• ilk cagda yunanistanda yasamis ünlü bir hatip. bu zat önceleri kekemeymis de bu kusurunu agzina cakil tasi doldurup konusarak yenmistir.
  • (bkz: orator) (bkz: hatip)
  • kekemeligi yendikten sonra kendini gelistirmeye devam etmistir. dalgali, firtinali havalarda denize karsi bagira cagira hitaplar soylemis, sesini gurlestirmistir.
    makedonya krali ikinci filip'in* en buyuk dusmanidir. filip yunan birligini kendi egemenligi altinda saglamak istemekte, atinali demostehenes ise buna surekli karsi cikmakta, cumhuriyeti savunmaktadir. filip'in atina seferinde canini disine katip atina halkinin sehirlerini savunmalarini, tirani topraklarindan kovmalarini anlatan hitaplar soylemistir.
    ancak makedonya kralina karsi koymak ne mumkundur..
  • enders game adli kitapta valentine wiggin tarafindan kullanilan takma ad.
    ayrica (bkz: locke)
  • "en kolay şey insanın kendisini aldatmasıdır, çünkü bir insan genellikle arzu ettiği şeyin gerçek olduğuna inanır."

    (bkz: demosthenes)
  • hitabet üzerine çok çalışmış yunanlı.

    doğduğunda konuşma bozuklukları çeken, utangaç, ufak tefek bir zatmış. o dönemde yine ota boka ahkam kesen sofistler güçlü hitabetleri ile çok etkinmiş. kendisinin de neyi var neyi yok alınmış. bir nevi vur kafasına al ekmeğini kıvamında bir herifmiş.

    gel zaman git zaman bu gururuna çok dokununca iyi bir hatip olmaya ant içmiş. insanlar onu dinleyecek, söylediklerini ciddiye alacak, kimse onu dışlamayacak, ezemeyecek filan. babadan zengin bu şahıs babasından sonra bu hale düşmeyi haliyle gururuna yediremiyor tabi. kendini dağlara vuruyor, mağaralara, taşlara konuşuyor. ağzına çakıl taşlarını doldurup konuşma çalışmaları yapıyor. iyi bir hatip olmak için karizmanın da olması gerektiğini fark eden demostenes bir mağarada kendine göre yer hazırlıyor, eğilmeden dik durarak saatlerce dağa taşa konuşuyor. konuşması düzeliyor ve iyi bir hatip olmaya başlıyor yavaştan.

    konuşmaları için uzun yıllar hazırlanan bu şahıs gün geliyor yunan sokaklarına en iyi hatip olarak nam salıyor. konuşmaları kitleleri peşinden sürüklüyor, atina'nın başına geçip halkı dolduruyor. kısmı zamanlı avukatlık dahi yapıyor. konuşmanın gücünü keşfediyor.

    bir zamanlar kafasına vurulup ekmeği alınan o çocuk, o mağdur artık atina'yi peşinden sürükleyen iyi bir hatip oluyor.

    velhasılıkelam iyi bir hatipmiş, tarihteki ilk örnek kendisi olur. kendisinin bu durumundan yola çıkıp günümüzde konuşmayla ilgili güzel tespitleri mevcuttur ali şeriati'nin.
  • mö. 322 yılında ölmüş ve ölümünden 40 yıl sonra heykeli yapılmıştır. heykelinde bile konuşmaya başlamadan önceki hali betimlenmiş ünlü bir siyaset adamıdır.
  • her ne kadar fikirleri falan farklı da olsa diogenes ile beraber sevdiğim en delikanlı düşünürlerdendir (tabiki bana göre, gerçi demosthenes politikacı ama olsun).

    bir kere bu dayının en büyük avantajı, ilk hocasının zamanının top 10 düşünür listesinin ilk sıralarından asla inmeyen platon olmasıdır. hatiplik için gaza gelmesine sebep olan da daha sonra hocası olan isaios dur.

    evet iyi bir hatip olmak için kekemeliğini yenmesi gerektiğini farkedip, ağzına çakıl taşı almalar, dalgalı gürültülü denizlere karşı bağıra çağıra konuşmalar süper şeyler fakat yine de en büyük bombası, makedon kralı 2. philippos'un kıta yunanistanı işgal etmek istediğini öngörmesidir.

