*

  • özel okullar derneğinde 1999 - 2000 sezonunda müfredat ve eğitim yöntemleri komisyonunda ayazaga isik lisesini temsil eden kisi.` :suphesiz google aramaya inananlar icindir`` :ukte buldum kimindir sahibi yoksa benimdir`
  • ayazaga isik lisesine ilk geldigi zamanlarda almanca ogretmenligi yapmis olan, simdilerin okul muduru*
  • dün science fair de her yapılan şeye tek tek bakarken sıra benim hücre modelime gelince modelin önünde de animal & plant cell yazmasına rağmen ve adamın da okumasına rağmen, "bu ne? hastalıklı bir böbrek filan mı?" demesiyle, bi kez daha okulun bi yerlerinde bi sorun oldugunu hatırlamamı saglayan ayazağa ışık lisesi müdürü..
  • servislerde dinlenen müziklerin ışık gençliğinin saygınlığına yakışmadığını dile getirip, bir sabah töreninde " biz servislerde teypleri de yasakladık, öğrencilerle işbirlikçi servis soförleri hakkında araştırmalarımız sürmektedir. " şeklinde bir açıklama yapmayı da eksik etmemiş şahsiyet.
  • nişantaşında'yken bunun ekürisi şevket emir idi. ne zaman bu okula girdikleri bilinmezdi, sanki ezelden beri ordaydılar bizim için.
    biz ayazağada onlardan uzak olduğumuz ve yatılı olmadığımız için kendimizi biraz daha şanslı sayardık.
  • galiba darüşşafaka lisesi'ne danışmanlık yapıyormuş kendileri.
  • bi kaç kez almanca derslerine girdiğini hatırlarım. odasının kapısına cumaya gittim gelicem yazmış, kapıdan dönenleri izleyip kehkeh gülmüş idik. dışarı çıktığında kağıdı ve kopan tayfayı görünce "bunu kim yapıştırdı, hemen söyleyin" diye çıkışmış, "cumaya gitmiş işte hocam" diye alay konusu olmaya devam etmişti. kırmızı-mor renk alabilen nadir insanlardandır. seven öğrenciye rastlanmamıştır. aramalar sürmekte.
  • kendisinin -en azından ben okurken, ki siz deyin 15 yıl ben hiç birşey demeyim- lakabı "kör" idi. kavanoz dibi olmamasına rağmen öyle bir hava veren gözlükleriyle ani baskınlar yapar, ve fakat bir türlü ne bok yendiğini göremezdi. gelin bunu bir hatıratımızla görelim.

    okulun son günleridir. nişantaşı ışık lisesi'nin erkekler yatakhanesindeki odalardan birinde (ki eski koğuş halinin yerine yapılmıştır bu oda zamazingoları) artık mezuniyet için gün sayan 5-6 zibidi, ki biz oluyoruz, muhabbet etmektedirler.

    muhabbet şöyledir, yatılılar, yatakhaneye çıkması yasak olan gündüzlü arkadaşlar, bir kısım marlboro, bir kısım marlboronun dumanı, bir kısım bira, bir 52'lik ve üzerinde oynanan bataksal oyunlar, bir kısım porno dergi. yani hava ve zemin herhangi bir disiplin cezasına müsaittir. odanın kapısı doğal olarak kilitlenmiştir, buna mukabil arkadaşlardan birisi bornozunu alıp duşa gider, geri kalanı "muhabbet"e devam etmektedir.

    gel zaman, gitme zaman geçer kapı önce zorlanır, sonra çalar. elemanlardan biri "kimsin?" der ses çıkmaz.. "lan stumpf (duşa giden elemanın lakabı), ses versene" der.. kapı gene zorlanır.. "siktir git lan, yavşak kimi kandırıyosun eheuheu", "ehöhühöhehöhe", "açmıyoz amınagoyim...", "annen, annen.." falan havalarda uçuşur.

    kapı bu arada mütemadiyen zorlanmaktadır ve cengiz ülkerdoğan'ın davudi sesi nişantaşı ışık lisesinin 5. katını inletir.."açın şu kapıyı!! size diyorum!"

    mübalağ varsa sözlük çarpsın, ortamdaki sigaraların yok olması, kağıtların dolaba tıkılması, porno dergilerin yatakların altına gizlenmesi falan 3 ila 5 saniye arası sürmüştür. kapı hemen açılır, ve cengiz ülkerdoğan içeri girer. umumi vaziyet şu şekildedir, darmadağın olmuş yataklar, "gelir de yatağı kaldırır, zulayı patlatır diye yatağından kalkmamak için herif içeri geldiğinde ayağa kalkmayan bir eleman, yerde pas geçilmiş bir iskambil kağıdı, orada olmaması gereken gündüzlüler ve en önemlisi tavana yerleşmiş sigara dumanı.

    "niye açmıyorsunuz kapıyı?"
    "eööö, hocam duymadık!"
    "nasıl duymadık iki saattir çalıyorum kapıyı"
    "valla duymadık hocam"
    (etrafa göz atar, gündüzlülere döner)
    "sizin ne işiniz var burda?"
    "hocam arkadaşlarla muhabbete geldik, işte öyle.. muhabbet yani"
    "peki ne yapıyordunuz burda!!?"
    "hiç hocam, öyle oturduk muhabbet ediyoruz işte.."
    (tekrar etrafa göz atar)
    "kimbilir ne bok yiyordunuz... eşşek herifler, inin aşağı.. (yatılılara) siz de inin etüdünüze.. ne bok yediğiniz belli değil.."

    böylesine gözlemleyici, böylesine ne bok yediğimizi analiz edebilen bir insan idi kendisi..

    ayrıca nişantaşı ışık lisesi'nin karanlık koridorlarında akşamları gizli aşıkları basmak için volta attığı da rivayet edilir..
hesabın var mı? giriş yap