• (bkz: perspektif)

    ekşi son yıllarda medyaya olan güvenimin çökmesiyle daha da bir ''tek kale'' olarak yer etti gözümde fakat her ne kadar kullanıcıları günceli farklı bakış açıları ile yorumlasa da -nadiren de olsa- konuyla ilgili düşüncelerimi dile getiren bir girdiye rastlayamıyorum.

    şüphesiz benim gibi sırf bunu dile getirmek için bile yazar olmuş hatrı sayılır bir kitle vardır. tabi yazılanın ne kadar ilgi çektiği veya birilerini aynı şekilde düşünmeye itip/itmediği muamma ama -daha önce yazılmamışsa- farklı bir bakış açısı sunmak gerektiğini düşünüyorum. sadece bu tanıma uyan girdiler yazmak girdilerimin oylanmasından daha çok mutlu ediyor beni.

    bir başlığa girip bir üstte ki girdiyi allayıp pullayarak aynısını yazmak zaten gereksiz.
  • (bkz: procrastination)
    ne zaman yetiştirmem gereken bir sunum, bir makale vs olsa çalışmaya harcadığım zamanımın bir bölümü ekside geçiyor. yapmam gerekenler bittiğinde sözlüğü genellikle sadece okuyup yazmamayı tercih ediyorum. sözlüğü de gazete niyetine okuyorum. gazeteler hükümet ve muhalif tarafı olarak aşırı yanlı hale geldiği için. burada her türlü fikri ve mümkünse de kaynaklarını görmek, gündemden haberdar olmak daha kolayıma geliyor.
    edit:harf
  • ben medya ve haber kaynaklarına asla güvenmiyorum.bu nedenle önemli bulduğum her haberi burdan okuyor veya takip ediyorum.
    yazma işine gelince; tecrübe-bilgi-birikim sahibi olduğum veya espri yapmak istediğim bir konu olunca yazıyorum.reyting derdim yok,o yüzden kafam rahat yazarken.
  • biriyle konuşmak angaryasından kurtarmaktır bazen. şimdi arıycan da o bi şey diycek de sen bi şey dicen. böyle hem bir şey demiş oluyorsun birilerine hem de dememiş gibi takılabiliyorsun yalnız yalnız. sanırım benim motivasyonum bu.
  • (bkz: etkileşim)

    insanın en temel içgüdülerinden biri olan, ben burdayım, bunlar bunlar da benim düşüncelerim deme isteği.
  • bir gün belki yazar olabilirim umudu.
  • çok sevdiğim bir yazar olan uğur özakıncı nam-ı diğer anarchist öleli 13 sene olmuş mesela. kitaplar yazdığı gibi sözlükte de yazmış. hala ondan bir şeyler buralarda geziniyor tüm huysuzluğu ve mizah anlayışıyla.

    yani duvara ilk resmi çizen adamla üç aşağı beş yukarı aynı motivasyondur. geleceğe kendinden bir şeyler bırakmak. bir gün öleceğim ama bu sözlüğün kapandığı güne kadar benim fikirlerim buralarda yankılanmaya devam edecek.
  • gunluk hayatta ve sozlukte, gicik oldugum kisi veya kurumlara sayip sovmek (prensip olarak kufur etmiyorum lafin gelisi) suretiyle stres atmak. bir nevi stres topu yani...
hesabın var mı? giriş yap