• son 10 tus(tıpta uzmanlık sınavı)'ta kendini iyice belli etmiş bir durumdur. bu sınavda mezun olmuş tıp fakültesi öğrencileri puanına göre uzmanlık tercihlerini yapıyorlar. artık tıp doktorları uzmanlık olarak daha az hasta ile karşılaştıkları branşları yazıyorlar. evet yazılı sınavlar çok belirleyici olmayabilir ama yine de bu kadar özveri ile çalışan sınavda derece yapan çoğu kişi böyle düşünüyor. cerrahi branşları ise istedikleri bölümleri kazanamamış, çalışmaya vakit bulamamış kişiler seçmeye başlıyor( idealleri doğrultusunda tercih etmiş nadir doktorları tenzih ederim). hatta daha kötüsü bazı hastanelerde cerrahi branşları hiç yazan olmuyor. ilerde iyi cerrah bulmamız hatta cerrah bulmamız imkansız hale gelebilir. aşağıda tus'ta en yüksek puan alan doktorların tercih ortalamaları sıralanmış. bu tabloyu yabancı arkadaşlara gösterdiklerimde inanamadılar. beyin cerrahisi, kalp damar cerrahisi gibi efsane bölümlerin kendi ülkelerinde birinci sırada olduğunu belirttiler.
    -----------------------------------------------------------------------------------------------------------------
    "doktorlar, artık tus'ta cerrahi branşları değil dermatoloji gibi risksiz branşları tercih ediyor. sağlık bakanı fahrettin koca, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, doktorların tus'ta ilk sırada dermatolojiyi son sırada ise beyin cerrahisini tercih ettiğine dikkat çekerek bu sorunun üzerinde düşünülmesi gerektiğini belirtmişti."
    -----------------------------------------------------------------------------------------------------------------
    "1. sırada tercih edilen: dermatoloji.
    2. sırada tercih edilen: plastik cerrahi.
    3. sırada tercih edilen: radyoloji.
    4. sırada tercih edilen: radyasyon onkolojisi.
    5. sırada tercih edilen: göz,
    6. sırada tercih edilen: çocuk psikiyatrisi,
    7. sırada tercih edilen: fizik tedavi,
    8. sırada tercih edilen: tıbbi genetik,
    9. sırada tercih edilen: kulak burun boğaz,
    10. sırada tercih edilen: psikiyatri,
    11. sırada tercih edilen: spor hekimliği,
    12. sırada tercih edilen: nükleer tıp,
    .....
    ....
    25. sırada tercih edilen: kalp damar cerrahisi,
    26. sırada tercih edilen: kadın doğum,
    27. sırada tercih edilen: çocuk hastalıkları ,
    28. sırada tercih edilen: aile hekimliği
    29. sırada tercih edilen: genel cerrahi
    30. sırada tercih edilen: beyin cerrahisi
    31. sırada tercih edilen: çocuk cerrahisi
    32. sırada tercih edilen: acil tıp
    33. sırada tercih edilen: göğüs cerrahisi"

    bu konuda bir çok yerden açıklama var ama bir tanesini yazmış olayım.
    kaynak

    edit: çaylaklardan sınavda yüksek başarı kazandıkları halde neden ideallerindeki bölümleri seçmedikleri ile ilgili mesajlar geliyor. burda yazılan çoğu tespitlere uyuyor. ayrıca tusun belirleyiciliği ile ilgili şüphelerim olduğunu zaten söylemiştim. fakat şu an elimizdeki filtreleme yöntemi bu sınav. umarım daha etkin yöntemler çıkar ve umarım idealleri cerrahi olanlar da bu amaca bu filtrelerden geçerek gelirler.

