• bogazici universitesi psikoloji bolumu baskani. ogrenme ve hayvan psikolojisi alanlarinda calisirdi. denek hayvani olarak da bildircinlari kullanirdi.
  • öğrenme lab.ında hala bıldırcınlarla çalışan, sene sonu sunumlarında bizelere sunduğu bol viskili kekiyle kalbimizde taht kuran bilim insanı
  • şu sıralar çılgın profesör tadında gezen süper iyi kalpli, student-friendly bir hoca, bir de konuşması anlaşılsa...
  • duyarli bir insan. sanki her seyi ilk defa anlatiyor, ve anlattikca kendisi de yeni kuramlar kesfediyor tadinda heyecanli ve -gercekten- kendini dinlettirmek istemesinin yaninda ogrenciyi puzzle cozer tarzda sorular sormaya tesvik eden, ve sanirim bu yuzden de ogrenciyi icine ceken bir tavri var. su an herseyi sartlanma, ogrenme ve evrim psikolojisiyle aciklamamdaki payi es gecilemeyecek kadar buyuktur. donuk bakar ama bu sirin adam biraz.
    ayrica dogus universitesi'nde de ders vermektedir.
  • fetisizm üzerine labaratuarda yaptığı deneyde buldugu beklenmedik sonuçların ancak freudun psikanalitik teorisiyle açıklanabilecegini itiraf eden fakat bu teori birçok bilimsel otorite tarafından kabul edilmediginden makalesini istediği biçimiyle yayımlayamadıgından yakınan bilimsel sansür magduru profesör...

    kendisi bilinçli bir ögrenme sahı

    (azimle seviniz)
  • iki yil birlikte calistigim, bir yil asistanligini yaptigim, erkek japon bildircinlarinin cinsel hayati hakkinda bana pek çok sey ögreten ve bir dönem, ünlü unabomber oldugundan ciddi ciddi kuskulandigim hocam. ögrenme teorisi gibi son derece ayaklari yere basan bir psikoloji paradigmasini benimsemis olmasina ragmen kendisinin bu denli dünya disi bir varlik olmasi hos bir ironi yaratir.

    iste falih bey'le zamaninin ögrenci asistani güldeniz hanim arasinda gecen bir diyalog.
    güldeniz: istediginiz kronometreleri aldim hocam.
    falih bey: dört tane alman gerekiyordu, burada üç tane var?
    güldeniz: verilen para bu kadarina yetti hocam.
    falih bey (bakislarini uzaklara dikerek): para önemli bir sey degildir güldeniz.
  • ders anlatirken surekli kafasini kaşır bitli gibi.
  • "hayat klasik koşullanmadır" cümlesiyle başlattığı dersi ile beni kendine hayran bırakmış, çok sevdiğim öğretim görevlisi. her zaman candan ve iyi davranan, sadece bilgili değil kibar ve içten olmasıyla da -zor sorularına karşın- kendisini sevdiren tatlı insan.
  • ilk dersinde her şey aslında koşullanmadır der, dönem sonunda siz de böyle düşünüyor olacaksınız diye ekleyerek de öğrenciyi korkutur.. öğrencinin korktuğu ise başına gelir..
  • mütevazi sahsiyet
    örneklerle acıklayalım:
    algonkin:hocam bu ögrenme mekanizmaları ile ilgili bölüm cok karısıyo,anlamadık
    köksal:valla ben bunca yıldır calısıyom üstüne ben de anlayamadım
    çok teorik tabii bunlar...

    baska bir gün,derste:
    köksal:aslında hersey ögrenmedir
    mesela ideolojiler de ögrenilmistir.
    temelde klasik kosullanmaya dayanır
    ön sıradan bi ögrenci:hocam aslında sorulara cok politik cevaplar veriyorsunuz
    siz politika okumalıydınız
    köksal:okudum zaten
    (sınıf,köksalın politika-psikoloji mezunu oldugunu ögrenir,köksal için önemsizdir)
hesabın var mı? giriş yap