    2. philippos (filip diyelim işte uzatmaya gerek yok), her ne kadar "ne alakası var ya" diye kendini savunsa da, bizim dayı makedonyalıların barbarlıklarından tut aklına gelen ne kadar aşağılayıcı şey varsa hepsini söylevlerine sokuşturur, yetmez 1. 2. ve 3. philippika diye kitap yazar.

    bu işler epey ses getirir. öte yandan aiskhines ve philokrates isimli iki vatan sever de bu konuda çalışmalara başlar.

    bu çalışmalar ses getirir ve bu 3 eleman elçi olarak makedonyaya gider. orda filip başganla ne konuştular bilmiyorum ama bir barış anlaşması imzalanır. fakat barış zamanı filip ile aiskhines çıkarlar konusunda anlaşırlar. demosthenes başgan buna uyanır ve aiskhines e vatan hainliği davası açar. bu dava aşaması biraz karışıktır, detaylara bende pek hakim değilim zaten, işin finalinde aiskhines başka davalar falan açar ama kendine yandaş bulamayınca anadoluya kaçar gider.

    her şeye ramen demosthenes in ön görüleri gerçek olur ve makedonya kıta yunanistanı alır. "ben size söylemiştim olm, şimdi sıçtık işte" diyip, filipten köşe bucak kaçmaya başlamıştır. 2. filip ölüp hadesin diyarlara gidince, demosthenes belki yunanistanı tekrar bağımsızlığa kavuştururum diye umutlanmış olsa da, büyük iskender "o herifi bana getireceksiniz yoksa karışmam" diyerek (tabiki bu cümleleri kıçımdan uyduruyorum) demosthenes in hayallerinin içine etmiştir.

    iskender ölene kadar demosthenes için hayat hep kaçıp gizlenmek üzerine olmuştur. fakat hiç bir zaman vatanının bağımsızlığından başka bir gayesi olmamış. bu yüzden sevdim bu dayıyı.

    neyse, iskender'in ölüm haberi gelince demosthenes'in üzüldüğünü sanmamakla beraber halkın da isteğiyle atinaya dönmüş hatta şerefli bir filozof olarak karşılanmıştır.

    tabiki mutlu sonlu bir hikaye değil bu.

    iskender öldükten sonra makedon topraklarını paylaşan generallerden (bkz: diadoklar) antipater olanı (antipatros olarak da bilinir) "öyle kolay kurtulamazsın seni hınzır" diyerek demosthenes'i takip altına almıştır ve bir gün askerleri tarafından demosthenes'in yakalanmasını sağlar. demos usta ise teslim olmaktansa ölmeyi tercih eder ve yüzüğündeki zehiri içip mücadelesine son verir (m.ö. 322).

    öldükten sonra bile bu dayı çok sevilir. o kadar çok sevilir ki sağda solda heykelleri görülmeye başlar, hatta kendisi emperyalizm karşıtı olsa bile, yıllar sonra, dibine kadar emperyalist olan roma zenginlerinin evlerinde bile bu adamın heykelleri bulunacaktır.

    işte böyle güzel bir abimizdir (eğer gerçekten heykellerindeki gibiyse aynı zamada karizma bir abimizdir de).
  • hazır olmadan dinleyicilerin karşısına çıkmaya cesaret etmesin diye saçlarının yarısını kazıyan antik yunan hatipi.
  • demosthenes, atinalı ünlü politikacı.

    “insan neyi arzularsa onun gerçek olduğunu düşünür.”
hesabın var mı? giriş yap