerden geri kalmis hissediyorum burada yasarken. ama cairns dogasiyla essiz bir deneyim sunuyor; botanic bahcesi, etrafindaki adalar, selaleler, yagmur ormanlari, palm cove, port douglas ve tabiki mercan resifleri mutlaka gorulmesi gereken yerler.

    buralara yolunuz dusecekse ya da coktan dustuyse ve sorulariniz varsa yesillendirebilirsiniz.
  • gelecek şubat ayında 4 günlüğüne bulunacağım mekan. great barrier reef harici önerisi olanlar yeşillendirebilir.
hesabın var mı? giriş yap