• netflix'e bugün gelmiş olan mini belgesel dizi. '70lerdeki new york mafyası anlatılmakta. meşhur 5 aile. şahane konu ve netflix filmleri ne kadar kötü yapıyorsa belgeselleri de o kadar iyi yapıyor. heyecan ile başladım.

    bitti: 10 üzerinden 7-8 arası bir puan veririm. yoklukta iyi gitti. yine de 3 bölüm yerine 5 bölüm yaparak konu daha farklı açılardan detaylandırılabilirmiş.

    kadir çöpdemir'in belgeselle ilgili paylaşımı da önüme düşmüşken şuraya atayım: https://www.instagram.com/p/cdjcb-fnlqa/
  • izledikçe

    "lan bunlar bugün türkiye'sinden bahsediyor" dediğim belgesel.

    özellikle inşaat ile ilgili bölümlerinde türkiye'yi akp temelli bir inşaat mafyası sarmış gibi geldi
  • (bkz: michael franzese) reyizin yine ispiyonculuk yaptığı 3 bölümlük belgesel. adam mafyada kazanmadığı parayı mafyayı anlatarak kazandı lan, herif mike tysonla bile mafya muhabbeti yaptı *. bence biraz daha detaylı olabilirmiş, sadece 3-5 senelik bir döneme yoğunlaşıp fbi'ın soruşturmasını filan anlatmak yerine mafyanın nasıl ve ne zaman başladığını anlatıp sonra ricoyla (bkz: racketeer influenced and corrupt organizations act) eski etkisini kaybettiklerini filan anlatabilirlerdi. kim nasıl organize etti bunları sicilya ne alaka filan bunlar hiç yok. ne biliyim gotti falan gibi medya maymunları var elinde malzeme olarak, bunlara hiç yoğunlaşılmaması bana biraz yavan geldi. sadece iki tane eski mafya üyesi var koca belgeselde konuşan. gerçi bilemiyorum bu herifleri konuşturmak da zor olsa gerek. hatta bulmak bile baya zordur. ama yine de meşhur mafya figürlerinden daha çok bahsedebilirdi sanki. sonuç olarak mafyanın neden bu kadar meşhur olduğunu ve neden dünyanın en güçlü organize suç örgütü olduklarını anlamak için güzel belgesel. eksisi bahsettiğim gibi bence biraz kısa ve sadece 80-85 arasını anlatıyor. yaklaşık 100 yıllık örgütü anlamak pek mümkün değil yani bu belgeselle. daha detaylı olabilirmiş.
  • yine bir netflix yapımı olan don't fuck with cats'in yapımcıları tarafından yapılan 3 bölümlük mini-dizi
  • --- spoiler ---

    kısa adıyla "fear city", türkçe adıyla "korku şehri: new york mafyaya karşı", 2020 abd yapımı ve netflix'in yeni gösterime soktuğu belgesel mini-dizi. 1 sezon ve 3 bölüm olarak çekilen yapım, 1970'ler ve 1980'lerde new york eyaleti ve hatta abd siyasetine yön veren mafya (la cosa nostra-italyan amerikan mafyası) olgusuyla (5 büyük suç ailesi) fbi'ın yaptığı amansız mücadeleyi konu almaktadır. sam hobkinson'ın yönettiği mini-dizide abd başkanları ronald reagan ve donald trump ile rudy giuliani gibi üst düzey siyasetçi ve bürokratların da konuşmaları ve video röportajları yer almaktadır. dizinin jenerik müziği ise baby huey & the babysitters'ın seslendirdiği hard times şarkısıdır. son olarak, yapımın imdb.com puanı 7,2/10.

    konusu
    1970'ler ve 1980'lerde new york, beş mafya ailesinin kanlı yumruğuyla yönetilmekteydi. ta ki bir grup federal ajan, imkânsızı deneyip onları bitirmeye karar verene kadar...

    netflix sayfası - https://www.netflix.com/tr/title/80218338

    imdb.com - https://www.imdb.com/title/tt12588372/

    wikipedia - https://en.wikipedia.org/…ovese%20crime%20families.

    trailer - https://www.youtube.com/watch?v=d1sv1wetaii

    --- spoiler ---
  • tam fbi reklamı. saçma sapan bir "belgesel". içerik eksik, bazı noktalarda yanlış, mafyaya karşı devlet zaferi güya...

    konuşanlar, fbi, bi 10 dakika falan mafya avukatı, 2 tane olaylardan alakasız eski mafya mensubu. arada trump falan çıkıyor. ama olaylarla ne alakası var anlatılmıyor.

    aynı cümleyi 3-4 defa oynatıyorlar. bi ileri bi geri. sanki 2000'lerin maraton'unda erman toroğlu ofsayt anlatıyor. 5 aileyi 4 sene dinlemişler. bize dinlete dinlete 5-10 saniyelik sound bite'ları veriyorlar. ver arkadaşım cinayet emirlerini, adamların raconlarını, "forget about it!!"* deyişlerini. varsa yoksa fat tony'nin söylediği 1-2 cümle. bu ne lan it...

