• guinness biralarinin reklam slogani. olayin ozunu aciklamasi acisindan takdire sayan bir is.
  • (bkz: sabreden dervis muradina ermis)
  • transglobal underground grubunun international times albümünün açılış şarkısı olan looke here parçasının başında ve bazı yerlerinde de söylenir. karşılıklı konuşma gibi geçer, diğer arkadaş ise, 'yeah, but i think you wait too long' gibi bişi der.
  • genellikle pub tarzı yerlerde falan barmenin bira doldurduğu yerin hemen arkasında yazar ki siz "ne bu kardeşim böyle kırk saatte bi bira veremiyosunuz ohoo kim lan buranın yetkilisi*?" falan diye serzenişte bulunmayın.

    ayrıca hakkaten çok şahane bir slogandır. daha başka umutsuz, duygu yüklü zamanlarda da insanın aklına gelir "evet bekliyim o zaman ben.." diye düşündürür, hatta bu fena zamanlarda insanın hiç aklında yokken bira içmesine sebebiyet verir. yalnız kişisel bir fikir ekleyerek bitiriyorum: bu guinness pek de iyi bir bira değildi.. yani o bekleme meselesi güvenilir olmayabiliyor bazen.
  • (bkz: the future belongs to those who prepare for it)
  • echo and the bunnymen seven bünyeler için böyle bir şey pek geçerli olmayabilir, belki de . . . sarsan ve adamı kendine getiren şarkılarından biri olan nothing lasts forever'da gereği düşünülmüştür:

    nothing comes to those who wait (bekleyene bi bok gelmez)
    times running out before you're running in (sen işe koyulana kadar zaman bitiyor . . . ömür geçiyor)
  • "hayatini yasa!"nin karsisinda duran bir hayat felsefesidir. beklemek erdemdir. bazıları bunu salakça bulur ama beklemenin ne demek olduğunu bilmeyenlerin bunu böyle görmesi normaldir. nietzschenin dediği gibi yaşam senfonisinin aralarını ve duruşlarını fark edebilen az insan yaşar aramızda... bu anları paylaşmak için beklemeyi yeğleyen bir insan ile iki nota ile eğlencenin büyüsüne kendini kaptıran insanı bir tutmak zordur. biri hayat sandığı şeyi yaşar, diğeri yaşayacağını bildiği, içinde hissettiği şeyin değerini bekleyerek daha da artırır. delayed satisfaction tabiri ile akraba bir durum olmakla birlikte alt satırlarında hayatın anlamı saklıdır. tabii ki göreceli olarak. çünkü hepimizin bildiği gibi seçmek belirler her şeyi... hayatın kendisi hariç değil...
  • (bkz: santa fe)
  • guinness, slogani olmasini, mukkemmel bir pint birayi koymak icin gereken zamanin 119bucuk saniye olmasiyla aciklar.

    son reklamlari noitulove(tersten okunacak evet)'da da insanoglunun mukkemmel bira icin gaz ve toz bulutundan beri bekledigi anlatiliyor.
    bundan baska yuzuculu bir reklami vardir guinness'in, olimpiyatlarda yuzmus marco biraya karsi yarisir, hemsehrileri de onu izlerler bakalim 119,5 saniyede yuzebilecek mi surdan buraya diye.
    sorfculu atli dalgali reklam vardir, mukkemmel dalgayi beklemek mukkemmel biseydir.

    en guzel reklam dream club'dir, ruyalar kulubunun (ruyak) sampiyonu bir soruyla uyur, ruyasinda cevabi bulur. reklamda hayatin anlamini aramak icin uykuya dalar, olaylar gelisir, spoiler koymak istemiyorum simdi.

    ozet: bekleyen saman altin olur; bira dedigin sonucta arpa suyudur; jonathan glazer buyuk adamdir, hareket etme ozgurlugunun guzel bir sey oldugunu kafamiza kazimistir.
  • madonna aksini soyluyor (bkz: those who run seem to have all the fun)
hesabın var mı? giriş yap