• doxa sayesinde öğrendiğim, ismet özel şiiri. okumak lazım:

    beri bak ben o zamanlar genç idim tek başıma çılgınca
    neler yaptım bilir misin etrafımda başka gençler bulamayınca
    it resmini kartonun bir yüzüne özene bezene yaptım
    öte yüzüne çiziverdim geniş bir kafes
    don lastiği takıp noktasız suratla
    dondurtduğum zaman kartonu
    noktalarını koyup sür’atle
    döndürtdüğüm zaman kart-önü
    kafese girmiş görünüyordu it
    etmiyordu ihtiva karbondioksit
    benim dışa verdiğim nefes
    nasıl abdullah yüce idiyse
    ve idiyse hamiyet yüceses
    vitrinde güllü lokum
    yeminler olsun tokum.

    serde gençlik beni bağlar sanmayındı hoppacılık şartına
    ah, bulaydım, bir olaydı diri bir kız beni görüp örtüne

    yakam dar parça pörçüktür paçam yenlerim ucucuna yetişir
    saçlarım dökülmediğinden olsa gerek ki tarağım şimşir

    iyi de neden kazara senin cebinden çıkıveriyor benim tarak
    ki senin ensene kadar alnın açık istikbalin benden parlak

    okuyup yazabilirdin madem bu mührü bana neden kazıttın
    haklamak varken calut’u ilk fırsatta mahremiyle azıttın

    löksün rafa senin gibilerini kaldırmak pek ağır masraf ister
    satsan seni kim alır deppoda çok yer kaplar senin gibiler

    bir benim bulduğum çare sana bol bol gol atmak
    ha bir karış ha bir milim girmiş mi sen ona bak

    kısa yolu elden ayaktan düşmeden tarif etsem mollaya
    veriversem coni’ye ders öyle monreo james belleye

    ey yârenler unutmayın benim çağım kehribarî çağ idi
    iki kusurluca gözüm sağa sola bakmaktandır seğridi

    biri bari deseydi ya bu seğrime zelzeleye delalet
    biri bari deseydi ya çok hakkın geçti helal et

    ne gezer iftiranın haddi yok ben mi nadim olayım
    zorluk bilanço tutturmakta harcanmakta kolayım

    konuş konuş ne mümkün ciddiye aldırmak patlangıcı
    siz kozalak dersiniz bizim köylüye sorsan gıcı

    hasılı yetişmem iktiza etti bizzat kendim
    nikâh neden masada kıyılıyor bunu çok merak ettim
    durur muyum balıklama elâlemlik deryalarına daldım
    anahtar deliğine kadar eğildiğimle kaldım
    kalp kaslarım mükemmel çalışırdı
    ruhuma koydun mu karbon kağıdı çıkarırdı yüz nüsha
    karbon kağıdından üçüncü hamura iftira kara leke
    nesini arıtacaktım ispanyol paça giyenlerin
    fikir kazınacak yer mi vardı zihinlerinde
    ben o zamanlar gençtim de gaulle, kennedy, inönü, bayar sağdılar
    jetli füzeli ihtilâl aşırtmalı yıllardaydık
    tarihe sadeceleyin karışmıştı mancınık
    yadırgılı kalıntıydı altın dişli kadınlar
    domuzlar körfezi işgal ettiği için
    her ihtiyar köpek saygındı ve düşündürücüydü
    o günlerde udîler bile düşünürdü
    azdı sayısı kahvesini tahmisçilerden satın alanların
    gençtim tığ gibiydim ne rüzgâr
    kaçın kur’ası ibaresinden kirleniyordu
    ne de bir mavna gocunurdu
    görünen ve görünmeyen
    münasebetli ve münasebetsiz
    yerlerine kına kırmızısı
    türbe yeşili çalınmaktan
    kulaklarımdaki gençlik çınlamasında
    kimin beni andığı ki besbelli
    döş ileri kefel geri bizi sol pezevenkler
    redifi refakatinde yürüttü bizi kumandan
    edirne’den ve van’dan

    beni başkasına benzetme ben türküm
    tavan bilip edirne’yi büyüdüm van’ı taban.
  • şiir celal fedai'ye karşı yazılmıştır.
  • ismet özel'in celal fedai'ye diss attığı şiiri. ne dediği pek anlaşılmadığı için güzel duruyor.
hesabın var mı? giriş yap