• ks. emniyet-asayis-yardimlasma

    tsknin toplumsal olaylara da biz mudehale edelim zihniyeti ile olusturdugu kavram.
  • emasya 1960'dan beri silahlı kuvvetlerin valilikler toplumsal bir kargaşa durumunda yardım talep ettiği zaman böyle bir isteğe cevap verebilmek için kurulmuş bir birliğiymiş. yalnız 28 şubat'tan sonra genel kurmay emniyete güvenmediğindan olacak ki dönemin içişleri bakanı tantan'la bir protokol imzalamış ve bu protokole göre emasya kendisinden talep edilmeden de valiliğin işlerine karışabilme yetkisini kazanmış. zaten geçenlerde yaşanan fişleme skandalı da bu yetkiye sahip olan emasya birliklerinin işiymiş.

    (bkz: gazetem.net)
  • simcity'deki (başka bir düzlemde henüz müşerref olamadık kendileriyle) national guard benzeri oluşum.

    çağrılmadan gelmeleri hoş değil.
  • askerde eğitimini aldığımız birlik. en zevkli bölümü soru sormaya çalışan gazetecileri engelleme manevrası olarak tek adım çapraz tutuş hareketiydi. nedense hangi geçmişten sosyoekonomik yapıdan gelirse gelsin askerdeki o kadar adamın aynı noktada buluştuğu tek yer o soru sormaya çalışan gazeteci imajının verdiği rahatsızlıktı.
  • içişleri bakanlığı ve genelkurmay başkanlığı arasında 7 temmuz 1997'de imzalanan protokolle valiliğin herhangi bir talebi olmaksızın müdahale etme gerekliliği gördüğü toplumsal olaylara müdahale edebilme yetkisi kazanmıştır.
  • genelde, karargahdaki hiçbir asker bunun açılımını bilmez.
    bilmesine de gerek yoktur.
  • hürriyet gazetesinin bugünkü haberinden sonra üstünden pis kokular gelmeye başlayan oluşum...

    http://www.hurriyet.com.tr/…gid=112&srid=3428&oid=1

    neydi mayısta cumhurbaşkanlığı seçimi mi vardı?? neydi birileri türbanlı birisini çankaya da görmektense darbe mi yapardı? neydi neydi... kontragerilla yok muydu? hepimiz fişlenmiyor muyduk? devletin üst kademelerindeki insanlar için bile, gizli soruşturmalar yürütülmüyor muydu?

    çağlayan meydanında toplumsal olaya askerin müdahalesi tatbikatıymış...

    devam devam aynen devam, bakalım şu mayıs ayına kadar daha neler görücez. bakalım büyük şehirlerdeki meydanlarda, sokaklarda, çöp tenekelerinde isimsiz bombalar ne zaman patlayacak? bakalım otellerin üst katından kitlelerin üstüne kimler silah sıkacak tekrar? bakalım kimler duyarlılıkrımızı kaşıyan suikastlar yapacak?

    salağız ya biz...tatbikatmış...harbi salağız...
  • çağlayan meydanında yapacakları tatbikatı basın görüntülemesin diye hukuki zemin arıyorlarmış. bir kere çağlayanda yapılacak böyle bir tatbikatın basın tarafından görüntülenmemisine imkan yoktur. görüntülenmek istemiyorsan kışlanda yapacaksın. eğer amacın tatbikat değil bir yerlere gönderme yapmaksa zaten basının orda olmasını istiyosun demektir. basın yanlış yorumlayabilir bunun için görüntülenmesini istemiyorum amacımız sadece tatbikat yapmak diyorsan ters kolpaya yatmıyacaksınki ne basın ne halk işkillensin.
  • 28 şubat postmodern darbesi sürecinde ortaya çıkan bir protokol..
    bu protokole göre emniyet güçleri gerekli görüldüğü hallerde askerin kontrolüne girebiliyor..

    şöyle ki:
    "toplantı ve gösteri yürüyüşü gibi toplumsal olayların şekil değiştirerek birçok bölgede geniş halk kitlelerine yaygınlaşması, şiddete, katliama veya anayasal düzeni bozmaya yönelmesi durumunda; emasya komutanlıkları (bölge/tali), olayları yakinen takip eder ve birliklerin hazırlıklarını tamamlar. olaylara müdahale edebilecek toplanma bölgelerinde, birlikleri hazır bulundurur. olayların gelişmesini değerlendirir. başta mülki amirler olmak üzere, ilgili kademelere bilgi verir ve gecikmenin yaratacağı mahzurları ortadan kaldırmak için olaylara müdahale eder…"

    gerçi bu protokolün imzalanmasının üstünden neredeyse 10 yıl geçti ama dinci darbe tehlikesi gibi suni gerilimler yaratanlara yeniden bir hatırlatayım dedim..
    10 yıl sonra gelen edit: son cümlemde yanılmışım.
hesabın var mı? giriş yap