    hayır fat tony dediğimiz adam da boss falan değil. lombardo'nun adamı. 100 sene vermişler fat tony'ye; ballandıra ballandıra anlatıyorlar.

    içerik o kadar zayıf ki 3 bölüm çıkarabilmişler. dediğim gibi onun yarısı da bir ileri bir geri. 60 dakikada biterdi bu belgesel.

    bir de diyorlar ki 5 aile, 5 aile. bonanno nerde arkadaşım? versene bize adamı biraz. yok. neden? çünkü "the comission"da aslında bonanno yok. o yüzden o davada da yok. herifler 90'larda sırf bu yüzden daha güçlüler. diğer 4 aile zayıflıyor o süreçte. ama rudy, aslanım rudy, hepsinin tepesine bindi rudy. bırak ya...
  • yukarıda yazar arkadaşın da dikkat çektiği üzere, inanılmaz derecede günümüz türkiye'si akıllara geliyor. hele ki amerika'nın en az bi 20 yıl gerisinde olduğumuz düşünülürse...

    zaman zaman türkiye'de 5 inşaat şirketinden söz edildiğini hepiniz duymuşsunuzdur son yıllarda. bütün ihaleleri aynı beş şirket alıyor, aralarında bölüşüyorlar gibi spekülasyonlar dolanıyor hani.

    ve evet belgeselde trump'ın da adı ve şirketi telaffuz ediliyor. inşaat öyle kazançlı bir rant ki, new york'un 5 büyük mafya ailesi de bu ranta ortak oluyorlar. ve adım gibi eminim trump'ın da yolu bu ailelerle kesişti. neden rminim; çünkü 8 milyon doların üzerindeki tüm ihalelere mafya talip oluyor, trump'ın mafyadan kaçması imkansız. ve bence amerika, bu adamı net olarak incelemeli, nasıl başkan oldu bu herif?..

    bir de anlamadığım şu var; arkadaş bugüne kadar zibilyon tane mafya filmi ve belgeseli izledik. bu kadar güçlenmiş, new york'un en büyük 5 mafya ailesi haline geleceksin ve bir tane bile içeriden köstebek edinemeyeceksin öyle mi?.. adalet kurumundan, emniyetten, fbi'dan sana bilgi sızdıracak/satacak hiç adam ayarlayamayacaksın öyle mi?.. paranın satın alamadığı noktada kimseyi ailesiyle tehdit etmeyeceksin, içeriden kimseye şantaj yapacak bir malzemen olmayacak he mi?..

    ya bırak bu işleri mayk!.. ulan bu işin hiç okumamış, taşralı - aşağılamak için söylemiyorum, sadece devlet kademesini, bürokrasiyi bilmiyor anlamında söylüyorum-pablo escobar'ı bile emniyetinden adalet kurumuna, basından meclisine kadar satın aldığı adamın haddi hesabı yok ama siz yıllarca kuyunuz kazılırken mal mal oturdunuz öyle mi?!

    eğer öyleyse, sizin zaten new york'un en büyük 5 ailesi olmanız bile büyük şans, öyle diyeyim size.

    maşallah amerika'da da bir tane kirli polis, kirli adalet kurumu temsilcisi, kirli bürokrat yok. vallahi hamiyetten gözlerim yaşardı... god bless america baby... yersen.
  • ınşaat sektörünün ele alındığı kısım günümüz türkiyesini birebir anlatmaktadır.

    adamlar sadece iyi yönde olan gelişmişlikte değil suç örgütlerinde bile bizden 40 sene ilerdeler.
  • netflix'in üç bölümlük mafya belgeseli.

    mafya kültürüne dair bir yapım değil; işi daha çok polisin gözünden anlatıyor.. kanıtlar nasıl arandı, yapı nasıl çözüldü, ipuçları nasıl toplandı falan. bu açıdan mafyaseverleri çok tatmin edeceğini düşünmüyorum. yalnız iki özelliği felaket hoşuma gitti:

    *intro için seçilen şarkı: baby huey'in hard times'ı.. favorilerimden bir tanesi, mafya temasına bu kadar yakışan başka bir seçenek yok.

    *mob rules bölümünün sonlarında bahsedilen postcard mevzusu.. adamın telefon görüşmelerini dinleyen görevli polis, duruma uygun tebrik kartları yollamaya başlıyor eve; doğum günü kartı, bol şifalar kartı vb. ama en güzeli yolladığı şu son 'to a special godfather' kartı; üzerinde de gülen bir palyaço var.. güzel trolling.

    ilk bölümdeki özeni diğer bölümlere de gösterselermiş on numara olurmuş; 6/10.
  • her şeye rağmen düzenin değişmeyeceğinin itirafı niteliğinde olan "yeni nesil patronlar kim olacak ve ne tür bir karanlık oyun oynayacaklar?" sorusuyla sona eren etkileyici belgesel. özellikle inşaat sektöründe dönen dolaplar, ülkemizdeki malum beşliyi hatırlattı.
hesabın var mı? giriş yap