*

  • güneydoğu anadolu bölgesi, kuzey suriye ve kuzey irak’ın bir bölümünde kurulmuş, şii islam devletlerindendir.

    abbasi halifeliğinin zayıflaması ile bazı eyaletler ve emirlikler kendi hanedanlıklarını kurmuş özerkliklerini ilan etmişlerdir. hamdaniler de bu özerk devletlerin en önemlilerinden biridir. ataları mezapotamya da yaşamış, hristiyan banu taglib kabilesidir. ilk emirleri ise bu devlete adını veren hamdan bin hamdûn'dur. 885 yılında kurulan bu devlet çevresindeki diğer devletlerle sürekli mücadele içinde olmuş 1104 yılında da fatimiler tarafından hakimiyetlerine son verilmiştir.
  • hamdaniler daha türkler bu coğrafya'da yok iken kurulmuş bir arap alevi devletidir.

    hamdanoğulları hanedanı üyeleri arap ve aleviydi. hükümdarlarının en ünlüsü büyük alevi seyyidimiz el hüseyin bin hamdan el-hasibi k.a.s'ın manevi oğlu ve öğrencisi seyfüddevle'dir `(devletin kılıcı`).

    hamdaniler; ırak/musul'u, diyarbakır'ı, kuzeydoğu mezopotamya'yı, halep'i ve halep'in kuzeyından toroslara kadar olan bölgeyi içine alan kuzeydoğu akdeniz sahillerine kuzeybatıda bizans topraklarına, güneybatıda filistin ve şam'a kadar uzanan bir arap islam devleti kurdular.

    bizans akınlarını püskürttüler ve bizans topraklarına akınlar düzenlediler. bizanslıların güçlü olduğu dönemde birçok bizans şehrini fethettiler. kürtlere müdahale ederek onları kontrol altına aldılar. mezopotamya'ya ve şam'ın kırsal kesimine yayılmıs olan nüfusça zengin, kuvvetli arap kabilelerine boyun eğdirdiler ve onların üzerinde hakimiyet kurdular.

    hamdanoğulları'nın efendisi ve önderi seyfüddevle idi. seyfüddevle'nin veziri ve başkumandanı ise ebu firas'tı. ebu firas savaşlarda ve ülkeyi yönetmede seyfüddevle'nin tam güvenini kazanmıştı. seyfüddevle ve ebu firas saltanat sevdalısı ya da taht düşkünü sıradan devlet adamları değillerdi. her ikisini bizans'a karşı savunmaya iten güçlü dini duyguları ve vatanseverlik duyguları vardı.

    ebu firas, seyfüdsevle'ye kasidesinde şöyle hitap etmiştir;

    ''eğer ki kalırsam sağ islam'ın bahtınadır.
    bekçisiyim çünkü ben, ona hizmetim vardır."

    islam ve araplık bağının çözüldüğü bir dönemde ancak seyfüddevle ve amcasının oğlu ebu firas gibi iki büyük şahsiyet, içerisinde arap ve islam ilimlerinin olağanüstü geliştiği güçlü bir arap islam devleti kurabilirlerdi.

    bir yanı bizanslılarla, diğer yanları güçlü ihşidiler ve büveyhoğullarıyla kuşatılmış olan; içi karmatilerin ve haricilerin propaganda ve fitneleriyle, kürtlerin ve arap kabilelerinin akınları ve fesatlarıyla dolup taşan bir bölgede böylesine güçlü bir devlet kurmayı başaran bu iki eşsiz adam adlarını tarihin kendisi sayfalarında saygı ve iftiharla ölümsüzleştirmiştir.

    unutulmaması gereken şudur ki;
    ''türkler 1071 malazgirt savaşı ile anadolu'ya ayak basarlarken hamdaniler 890-1104 yılları arasında bu topraklarda onlardan önce hüküm sürmüşlerdir."

    edit: geç farkedilen imla hatası.
  • farabi gibi saygın bir bilimadamını uzun yıllar sarayında ağırlamış arap alevi devleti.

    (bkz: farabi/#66527467)
  • bilim ile çok içli dışlı olan devlet.

    arap alevi hamdani devleti ve bilim...

    10. yy 'da, sanatın tüm çeşitlerinin hıristiyanlığın ve bizans'ın başkentinde yani istanbul'da ezilmiş olduğu o dönemde hamdanilerin başkenti halep'te büyük bir hoşgörü hakimdi.

    bizanslı tiyatrocu ve ressamlar bizans kralından kaçarak seyfüddevle’ye sığınmış, seyfüddevle onları kanatları altına alarak yüreklendirmiş, onlara değer vermiş ve yeteneklerini kullanma fırsatını tanımıştı.

    el-kabîsî veya batıda bilinen adıyla alchabitius bunlardan sadece biriydi.

    seyfüddevle'ye ithaf ettiği yıldızlar ve astronomi isimli eseriyle tanınmaktadır. ortaçağ ve rönesans boyunca avrupa'da çok meşhur olan eserin orijinali kaybolmuşsa da latincesi korunmuştur. 13. yy'da sevilyalı john tarafından yapılan ve 1473'te tekrar basılan eser daha sonra bir çok şerhli baskıyla avrupa çapında yayılmıştır.

