• charles iyiydi de çevresi kötüydü. mülayimliğin, efendiliğin, ketumluğun, sabrın, metanetin, sadakatin [en fazla da bu] timsali idi. charles, olup bitenleri takip etmeyecek kadar "geri kafalı"ydı. onu emma'nın ve diğer dostlarının gözünde sıkıcı, ruhsuz kılan buydu. oysa o koşturmuyordu, başka başka hesaplar yapmıyordu. işiydi, aşıydı, aşkıydı derdi tasası. işte bu yüzdendir yenildi ve kandırıldı. bu yüzdendir charles elalemin gözünde salak gibi görüldü. bu yüzdendir emma'nın düşüncesizce giriştiği şehvetli aşklarının gözünde üzerinden atlanması hiç de zor olmayan bir adres gibi kabul edildi. tam da bu yüzden hiç de vâkıf olamayacağı vukuatları, aslında tam da yuvasının içinde gelişecek hadiseleri yabancı gözüyle izlemekle yetinidi. izledi mi, o bile saklı. hayata angaje olup, toplumsal olanın/alanın gerisinde kalmışlıktır charles olmak. oraya buraya koşturmayınca, oraları buraları karıştırmayınca şol hayatta silik kalınacağının çerçevelenmiş vesikasıdır yani. o derece ileri bir sakin olma haliyle tilkiler arasında yaşamaktan uzak durmanın da dersidir. charles hayattan [mesela emma] yanaydı ama; hayat [emma] asla ondan yana değildi. charles bovary gerçekten iyiydi ama yazık ki çevresi çok kötüydü. ah be charles abi, ah be!
hesabın var mı? giriş yap