• tuttum bu liberal arkadaşları.
    güzel yazıyorlar. birçoğu twitter liberali ama olsun. uzun yazabilenler de varmış demek ki aralarında.
  • (bkz: 3h hareketi)
  • spotify uzerinde podcast yayinina baslamislar. tavsiye olunur.
    https://open.spotify.com/…si=f2_ti4ujqgso15q_bkfxow
  • emrah gülsunar ve caner gerek gibi gereksizleri barındırmasa daha iyi olacak. yine de bilgehan hocayı, burak durgut'u ve ilkan dalkuç'u severek takip ediyoruz.
  • burak bilgehan özpek'in büyük bir emekle ortaya koyduğu ve çok kısa süre içerisinde herkesin okuyup, paylaştığı birbirinden güzel analizlerin ve makalelerin olduğu uygar bir platform. liberalizme ve türkiye liberallerine bakış açılarını değiştirecek bu yapının tez zamanda daha geniş kitlelere ulaşmasını temenni ederim.
  • neo-liberalizmin günah keçisi yapıldığını söyleyen şu yazıda dünya genelindeki kitlesel eylemlerin neo-liberalizmle alâkasız olduğu savunulurken "ortadoğu’da ise (lübnan, ırak ve iran) yolsuzluk ve yoksulluk problemlerine karşı gelişen protestolar" deniyor. yoksulluğa karşı protesto değilse hangi eylem sebebi neo-liberalizme tepki anlamına gelecek? onu geçtim de neden yazıda sarı yelekliler'den bahsedilmemiş?
  • neden daktilo? neden 1984?

    bu sorunun yanıtını patreon tanıtım yazılarında şöyle açıklamışlar:

    ***

    daktilo bir yazı makinesidir ve ardında iz bırakır.

    bu yüzden, bilgisayarın icadına kadar, otoriter yönetimler için daktilo, gözetlenmesi ve kayıt altına alınması gereken tehlikeli bir silah muamelesi görmüştür. 1983 senesinde, romanya’da çıkan bir kanun ile daktilo edinmek ancak polis teşkilatının rızası ile mümkün kılınmıştı. bu iznin alınabilmesi için vatandaşların daktiloları ile bir sayfa örnek yazı yazmaları isteniyordu. böylece daktilonun kendine has yazı tarzı kayıt altına alınıyor, piyasaya sürülmesi muhtemel siyasi içerikli bir metnin kimin daktilosundan çıktığı tespit edilebiliyordu. üstelik, kişilerin birbirlerine daktilolarını satmaları da yasaktı. ödünç verme durumunda ise sorumluluk polis teşkilatında kayıtlı olan vatandaşa ait oluyordu. bu tip bir kanuna sahip olmayan demir perde ülkelerinde ise istihbarat teşkilatlarına daktilo şeritlerinin peşine düşmek gibi zahmetli bir vazife düşüyordu. hoşa gitmeyen bir yazının hangi daktilo tarafından yazıldığını bumak için daktilo şeritlerine el koyuluyor ve incelemeler sonucu hoşa gitmeyen yazar ifşa ediliyordu.

    soğuk savaş döneminde istihbaratçılar ile entelektüeller arasındaki gerilim bize das leben der anderen filmini hediye etti. 1984 yılının doğu almanya’sı, der spiegel dergisine sızdırılan eleştirel bir yazı ile sarsılır. yazarın kim olduğu bilinmemektedir çünkü doğu alman hükümetince kayıt altına alınmış bir daktilo tarafından yazılmamıştır. film, stasi ajanlarından saklanan, kaçırılan minyatür bir daktilo etrafında şekillenir. gizli yollardan, kaçak göçek, doğu almanya’ya sokulmuş bu daktilo, bir tiyatro yazarının parmaklarıyla buluşur ve rejimin sıradan insanların hayatlarını nasıl mahvettiğini anlatan bir yazı çıkar ortaya. filmi izleyenler için geriye sadece 1984 senesi ve daktilo kalır. bir de insanların onurlarını korumak için nasıl çaresizce çırpındıkları.

    daktiloyu gizlendiği yerden çıkartmanın zamanı geldi. avrupalı entelektüellerin 1984 senesinde gösterdiği dayanışmayı göstermenin zamanı geldi. aklın ve düşüncenin hür olması ile insanın onurlu bir hayat yaşaması arasındaki ilişkiyi ortaya çıkartmanın ve savunmanın zamanı geldi. bunun için daktilo1984 kuruldu.

    ***
  • sınırlandırılmış devlet ilkesi gereğince; sınırlandırılacak bir devletin önemine vurgu yapmayı başaran platform. kurumsal devlet organlarının önemine vurgu yapmaktan çekinmeyen liberal çizgi sahibi web platformu ve podcast.
  • spotify'da yer alan podcast dizisi. özellikle bu podcastler içinde yer alan üretimin tarihi bölümlerini mutlaka dinlemenizi öneririm. umarım uzun süre devam ederler.
  • bu ara fazlasıyla sardığım oluşum. bazı konularda bilgisiz kalmışım aydınlatıcı oldular.
hesabın var mı? giriş yap