    edit 2: sağlık sistemiyle ilgili bir başka sorun
    (bkz: hastalara 3 dakikada bir randevu veren sistem)
  • ülkemizde doktora saygı pek mevcut olmadığı için çok normal olan durum. özellikle başlıkta bahsedilen cerrahilerde hastayla daha fazla haşır neşir olunuyor. problem haşır neşirlikten ziyade hastaların ve özellikle hasta yakınlarının doktora karşı olan tutumu. mesela ölüm riski olan bir ameliyata giren hastanın yakınları genelde şu sıkıntılı düşünceye sahip oluyor: "sağ çıkarsa allah yaşattı, sağ çıkamazsa doktor öldürdü". hayır kardeşim doktor elinden geleni yaptı ama yetmedi demek ki. doktorlara saygı arttıkça, cerrahlar canlarının güvenliği konusunda endişe duymadıkça cerrahiye yönelim bu kadar az olmayacaktır diye düşünüyorum
  • " cerrahi branşları ise istediği bölümü kazanamamış, çalışmaya vakit bulamamış doktorlar tercih ediyor"
    evet çünkü bütün doktorların tek hayali dermatolog olmaktır.
    cerrahi branş isteyen bir doktora dermatolojiyi, ftr yi, psikiyatriyi bedava versen de istemez.
    genel cerrah olmak isteyen adamın da tutup tus gibi neyi ölçtüğü belli olmayan bir sinavdan 70 almak için kendini paralayacak hali yok.
    cerrah olmak istemeyen bi doktor da cerrahi branşı "mecburiyetten" yazmaz. yazsa da 3-5 aya istifa eder zaten. cerrah olmak istemeyen ve istediği yüksek puanlı bölümleri de kazanamayan, aile hekimligine yogunlaşır.
    yani kimse açıkta kalmıyayım diye kalp damar, beyin cerrahisi yazmiyo. bunu yazıp bunun çilesini cekenler zaten idealist olanlar.
    o yüzden "çok azı idealist olanları dışarıda tutuyorum" demek yanlış.
    bugünün türkiyesinde bu şartlarda cerrahi yazan zaten idealisttir.
  • (#87319310) kendi bakanın açıklama yapıyor, tabipler odası açıklama yapıyor, dediğin şey “bize ne amk...”. götünle okuduğun için de tüm kontenjanların bir şekilde dolduğunu sanırsın tabi. özellikle göğüs cerrahisinde, beyin cerrahisinde ve kalp damar cerrahisinde boş kalan bir çok kontenjan var. ösym'nin ek kontenjan tablosunu inceleyebilirsin. dünyada derece ile alınan bu branşların senin ülkende bırak ilk üçe girmesi, boş kalması rahatsız edici değil mi?
  • sistemin dinamitidir. artık basit ameliyatlar için ev araba satacaksınız. nedenlerini uzun uzun anlatırdım ama artık sıkıldım ve duvara konuşmak istemiyorum. abd sağlık sistemi ve oradaki sorunları okuyun merak eden olursa. oranın aynısı bir sistem geliyor. dünya'da 74. olan sağlık sistemidir bu arada..
  • dermatoloji, fizyoterapi ve genetik gibi branşları çok seven, idealist insanlar olmalarından ileri gelmektedir. insanlara en çok yardımı hangi branş aracılığı ile dokunacaksa onu tercih etmek derdindedirler.
  • tıp fakültesi tercih edenlerin ve haliyle mezunlarının da çoğu kadın artık; erkekler daha az oranda. erkeklerin başarılıları mühendisliklere kaçtılar. muhtemelen mühendis olarak iş bulma ihtimalleri erkeklerinkinden daha düşük olduğundan kadınların başarılıları tıp fakültelerine gidiyor; erkeklerin başarılıları ise mühendislik tercih ediyor. cerrahi branşlar ise daha ziyade erkeklerin tercihidir; ama hem erkeklerin oranı azalıyor, hem de erkeklerin başarı ortalaması da kadınlarınkine göre düşüktür tahminim. ilk sıralardaki tus tercihlerinin çoğu eskiden beri daha çok kadınların tercih ettikleri dallar.

    meslek tercihinde hekimlikten kaçınmanın, üstelik de iş garantisi varken sebepleri belli. eskiden binde beş hasta sorun çıkartırken şimdi diyelim yüzde beş; bu da yetiyor. kimse canını, parasını sokakta bulmadı.
  • puanı düşük olduğu için bu bölümleri yazacak kişilerin tus puanı kasmamasından veya tus puanı kasamayan gençlerin yazabileceği başka bölüm olmamasından kaynaklanan kısır döngü.
