deprem paranoyası ^*

• oturduum mekanin suerkli sallandii hissi.
  etrafa su siseleri avizeler filan koyma(kontrol acisindan)
  tirsma uyumama geceleri(sanki gunduzlerde deprem olmaz)
  paranoya
• hasta , saplantili bir sekilde depremin kendisini takip ettigini dusunur, bu hissi uzerinden atamaz. fikrinden geceleri yatamaz
  (bkz: paranoya)
• sürekli deprem olması kaygısıyla kafada senaryolar kurmak
• deprem, unuttuğunuzda gerçekleşir, beklediğinizde değil..
• -hissetin mi?
  -neyi hissetim mi?
  -deprem oldu ya hissetmedin mi?
  -ben salladim koltugu ondan öle sandin sen
  -deprem oldu deprem kandirma beni!!!
  -git isine bea
• kolaylikla yenilemeyecek bir paranoya turudur.
  
  ozellikle uykuda yakalandiginiz deprem sonrasi gozunuzu ne zaman kirpsaniz sallaniyor gibi olursunuz; hos zaten bunye kendi icinde hala sallanmaktadir.. kisa zamanda uyku uyuyamaz bir zombi haline gelinir. insanin kalp atislarini sarsinti^* zannettigi bile olmustur. insanlar banyoya, tuvalete giremez, balkona cikamaz, ocaklarinda yemek pisirecekken iki kere dusunecek olurlar. hayat normale donunce koltukta sallanan ya da ayak sallayan insanlara tahammul edilemez hale gelinir. sinemaya gitmeye tirsilir. en ufak bir citirti pitirti yureginizin agziniza gelmesine sebep olur..
  
  tedbir manyagi (!) haline donseniz de, siz kendinizi koruyacak yer ararken caresiz oracikta oturan bir annaneciginiz^* varsa kacacak yer aramaz; onunla birlikte oturursunuz pasa pasa. kirilip dokulebilecek seylerden uzaga oturmak her ne kadar bir teselliyse de; apartman zeminini guclendirebilmek ya da kendi yaptigi kazik gibi saglam bir evde oturabilmek gibi kokten bir cozum olmadikca, bu paranoyalari ve korkulari tasimaya devam eder insan.
  
  kisaca zor zanaattir bu paranoya ile basa cikabilmek.
• her gece yatarken 'bu gece.' diye düşünüp, ertesi sabah normal bir şekilde uyandığında 'o zaman kesin bu gece.' demek.
  kalan zamanının giderek azaldığını düşünmek.
  zırt pırt 'bu ev sağlam mıdır ki?' diye sormak- soruşturmak.
  ortalığı börtü böcek- haşerat sardığında 'beşinci katta ne işiniz var deyyuslar...len...yoksa bizim algılayamadığımız titreşimsileri algıladınız da depremden mi kaçıyonuz...len...eneee...' diye söylenmek.
  ağız tadıyla tuvalete girememek^*
  ayrıca,
  'bu sallanan senin bacağın mı, deprem mi oluyo?',
  'beş dakkadır havlıyo bu köpek.ne demeye havlıyo ki bu köpek. sus köpek, sussana be hayvan. aneey, babeaey!...' ,
  'güneş tutulacaksa o zaman bir hafta sonra deprem olur.arabada yatalım!',
  'yıldızlar bu gece çok yakın. bi bok var bunda, hadi bakalım.'
  ' '' ...marmara denizinde araştırmalarına devam eden uzmanlar...bıdı bıdı bıt bıt...'' -ıyy tüylerim tiken tiken oldu...'
  'şimdi banyoya gircem ama deprem olurken kafada köpük çıkmiyim dışarı...' vs. gibi söylemlerle kafanın içinde dört dönen nur topu gibi beyin kemirgenlerine sahip olmak.
• eskilerin deprem muhabbetini dinleye dinleye artık her lodos estiğinde aklıma düşen kuruntu.. ne alakası var onu da bilmiyorum. (bkz: saçmalıyorum muntazaman)
• en ufak bir sallanttıyı depreme yorma durumu ve buna bağlı olarak paniklemektir.
• 24 mayıs 2014 gökçeada depremi sonrası oturuduğumda uzandığımda sallanıyormuş hissi yaşamama sebebiyet veren paranoya hali. uyumak için uzandığımda sallanıyormuş hissi bu hissi sürekli devam etmesi sonucu gerilen sinirler.
  
  devamlı tekrar etmesi durumunda tedavi ihtiyacı doğurur, bi tık üstü insanı panik atak hastası yapabilir.