• türkiye cumhuriyeti devleti'nin en büyük sorunlarından birisidir. belki bir farkındalık yaratır ve sosyal medyanın da gücü sayesinde sosyal sorumluluk projesi kapsamında harekete geçilir diye türkiye barolar birliği tarafından hazırlanan raporun bir kısmını paylaşma gereği duydum.

    ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazı hakkında kanun'a göre anneleri hükümlü olup da dışarıda korumasına bırakılacak kimsesi bulunmayan sıfır-altı yaş grubundaki çocuklar, annelerinin yanında kalabilmektedirler.
    10 haziran 2016 tarihi itibarıyla ceza infaz kurumlarında annesi ile birlikte kalan çocuk sayısı 528. kanun gereği bu çocukların yiyecek içecekleri, kreş vb. uygulamalardan faydalanmaları gerekirken çocuklar çok kısıtlı şekilde bu imkanlardan faydalanabilmekte. türkiye barolar birliği insan hakları merkezi tarafından hazırlanan "cezaevleri raporu"na göre bu çocuklar cezaevinde mahkumların kaldığı koğuşlarda kalıyor. çocukların ayrı yatak hakkı yok. annesiyle 1 kişi sayılıyorlar. dar bir yatakta beraber yatıyorlar. adli koğuşlarda hiç tanımadıkları
    insanlarla aynı ranzayı paylaşıyorlar. hücreler 2 kişilik, çocukla 3 kişi olunuyor.
    yine chp milletvekili gamze ilgezdi'nin hazırladığı başka bir rapora göre cezaevlerinde birçok mahkum, çocuk sesine tahammül edemediği için çocuklu mahkumlarla birlikte kalmak istemiyor. rahatsız olan mahkumlar koğuş değiştiriyorlar. bu durum da mahkum anneler ve çocukları üzerinde baskı oluşturuyor. sürekli “sus” denildiği için konuşmaları engellenen çocuklar, dertlerini işaretlerle anlatmaya çalıştıkları için kimi zaman konuşmayı dahi öğrenemiyorlar.

    adalet bakanlığına yapılan başvuruya verilen cevaba göre, çocuklar açısından günlük
    iaşe bedeli sadece 7. 5 tl. çocukların fiziksel gelişimi açısından gerekli olan beslenme listeleri söz konusu değil. mahkumlar ne yerse çocuklar da aynısını yiyor. çocukların ağızlarına uygun çatal kaşık verilmiyor. büyüklere verilen keskin, ince, büyük metal çatal kaşıkla eziyet çekerek yiyorlar. çocukların ayrı ekmek hakları bile yok. çocuklu bir kadın günde 1 ekmek hakkını çocuğuna da yedirmek durumunda. bu durum sadece ekmek için geçerli değil. balık, börek, tatlı vb. sayılı her şeyde çocukların sayılmadığı iddia ediliyor.(bakırköy kadın cezaevi)
    batman cezaevinde bulunan bir mahkumun anlattığına göre bu yemekler dışında çocuklar için sadece iki kutu süt ve meyve suyu veriliyor.

    yine rapora göre en büyük sorunlardan birisi de çocuğun zihinsel gelişimin sağlanması için yaşıtlarıyla yan yana gelebilme, oyuncaklarla oynayabilme gibi en temel ihtiyaçlarının karşılanmaması. az sayıda örnek dışında hapishanelerde oyun parkı, kreş gibi alanlar yok. aynı şekilde oyuncaklar konusunda da kısıtlamalar söz konusu. bazı hapishanelerde kadınlar, güvenlik gerekçesiyle hemen hiç oyuncak alınmadığını belirtiyorlar. boya çeşitleri yasak. aynı durum oyun hamuru için de geçerli. gerekçe “hapishanenin kreşi var, orada boyasınlar”. çocukların kendi yaşıtlarıyla vakit geçirebilmesi, oyun oynayabilmesi gelişimleri için çok önemli olmasına rağmen bu fırsat hapishanelerdeki çocuklar için ne yazık ki yok denecek kadar az. bir kadın mahkum, çocuğunun sürekli yetişkinlerle vakit geçirdiğini, koğuş arkadaşlarının oyunlar oynamaya çalışsalar da televizyonda bebek görünce çok heyecanlanıp bağırmaya başladığını anlatıyor.

    bir başka sorun da güvenlik adı altında yapılan bazı uygulamaların çocuklara yansıması. sayımlar, aramalar vs. çocukların gözlem alanı içerisinde gerçekleşebiliyor. çocuklar kreş dahil her yere giderken x-ray cihazından geçerek gidiyorlar. cihaz en ufak bir etkide ötüyor. çocuklar defalarca cihazdan zorla geçiriliyor. bazen ayakkabısı ötüyorsa çıkarıyorlar, çıplak ayak geçiriyorlar bazen de tokaları çıkarıyorlar. tüm bunlar da hem kadın hem de çocuk açısından travmatik etkiler yaratabiliyor.