  • türk siyaseti türk milletine bunu layık gördü.
  • benim bildiğim kadarıyla bu cerrahi bölümler daha önceki yazarların söylediği gibi diğer bölümlerle aynı ücretleri alabiliyor performana bağlı aldıkları ücret.ayrıca cerrahi bölümlerde asistan eksikliğinden dolayı bu bölümleri seçerseniz normalin çok dışında iş yüküyle karşılaşıyorsunuz.örneğin 2 günde bir 24 saat nöbet gibi.ayrıca asistanlık döneminde (tusu kazanıp bölümde uzamnlıkta çalışırken) yapılan performans ücretlerinin çoğunu asistanın sorumluları alıyor.dönerden asistanlar ya hiç ya da çok az ücret alabiliyorlar.mesleğe başladıktan sonra da iş saatleri yine düzelmiyor.sürekli nöbet .ayrıca çok riskli ameliyatlar olduğu ve hekimi koruyan yasalar çok eksik olduğu için sürekli malpraktis davalarıyla uğraşıyorlar.ölüm oranı yüksek riskli ameliyatlar olduğu için hasta yakınları şiddet uygulamaya çok meyilli.avmye xrayle girebilirken güvenlikten geçerken hastahanelere elinizi kolunuzu sallaya sallaya girebildiğiniz için hekimin bıçaklanma veya silahla kim vurduya gitmesi çok olası.
    hastalar yönünden bakarsak ise döner ücretlendirmesi radyolojideki bir hekim için risksiz ve kuruma kar getiren bir durum iken devlet sgk ile ilaç fiyatlarını arttırmadığı ve taban fiyatta tuttuğu için hem özel hem devlette bir cerrah operasyon için gerek olmasa bile direkt ameliyatı seçebiliyor performans sistemi nedeniyle.bu da gereksiz ameliyat oranlarını yükseltiyor.
    devletin başını ağrıtan bir sonuç yok çark dönüyor ha tus birincisi cerrahi seçmiş ha sonuncusu farketmez.önemli olan ameliyat yapılması .ayırca üniversite hastahaneleri gene bu sgknın verdiği taban fiyatları nedeniyle batıyor.yakında üniversite hastahanelerinde doktorlar ameliyat için malzeme bulamadıklarından ameliyat erteleyecekler.sgk üniversite hastahanelerime taban fiyat uygularken 200tl, özel hastahanelerde 3 kata kadar bu operasyon için fiyat farkı koyabiliyor(rakamdan tam olarak emin değilim ama anafikir böyle) yani 800 tl alabiliyor.devlet ve üniversite hastahaneleri fiyat farkı alamıyor yani bazı ameliyatlarda sadece malzeme parasına ameliyat yapılıyor devlette.bu şekillerde özel hastahanelerde kar ediliyor.uzmanlıktan önce pratisyen hekimken 2 yıl zorunlu görev var uzamanlıktan sonra da 2 yıl zorunlu görev var.30 yaşınıza geldiğinizde hayat yeni başlamış oluyor ülkenin ücra bir yerinde bir hastahaneye atanıyorsunuz büyük şehirlere gelmek zor.bu yüzde çoğu hekim devletten aldığı paradan daha düşük fiyatlara özel hastahanelerde daha yoğun iş saatleriyle çalışıyor.türkiyenin en zeki beyinlerinden kime durumu böyle anlatırsanız anlatın enayi ya da cerrahiye aşık değilse cerrahi bölümü seçmiyor.daha da kötüsü ülkenin durumu hekime şiddet ve düşük maaşlar nedeniyle aldığı eğitim yanında insanlar artık dil öğrenip avrupa ülkelerinde hekimlik yapmaya çalışıyor.brn de bir tıp fakültesi öğrencisi olarak ilk işim bir dil öğrenip yurt dışında göreve devam etmek olacak.ekşisözlükte yazdığı gibi 3 bin liraya çalışacak hekimlere onlardan artan 12 binliraya yapılan kanser araştıralarına şimdiden başarılar diliyorum.
hesabın var mı? giriş yap