• 60 70 yasindaki erkekler icin kabus gibi olan (yasit)kizlar. sarkik sarkik...
  • yasıt kelimesinden anladıgımıza gore sozlugu 13-14 yasında ergenlerin bastıgına delalettir.
  • elmalılı muhammed hamdi yazır tefsiri'nde şu şekilde tefsir edilmiş ayetten bir alıntı:

    "...
    ayet: 33- memeleri tomurcuklanmış yaşıt kızlar var.
    ...
    tefsir: 33. bu kelime "ka'ıb" kelimesinin çoğuludur. ka'ıb, memeleri küp şeklinde, yani yeni tomurcuklanmış, turunç memeli taze kızlara denir. "yaşıt." "etrâb", "tirb" in çoğulu olup "hep bir yaşta" demektir. bazı tefsirlerde cennet kızları hep onaltı yaşında, erkekleri ise otuzüç yaşındadır, diye rivayet edilmiştir. (vâkıa sûresi'ne bkz.)
    ..."

    kaynak: http://www.kuranikerim.com/telmalili/nebe.htm
  • bu konuda muhammed esed'in de çok güzel açıklanmış bir tefsirî dipnotu şöyledir:

    kevâ‘ib'i “harika eşler” olarak çevirmem konusunda ise, hatırlanmalıdır ki ke‘b teriminin -kâ‘ib isim-fiili buradan türetilmiştir- birçok anlamı vardır ve bu anlamlardan birisi, “çarpıcı olma”, “gözalıcı olma”, “üstünlük” yahut “ihtişam”dır (lisânu'l-‘arab). böylece ke‘abe fiili, insan için kullanıldığında, “o, [başka bir kişiyi] gözalıcı/çarpıcı veya muhteşem veya harika yaptı” anlamına gelir (aynı yer). hem ke‘abe fiilinin, hem de ke‘b isminin bu mecazî anlamına bağlı olarak kâ‘ib isim-fiili, halk dilinde “göğüsleri gözalıcı hale gelen veya tomurcuklanan kız” anlamında kullanılmıştır. bu nedenle birçok müfessir, bu ifadede, cennetin (erkek olduğu varsayılan) sakinlerine hoşnutluk verecek olan bir tür genç “dişi-eşler”e bir atıf görürler. ancak, öncelikle belirtmeliyiz ki, kur’an'ın cennetin güzellikleri ile ilgili bütün teşbîhleri aynı ölçüde hem erkek hem de kadın için geçerli bulunmaktadır. diğer taraftan kevâ‘ib'in bu anlamı, yukarıdaki gündelik kullanışın türediği kökü -ki ke‘b isminin taşıdığı mecazî “gözalıcılık” anlamına dayanmaktadır- gözardı etmekte ve bu açık mecazın yerine maddî olarak gözalıcı bir şey için geçerli olan lafzî karşılığını geçirmektedir. bu, bana göre tamamen temelsiz bir yorumdur. cennetin nimetleri ile ilgili kur’ânî tasvirlerin daima müteşabih olduklarını hatırlarsak, kevâ‘ib teriminin, yukarıdaki bağlamda, hiçbir cinsiyet ayrımı yapmaksızın, “muhteşem [veya “harika”] varlıklar” anlamına geldiğini ve etrâb terimi ile birlikte “müthiş uyumlu harika eşler”i gösterdiğini anlarız -böylece kutsanmış kimselerin birbirleriyle ilişkilerine işaret edilmiş ve onların tümünün karşılıklı tamamlayıcılıkları ve eşit ölçüdeki değerleri vurgulanmış olmaktadır.
  • hafiften pedofilik tanım.
  • yasitim degillerdir. ya da estetik cerrahiye inanmaktadirlar.
  • "geldi" yükleminin eklenmesi ile kerhane reklamına evrilebilir bir tamlama. lakin mevzu derin, mevzu karışık...
  • kadını sadece cinsel obje olarak gören aciz ve cahil kitlenin sapık zihniyetinin ürünü olan bir tanımlama
  • bana kalırsa kuran'ın o zamanın entelektüel sayılacak erkekleri tarafından yazıldığının/değiştirildiğinin bir başka kanıtı, yalnız burada fena halde sapıklık da hakim. şahsen iğrendim. o yıllarda insanlar pek tabi ki inanabilir. fakat şu an, bunca okumuşlukla, bunca bilinçle o satırları okuyan erkeklerin yihuu ahirette göğüsleri tomurcuk gibi kabarmış kızların göğüslerini mıncıkliyciim gibi bir tepki vermesi, bana aslında insanın hangi eğitimi alırsa alsın cahilliğini ve zavallığını yenemediğini göstermiştir.
hesabın var mı? giriş yap