    çocuklar babalarıyla hapishanede kimi zaman kapalı görüş yapmak zorunda bırakılıyor. 2 yaşındaki kızından bahseden bir kadın her kapalı görüşte çocuğun cama vurduğunu ve ağlamaya başladığını, koğuşa geldikten sonra ağlayarak uyuyakaldığını anlatıyor...

    yukarıda bahsetmiş oldukların sadece iki ay gibi kısa sürede yapılan bir çalışma neticesinde gözlemlenen sorun ve sıkıntılardır. tüm türkiye'de yapılacak geniş kapsamlı bir araştırma ile daha büyük sorunların olduğu bence görülecektir. yetişkinlerin cezaevlerinde zor şartlar altında yaşadığı düşünülürse bu çocukların bu şartlarda hele ki hiçbir alakaları olmayan bir suçun cezasını çeker gibi böyle kötü bir ortamda barınması çok üzücü.
    ülke olarak 528 çocuğun hele ki en temiz masum ve kırılgan yaş aralığındaki bu çocukların geleceğine sahip çıkamıyorsak onların cezaevinden çıktıklarında çok değil normal birer birey olmasını sağlayamıyorsak diğer hiçbir şeyin gereği yok.

    edit: anne eğer isterse dışarıda bakabilecek biri varsa çocuklarını cezaevine kendisiyle götürmek zorunda değil. eğer bakacak kimse yoksa 0-6 yaş arası çocuklar mecburen anneyle birlikte cezaevine giriyor. ama kanun gereği çocuk üç yaşına geldiğinde hakim kararıyla çocuk yuvalarına veya yetiştirme yurduna gönderilebiliyor. yine kanun gereği bu çocuklar gündüzleri ceza infaz kurumu bünyesindeki veya sosyal hizmetler ve çocuk esirgeme kurumu veya diğer kurum ve kuruluşlara ait kreş ve gündüz bakımevlerinde barındırılırlar. ama burada önemli olan kanuni düzenlemeden ziyade uygulama. malesef uygulama yeterince iyi değil. çözüm olarak avrupa’nın bazı yerlerinde uygulanan anne-çocuk birimleri oluşturulabilir. veya en azından çocuklar için daha çok sosyal alan yaratılabilir.

    edit : konuyla alakalı ilgilenmek isteyen çok sayıda mesaj geldi. bir şeyler yapmak isteyen ama ne yapacağını bilemeyen yazar ve çaylak arkadaşlar için çaylak @suruyle takilan konformist kuzu arkadaşımızın belirttiği bir oluşum var onu inceleyebilirsiniz link diğer yandan bulunduğunuz ilde cezaevinde bulunan çocuklar var ise onlara kitap, oyuncak kıyafet vb. gönderebilirsiniz ya da en önemlisi yasal izinleri aldıktan sonra o çocukları ziyaret edebilirsiniz. sosyal hizmetler ve çocuk esirgeme kurumu, milli eğitim bakanlığı, baroların ilgili komisyonları, adalet bakanlığı ile iletişime geçerek de daha büyük kapsamda sosyal projeler yapabilirsiniz.
  • daha önce hiç aklıma gelmezdi, insan ebeveyn olunca duyarlılığı artıyor sanırım. bu konuda bir farkındalık calışmasi yapılırsa çoğu anne babanın durumdan rahatsız olup tepki göstereceğine eminim. belki bir yardım kampanyası düzenlenebilir, çocuklara hiç değilse kitap resim puzzle gönderebiliriz. sanırım kitap yasak değildir cezaevinde. ınsan kahroluyor, oğlum yamacimda mışıl mışıl uyuyor. keske bütün çocuklar mutlu huzurlu sağlıklı olsa....
  • fikir vermesi için yazıyorum, bir grup olarak cezaevi psikoloğu aracılığıyla bir kaç yıldır hem annelerin hem çocukların temel ihtiyaçlarını karşılayabilmek için uğraşıyoruz. şampuandan tutun da çorap, ayakkabı, oyuncak gibi... ancak yetersiz tabiki. çocukların annelerinden ayrı dışarıda olmaları bir sorunken içeride yetişkinlerle aynı cezayı çekmeleri çok daha büyük bir sorun. ben gönüllü olarak çalışmak için uğraştım ancak pek mümkün olamadı. yine de tepkimizi gösterirsek belki birşeyler değişebilir.
  • batsin bu dunya
  • yukarıda başka bir yazarın da belirttiği gibi ebeveyn olunca algılar da değişiyor. boğazım düğüm düğüm oldu. yapılabilecek bir.şeyler olsa da yapabilsek keşke.
    fakat bu çocuklara dışarıda ne sağlanabilir ki.
    bazıları gerçekten şanssız geliyor bu dünyaya.
  • up!

    bu çocuklarımız, çocukluğunu 4 duvar arasında geçirmesin diye sesimizi duyuralım!!
  • bu zamana kadar nadiren aklıma gelmiş hazin durum.
    dile getiren arkadaşa teşekkürler.
  • yardım edilmesi gereken çocuklardır.
  • her zaman düşündükçe içimi acıtan durumdur. anneyle zor, annesiz zor. hangisi daha zor bilinmez yaşamadan.
  • ınsan haklarindan sinifta kalan turkiyemizin bir baska kanayan yarasi.

    o saf,temiz yavrucaklar malesef hayatin adaletli olmadigi gercegigle dogar dogmaz karsilasiyorlar,iyi surdurebilir temiz gelecek tum cocuklarimizin hakki olmali..

    rabbim o minnacik kalplerin yardimcisi olsun. hele onlari oyle goren ve gormeye dayanamayan annelerinin de yardimcisi olsun.
    sukretmek lazim, nerede nasil dogacagimizi secemiyoruz malesef herkesin sinavi ayri galiba.
hesabın var mı? giriş yap