*

  • şu siralar gündemde olan bir konu... türkiyedeki gayrimüslim cemaatlerin oyle yada boyle ellerinden alinmiş mallarinin tespit edilip geri verilmesi sanirim avrupa birligi ile de ilgili bir konu her ne olursa olsun iyi bir gelişme...

    (bkz: ukte dolmasi)
  • türkiye'nin yasal açıdan kimi düzenlemeler yapsa da, fiilen uzak durdugu, ve tabii fiiliyata geçirmeye çalıştığında da yüksek olasılıkla devasa bir dirençle karşılacağı meseledir. bunun nedeni, özellikle cumhuriyet öncesinde anadolu'da çok büyük bir kesimin bu mallardan-arazilerden nemalanmış olması ve zenginliklerini bunun üzerine kurmuş olmalarıdır. cumhuriyet sonrası ise, özellikle 74'ten bu yana, yasal olarak devlet kontrollü bir peşkeş söz konusu olmuş.

    bakınız etyen mahçupyan ne diyor:

    "her yerin eşrafı bu işten epeyce yararlanmış. çünkü ittihat ve terakki’nin yerel liderleri de var. ve o yerel liderler yerel olarak müsadere edilmiş malların hangisinin kıymetli, hangisinin kıymetsiz olduğunu biliyorlar. ve bu malların birçoğuna talipler. ittihat ve terakki merkezi de yereldeki teşkilatı devam ettirmek ve yerelle bağı güçlü olarak sürdürmek açısından bu tür rant paylaşımına yatkın olmuş. ama bunları kayıtlı bir şekilde yapmaya çalışmışlar. yine çok açık olan bir şey var ki; anadolu’nun her hangi bir yerinde bir ailenin ne zaman zengin olduğunu sorarsanız, hemen hemen hepsi 1910-20’ler arasındaki dönemde bir anda zenginleşmiş ailelerdir. şu anda türkiye’nin ekonomik iskeletini tutan ailelerin bir çoğu aslında bu tür bir geçmişe sahipler. beğensek de beğenmesek de bu böyle olmuş. dolayısıyla eşraf her yerde buna katılmış. ayrıca bir de talan var. çok daha alt düzeyde insanlarda kontrol edilemez biçimde hem daha kaldırılabilir eşya talanı, (özellikle altın) hem de daha kent merkezlerinden uzaktaki arazilerin talan edilmesi söz konusu olmuş."

    bürokrasiye dair direnç için de şunları söylüyor:

    "aralarında ermenilerin de olduğu bir takım mafyozo ağlar var. ve bu mafyozo ağlar ermenilerin vakıflarına ait malların ucuza kapatılması, ona buna peşkeş çekilmesi için uğraşıyor. bütün bunların vakıflar genel müdürlüğü’nün alt bürokrasisinin bilgisi dışında olması hayal edilemez. dolayısıyla çok girift bir ağ var."

    ayrıca (bkz: 36 beyannamesi)
  • vakıflar genel müdürlüğü'nün, özellikle üçüncü kişilere geçen malların iadesi halinde büyük bir karışıklık çıkacağı gerekçesiyle karşı olduğu hadise. eğer hükümet de bu yorumu dikkate alarak gerekli düzenlemeleri yapmazsa önümüzdeki yıllarda türkiye ciddi tazminatlar ödemek zorunda kalacak gibi görünüyor.
hesabın var mı? giriş yap