• iran'da 1995 yılında 21 yazar ve gazeteciye yapılması planlanan suikast planını gizlice bir kitapta toplayan yazar-aydın kasra ve yazar arkadaşlarının daha sonrasında maruz kaldığı zulmü anlatan muhammed resulof filmi. türkçe'ye "el yazmaları yanmaz" diye çevrilmiştir.

    filmde kısaca hüsrev ve murtaza birini öldürmekle görevlendirilir. suikasta intihar süsü verilecektir. ancak son dakikada planlarının içeriği değişir. ve seyirci iran rejiminin aydınlara yaşattıklarına(ya da yaşatmakta olduklarına) dair hatıralara dahil olur.

    cannes'da 2013 yılında belirli bir bakış ödülü ile taçlanan filmin yönetmeni muhammed resulof, can güvenliklerini sağlamak amacıyla, filmde emeği geçen kişilerin isimlerini saklı tutmuştur. yönetmen 2013 yılının ekim ayında ülke dışına çıkma cezası almış ve bir daha film yapması yasaklanmıştır.

    ülkemizdeki işkence ve sansür "geleneği" ile türlü benzerlikleri olmakla birlikte iran'daki baskının ve sansürün boyutlarını bir kez daha anlamamızı sağladığını söylemek yanlış olmaz. önemli bir film kesinlikle. ancak festival sonrası salonlarımıza taşınabileceğine dair en ufak bir umudum yok.

    youtube'da bulduğum trailer ise şu şekilde.
  • insani oturdugu yere mihlayan, kanini donduran, nutkunu tutturan mohammad rasoulof filmi. sanirim filmle ilgili en icimi acitan sey anlatilanlarin bu kadar tanidik gelmesi. ara sira tekrar izlenmesi gereken filmlerden; hayattaki gerceklerin suratimiza kut diye carpip bizi kendimize getirmesi, hafizamizi yenilemesi ve nasil bir dunyada yasadigimizi hatirlatmasi icin.
  • seksenler, doksanlar, ikibinler... içimizde yaşayan, beyaz toros'ları kullanan, james bond'a benzemeyen tosuncukların yaptıklarının benzeri iran'da da yaşanıyor. konunun ağırlığına eşdeğer ağırlıkla anlatılan gerçekler can yakıcı... 85/100

    kemal türkler,
    ilhan erdost,
    muammer aksoy,
    çetin emeç,
    bahriye üçok,
    uğur mumcu,
    onat kutlar,
    ahmet taner kışlalı,
    musa anter,
    vedat aydın,
    turan dursun,
    hrant dink,
    tahir elçi,
    ya da adını bilmediklerimizin, sayamadıklarımızın hikayeleri anlatılan.

    "bugünün jenerasyonu politikayla ilgilenmiyor.
    iletişim ağı jenerasyonu yaşamak istiyor.
    keyif, hız, facebook, twitter..."

    ve bunları gören, görmezden gelen ya da susan, ya da konuşsa bile sesi yalnızca saklı "ip"lerin ardında internette dolaşabilen insanların ülkelerinin hikayesi...

    ""türkiye’de düzenli istatistiklerin tutulmaya başlandığı 1980 yılından günümüze kadar 17 bin dolayında faili meçhul cinayet işlenmiş olduğu belirtilse de kesin sayı halen bilinmiyor. türkiye insan hakları vakfı (tihv) verileri, 1990-2011 yılları arasındaki toplam faili meçhul cinayet sayısını 1901 olarak açıklıyor.

    faili meçhul cinayetlerin en yoğun yaşandığı dönemler, 1992-1993-1994 yılları olarak dikkat çekerken, 1990’da 11, 1991’de 31 olan cinayet sayısı, 1992’de 362, 1993’te 467, 1994’te 42’e yükseliyor. 1995’te 166 olan fali meçhul cinayet sayısı 1997’de 65’e, 1998’de 45’e, 1999’da 52’ye düşüyor. veriler, akp hükümeti ve başbakan recep tayyip erdoğan’ın “bizim iktidarımızda faili meçhul cinayet olmadı” iddiasını da çürütüyor. 2000’de 13, 2001’de 24 olan faili meçhul sayısı akp’nin iktidara geldiği 2002’de 8’e, 2003’te 16’ya, 2004’te 8’e, 2005’te 4’e, 2006’da da 21’e geliyor. 2007 yılı 2 cinayetli tüm yılların en az faili meçhul cinayet işlenen yılı olarak kayıtlara girerken, 2008’de 30, 2009’da 18, 2010’da 9 ve 2011’de de 13 faili meçhul cinayet işlendiği görülüyor.""
hesabın var mı? giriş yap