• andré de toth sözlükte bile ancak başka yönetmenlerin başlığında (bkz: #7929826) övülecek kadar underated ve nevi şahsına münasır bi yönetmen, filmografisi üzerine gidende kendisinin hakkını vereceğiz. day of the outlaw ise kendisin enfes westerni, 1959 yılında çekmiş. başrolde yine bir diğer azkıymetli robert ryan var. dağın tepesine kurulmuş nüfusu bizim sülaleden az bi kasabada toprak sahipleri arasında çıkan bi gerginlikle başlıyor film. hatta on numara bi bar duellosu sahnesi ile bu anlaşmazlık kafasını tavana çarpıyor. devamında kasabaya eski bi binbaşının başını çektiği bir haydut sürüsü çöküyor ve film bambaşka bir rotaya giriyor. hikaye de bunun üzerinden gelişiyor işte. peki day of the boutlaw'ı enfes yapan nedir? bi kere gördüğüm en noiryen western. aynı dönemde sektoru kasıp kavurun iki türün bu denli ayrık olması ayrı bi ilginçlik zaten. 60ların sonlarıyla başlayan modern westernler (altman, peckinpah vs) dümeni noirlere doğru kırarak yeni özgün filmler ortaya çıkartıyorlardı ya, işte day of the outlaw bu filmlere özgü tadı erkence yakalamış bir film. bir western olmasına rağmen silah düşmanı bi kere. şiddeti karşı örtülü bir direnci var. iyi kötü dengesi kararlı, mutlak iyi mutlak kötü laleliği yok. jön de yok en nihayetinde. kar nedeniyle yalıltılmış bir kasabada geçmesi ve tek mekan durumu, western ile noir yanına gerilimi de ekliyor. bi rio bravo, bi high noon gerginliğine sahip lakin kahramanlar o filmlerdeki kadar güçlü(güç=silah) değil. bir balo sekansı var ki, çok az film bu kadar diken üstüne oturtmuştur beni. sonra sinematografi de beyazın yardımıyla enfes, karın desteklediği sonsuzluğu kadraja gayet estetik düşürüyor reji. yani işte mc cabe&mrs miller stilini haiz, the night of the hunter gerginliğinde, rio bravo kadar western, tanrı dağı kadar ulu bi film. kabul biraz abartıyor olabilirim.
hesabın var mı? giriş yap