• 3 kuşak üniversite mezunu olmaniz gerekir. cunku entelektuel olmak herseyden once vizyon gerektiririr. anna babasi ilkogretim mezunu biri olarak soyluyorum. entelektuel olmak ne yazikki tek kusak ile hatta belki iki kusak ile bile halledilemeyecek kadar derin bir olusumdur. (bkz: 3 kuşak üniversite mezunu olmak)

    --- spoiler ---
    eski büyük yazarlardan birisine sormuşlar sormuşlar; entelektüel olmak için ne gerekir? diye...
    demiş ki ; üç üniversite gereklidir...
    soran "tamam" demiş, ben üç üniversite bitirdim, artık entelektüel sayılabilirim. hayır demiş yazar. dedenin üniversite mezunu olması, babanın üniversite mezunu olması, senin üniversite mezunu olman gerekir entelektüel olman için...
    --- spoiler ---

    aslinda lise yillarinda fen lisesinde okurken farketmistim farki. benim tum derdim, oss kasip iyi bir muhendis olup iyi bir ise girmekti. universitede okurken vizyonum sundan ibaretti. "yeni mezunlar 3k tl aliyorlarmis. 1.5k sini yesem aylik 1.5k biriktiririm iyi para..." (bu arada sene 2008, yanlis olmasin o yillarda fena para degildi yani)

    anne babasi doktor/akademisyen olan arkadaslarimin dertleri ise cok farkliydi, onlar oss yerine sat ve toelf a hazirlaniyorlardi. olimpiyatlarda derece yapmaya odaklanmislardi. onlarin tum derdi liseden sonra amerika'da universite okumakti.

    herhangi bir muzige ilgileri vardi kesinlikle, kimi piyano calisiyor kimisi keman caliyordu ya da klasik muzik dinliyorlardi. benim icin muzik ise yalin ve burak kut'tan ibaretti sanirim. benim herhangi bir sanata merakim yoktu, haftasonlari ben oss sorusu cozmekle mesguldum, onlar ise toplanip sanat galerilerini geziyorlardi, tiyatroya gidiyorlardi.

    yabanci dilleri cok iyiydi onlar icin bir zorunluluktu bu cunku, ben ise sadece dersi gecmek icin ugrasiyordum. ingilizce yetmiyor baska bir dil ogrenme cabasina giriyorlardi ben ise sacma buluyordum o yillar icin zaman kaybi olarak goruyordum, onun yerine 20-30 tane daha fazla mat sorusu cozmem gerekiyordu.

    bu arada ailemi suclamiyorum kesinlikle, onlarin da vizyonu buydu sonucta. ellerinden geldigince beni okutmaya calistilar. hayata karsi isyan etmek degil derdim, sadece gercekleri gormeye, anlamaya calisiyorum.

    bugun entelektuel dedigim arkadaslarin bazilari cok genc yasta mıt, stanford gibi universitelerde akademisyen oldular, ya da top sirketlerde su an yonetici durumdalar. ben hangi durumdayim diye sorarsaniz; turkiye de sacma bir kurumda 5 yilimi kaybettim esimin zoruyla amerika'da kiytirik bir master yaptim ve duz bir muhendis olarak calisiyorum. amerika'ya gelme vizyonum da bundan ibaret iste esimin telkinleriyle. cunku anne babasi ogretmen olan esim genel bilgi birikimi, hayata bakisi ve dunya'da olan olaylari yorumlama kapasitesi olarak benden kat ve kat ustundur. anlatmak istedigim entelektuellik icin yetmese de bir nesil bile cok onemlidir bence. yani isin asli benim amerika'ya gelmem de tamamen sans eseridir.

    bu arada extreme ornekler var midir, belki vardir ama acikcasi ben rastlamadim, olsa bile cok cok dusuk ihtimal olacagini dusunuyorum. (bkz: outlier)

    varin gerisini siz dusunun.
  • temelde, "açık görüşlü" olmak
  • entellektüel olmanıza gerek yok öyleymiş gibi yapıyor olmanız da türkiye için yeterli.
  • öncelikle şu kelimeyi tek l ile yazın. gerisi gelir zaten.

    (bkz: entelektüel)
    (bkz: entellektüel)
  • aile kesinlikle onemli bir faktor, ama "gerekli" mi tartisilir. turkiye gibi bir ulkede, hele ki simdiki gibi bir ortamda evet, aile gercekten de en onemli faktor. ama bunun disinda gercekten "gerekli" olan tek sey merak. merak eden insan okur, okuyan insan sorgular, sorgulayan insan tartisir ve tartisan insan uretir. bu dongu esastir. instagram veya facebook'ta kitap sozu paylasmak gibi bi merak degildir bu ama, gece uykundan uyandirip kitabin veya bilgisayarin basina goturten bir meraktir, sabah 9'a kadar uyanik tutan, bitmek bilmeyen bir meraktir. bilmeyen anlamaz.
  • biraz sanat, nuri bilge filan.
  • .
  • her şeyden anlaması, her şeye bir yorum yapması.
  • kendini bilmek, haddini bilmek, insanı bilmek, dünyayı bilmek.. kısacası çok şey bilmektir.
  • ilber ortaylı'nin cok guzel bir yorumu vardi bu konuda. "üstüne vazife olmaya işlerle ilgilenen kişidir." bu yoruma içtenlikle katılıyorum ve bir örnekle destekliyorum. mahfi eğilmez bir ekonomi profesörü olduğu halde hitit tarihi hakkında kitapları vardır. böyle insanlar sadece bilimle meşgul olmak yerine kendilerini sürekli farklı alanlardan besledikleri için farklilasiyor diğerlerinden. merak etmeyen bireylerden de zaten asla bir entelektüel çıkmaz.
hesabın var mı? giriş yap