• buyuk usta kayahan'in yolu sevgiden gecen herkesle bir gun bulusacagi saray yavrusu.
  • büyük usta kayahan'ın özellikle ipek tüter'le* evlendikten sonra tutulduğu gönül sözcüğü manyaklığının en devasa ispatlarından biri.
    öncelikle, tüm türk halkının da bildiği üzere, kendisi bir gönül adamı.
    kendisine ait gönül adında bir köşkü, gönül adında bir sayfası, aslı gönül adında bir kızı var.

    eskiden çat kapı diye bir program vardı sizden iyi olmasın, böyle halkımıza mal olmuş pek şöhretli sanatçıların evlerine güya çat kapı gidilir, evin orası burası elaleme deşifre edilirdi. bir ara çok modaydı ya bu programlar, ben de oturup izlerdim afedersin. modayı hep yakinen takip ederim. öyleyim napiym, huyum kurusun. işte bu program vasıtası ilen, büyük usta kayahan'ın biz gönül dostlarına gönül köşkü'nün kapısını açtığı o muazzez**ana denk geldim. usta, köşkünün her bir odasını kamera eşliğinde tek tek gezdi ve her bir eşyanın öyküsünü anlattı, her bir eşyasının adını öğrenmemizi sağladı sağolsun. büyük usta, her eşyasına aynı ismi vermiş allahtan da çok yorulmadık ezberleyebilmek için çok şükür.
    şimdi hep birlikte hayal edelim: usta, üzerinde yakası bağrı açık çok karizmatik gömleği ve boynunda parlayan daha da karizmatik kalın zinciriyle oda oda geziyor, peşinde bir kamera.
    gerinerek duvardaki bir tabloyu gösteriyor ve şöyle diyor:
    "işte bu benim gönül tablom. bunu zamanında (atıyorum) amsterdam'dan almıştım, hikayesi de şudur: bıdıbıdıbıdı.."
    sonra gerinerek yerdeki peluşvari tüylü pembe halıyı gösteriyor:
    "işte bu da gönül köşkü'ne yaraşır güzellikte, gönüllüce bir halı." (çok gönüllüydü, biz de yazık olmasın madem bu kadar gönüllü, onu da kabul edelim köşkümüze dedik...)
    sonra pencereye doğru dönüyor:
    "işte bu da gönül manzaramız, sevgili karıcığım ipek ilen bu köşede oturup gönüllerimizi birbirimize açıyor, hoş beş ediyor duruyoruz." (ah, ne hoşş, ne hoş.)
    "işte bu da gönül masam. gönül bestelerimi hep bu masada yapıyorum, gönül gitarımla. bakın bu da gönül sayfam. bunlar da gönül kalemlerim. bir şey içer misiniz? ah ben çok güzel çay yaparım, ben bilmemneredeyken bu işin eğitimini de aldım, çok zekiyimdir. durun size gönül fincanlarımızda bir gönül çayı yapayım o zaman. hepsinin üzerinde gönül resimleri var bakınız, ne kadar manalı. ya, işte, burada böyle gönlümüzden ne geçerse, gönül defterimizin gönül sayfalarına nakşediyoruz, siz sevgili gönül dostlarım, dinleyenlerim ise gönüllerinden ne koparsa artık...
    buyrun bir de gönül helamızı ziyaret edin, bakın bunlar gönül desenli tuvalet kağıtlarımız. bakın, gönül sifonumuzu da bir deneyin..."

    kıssadan hisse:
    evladım benim adım da gönül, senin adın da gönül, o zaman bundan sonra senin adın da gönül olsun.
  • güzelliğin on par' etmez
    bu bendeki aşk olmasa
    eğlenecek yer bulamam
    gönlümdeki köşk olmasa

    (bkz: güzelliğin on para etmez)
    (bkz: aşık veysel)
  • bir albumunun promosyonu olarak önce satın alan hayranlarının içinden çekilişle kazanan birine bir otomobil hediye edeceğini söylemişti.
    sonra vazgeçip, daha klas bir hediye olsun diye, burada kendisi, eşi ve kızıyla beraber bir hafta mı bir haftasonu mu unuttum tatil hediye edeceğini ilan etmişti.
    işte orada bitmiştir satış olayı bence. devamını takip edemedim ama, düşünsenize, gönül köşkü, kayahan, karısı, kızı. korku filmi gibi.
hesabın var mı? giriş yap