fırfır yok

• arzuya bağlı bir langırt kuralı.
  (bkz: fırfır)
• işinin ehli, artık dünyevi meselelerden, paradan maddiyattan elini eteğini çekmiş mahallenin yaşlı kurtlarının ihtiyacının olmadığı bir kuraldır. zaten o kadar ince görürlerki o metrekarelik langırt sahasının her gizli köşesini, gizli ters noktalarını bilinçli şekilde kullanacak kadar yeteneklidirler. örneğin langırtta adam gibi paslı maslı oynayan adamlardır bunlar. orta saha ve defans adamları arasında topu sıkıştırıp havaya kaldıran sonra rövaşetayla gol atan adamlardır.
  
  lakin bu adamların, tertibi veya memleketten misafiri gelir; işte onlardır fırfırcılar. onlar uyarılmaz, bırak keyfini kaçırma diye düşünülür.
• "oyle seyrekce hareketlenme yapmak, hizlica cevirmek suretiyle gol calismalari yapmak yok" demenin langirtcasi. yillar sonra cem yilmaz'li opet reklamlarinda kulaklarin pasini almistir.
• genelde kendinden daha küçük/daha acemi biriyle oynanırken söylenir..
  siz bir elde kaleciyi tutup diğeri ile ara paslar yaparken, eleman fırfırfırfır diye kolları döndürür durur. bütün zevki kaçırır.. bunu engellemek için sert tonda söylenir..
  - fırfır yook!
• "döndürmeyin şevçenko'yu" demenin langırtçası.
• her langırt maçında mutlaka belirttiğim beyan daha başlamadan çevirmeye başlıyorsa hele iyice ısrarla söylerim karşı tarafta bi süre yapmayıp yenilmeye başlayınca eeeh yeter be diye yaptığıda oluyor.bırakırım maçı bırakırıım
• eşimin bir akşam kendi kendine sarfettiği cümledir. eve gelmiş, bir bakmış fırfır yok, ben de yokum, içinden " fırfır yok, hanım da yok, beraber dışarı çıktılar herhalde "demiş . fırfır kedidir bu arada, gecenin 11'inde kediyle beraber sokağa çıktığımı düşünmüş , başka hangi sebeple fırfır olmaz ki? sonra bir sebeple sokağa çıktığında, yandaki apartmanın kuytusuna sığınmış yaralı fırfır'ı bulmuş....fırfır meğer 4. kattan aşağı düşmüş, o yüzden yok.....
  
  hikayenin sonu pencerelere takılmış teller, yara beresi yükseklik korkusundan önce düzelen fırfır ve fırfırın balkona çıkma yasağıyla gelmiştir.
  
  pencerelere tel takmayı erteleyen iki kuş beyinli olarak boyumuz devrilsin, ya fırfır'a daha kötü bir şey olsaydı?