*

396 entry daha
  • ağacın tepesine çıkıp büyük bir rahatlıkla aşağıya işemek. "ne yapıyorsun ?" diyen anneye "rahat bırak, daha kakamı yapacağım!" demek.
  • herbiri farklı hayvan figürü şeklinde olan bisküvilerden alıp, bütün mahalle olarak çıkan hayvanların hareketlerini yapmak. şöyle bir sahne vardı : bir çocuk elinde bisküvi paketi tutuyor, bir tane çekiyor içinden. çıkan bisküviye bakıp atıyorum "aslaaaan" diye bağırıyor. bunun üzerine çocuk grubu "roaaarrggghhh" diye sesler çıkarıyor... zevkliydi lan!
  • ceviz ağacına çıkıp taş gibi sert olan cevizle aşağıdakileri darmadağın etmek. birkaç kişinin kafasını, gözünü yarmak. indirmeye gelen adamı ceviz yağmuruna tutarak ağaçtan düşmesini sağlamak...
  • klasik "zııırrrr" diye çalan saati kurduktan sonra kulağa koyup - evet bildiğin kulağa yapıştırıp- dinlemek. zil bitince tekrar kurup, tekrar dinlemek. tekrar, tekrar, tekrar...
  • rulo tuvalet kağıdını yerde sürümek suretiyle, kağıt bitene kadar bütün evi dolaşmak. tuvalet kağıdını toplamadan öylece bırakıp, anneyi delirtmek.
  • tencere kapaklarını birbirine vurup kendi çapında trampet yapmak. saatlerce evde "baam baaam baaam" diye dolaşmak.
  • uyuyan dayının burun deliklerine ikişer parmak sokmak suretiyle boğulma tehlikesi yaşamasını sağlamak. yine dayının canım sıkılmasın diye yaptığı sapanla evin birkaç camı hariç (hakkaten abartmıyorum) bütün camlarını belli aralıklarla kırmak. o yazdan sonra bir daha sapanım olmadı tabii. her yaz gidilen dedelerin evinde hiçbir yazı sektirmeden mutlaka en az bir cam kırmak. evin üç camlı giriş kapısının herbir camı farklı desenlerden oluşuyordu ki hala öyle. yine dede evinde, sadece kolundan destek alarak yatmış kuzenin koluna vole atmak suretiyle kolunun kırılmasına sebep olmak. ebeveynlerin hastane masraflarını karşılaması. yokuş aşağı duran dayının minibüsüne binip dolmuşçuluk oynarken minibüsü kaydırmayı başarmak ve ardından 30-40 metre gidip komşunun arabasına çarparak durabilmek. göt korkusunun tavan yapması ve yine ebeveynlerin oluşan masrafları karşılaması.
  • eski kütüphaneli yataklardan birinin başına oturulur. elde nereden bulunduğu belli olmayan kibritler vardır. yatağın kenarları yuvarlak, yatağın durduğu yer ise kare olduğundan yanlarda ufak da olsa boşluklar vardır. colg fusion kibritleri yakıp yakıp o ufak boşluğa atmaktadır. buradan sonra iç ses :
    -aa ne güzel lan atıyorum, sönüyor eheh. ışık da çıkıyor böyle ne güzel yaa.
    yaklaşık 10 kibrit çöpü atıldıktan sonra :
    -aa aa sönmüyor. aha yanıyor amanın yatak yanıyor ay ay.

    colg fusion müthiş sakin bir şekilde annenin yanına gider.

    -anne bir şey söyleyeceğim.
    -dur oğlum muhabbet ediyoruz.
    -ya ama anne gelsene bi'
    -çocuğum rahat dur iki dakika bir şey konuşuyoruz.
    -anne gel bak bir şey göstereceğim.

    ben önde anne arkada yangının bulunduğu odaya girmemizle anne çığlığı basar. zira geçen süre zarfında alevlerin boyu 1 metreyi geçmiştir. sonra bir şekilde alevler söndürülür, colg fusion bir vukuattan daha başarıyla yırtar.
3514 entry daha
hesabın var mı? giriş yap