    astronomların güneşle ayın hacimleri ve dünyadan uzaklıkları konusundaki görüşlerini inceleyip geometrik deliller ve çizimlerle ispatlamaya çalışan eser; seyfüddevle ali’ye ithaf edilmiştir.

    risâle fî envâi’l-adâd ve tarâik mine’l-amâl. yine seyfüddevle ali’ye ithaf ettiği bu eserinde kabîsî matematikte en küçük tam sayıyı araştırmakta ve önce öklid’in tam sayıların teşkili kaidesini verip ardından bağdaşık sayılara geçerek sâbit b. kurre’nin teorisine göre;

    [pn = (2n+1-1) + 2n, pn-1 = (2n+1-1) - 2n+1, qn = 2n+1 (2n+1 + 2n-2) - 1] formülünü oluşturmaktadır.
  • kurucu hamdun b. hamdan zamanından ziyade oğul hüseyin b. hamdan zamanında resmen taht oyunları yaşamış bir devlet/devletçiktir. şöyleki babası abbasi halifesine kafa tutup esir edilsede oğlu abbasi halifesinin gözüne girebilmek için mısır, hicaz demeden bütün abbasi karşıtı ayaklanmalara karşı kullanılmıştır ve hepsinde de başarılı olmuştur. karmatiler, ıhşitler vs. lakin bir diğer önemli gelişme selahattin eyyübi'ninde bağlantılı olduğu hezbaniyye kürtlerinin musulda kontrol altına alınıp isyanlarının musul bölgesinde engellenmesidir. tarihte ihtimaller konuşulmamalı elbette, ancak insan düşünmeden edemiyor hüseyin b. hamdan zamanında haçlı seferleri başlasa ki takriben 1-2 asır sonra başlamıştı, bugün selahattin eyyübi gibi onu konuşurmuyduk, bilemiyorum. ancak onun gibi bir askeri zekaya ve altyapiya sahip olduğu aşikar. ondan sonra gelen heyca b. içinde aynı şeyleri söyleyebiliriz. tutunması zor olan bölgede ki bura -mezopotamya hattı, maraş tarsus arası gibi bölgeler- kalabildiği kadar kalmış bir devlettir. bu yönüyle biraz kilikya ermeni krallığının durumuna benzetiyorum serüvenlerini.
  • 10. yüzyılda mezopotamya'da hüküm süren şii hanedan.

    hamdanilerin bilinen ilk lideri hamdan bin hamdun'dur. hamdanilerin onun liderliğinde 9. asırda musul'u yurt edinip, haricilerle mücadelelere giriştiği bilinmektedir.

    892 senesine gelindiğinde hamdan b. hamdun, mardin ve çevresini de hakimiyeti altına almayı başarmıştı. abbasi halifesi mutezid, kuzey suriye ve kuzey ırak'taki abbasi otoritesini tekrar tesis etmek maksadıyla hamdanilerin üzerine yürüdü. 892'deki savaşta abbasiler başarılı olamadıysa da 895 yılında mardin'i ve erdümüşt'ü ele geçirdiler. bu savaş esnasında hamdan kaçtı, oğlu hüseyin ise abbasi halifesine teslim oldu. abbasi ordularının sıkı takibi sonucunda musul yakınlarında hamdan da yakalandı ve hapsedildi.

    hamdan'ın oğlu hüseyin, halifenin emrine girerek abbasilerin haricilerle olan mücadelelerine katılıp, büyük başarılar gösterdi. buna karşılık halife, babasını affederek hüseyin'i ödüllendirdi. aynı zamanda hüseyin'e süvari birliğinin komutasını verdi. bundan sonra hüseyin, abbasiler adına askeri harekatlar yürüttü. 904 yılında abbasilerin mısır'daki tolunoğulları devleti'nin varlığına son verdiği savaşta bulundu. 907'de de suriye'de karmatilerle çarpıştı.

    908 senesinde hüseyin, ibn mütezz'i abbasi tahtına çıkarmak için düzenlenen tertibe katıldı. fakat bu tertip başarılı olamadı ve hüseyin kaçmak zorunda kaldı. birkaç yıl sonra halife tarafından affedilip, bağdat'a döndü. 910'da diyar-ı rebia valiliğine atandı. bu görevi esnasında abbasi veziri ali b. isa ile arası açıldığından 916'da isyana kalkıştı. ardından abbasi ordularınca yakalanıp idam edildi. (918)

    hüseyin'in kardeşleri ebu'l heyca, ibrahim, davud ve said abbasi halifesine bağlı kalmışlardı. büyük kardeşi ebu'l heyca, abisinin sağlığında musul valiliğine atanmıştı. abisinin isyanı esnasında önlem amaçlı hapsedilmişti. hüseyin'in ölümünden sonra serbest bırakıldı ve ordu komutanlığı vazifesi verildi. abbasiler adına sacoğulları'yla mücadelelere girişti. kardeşi ibrahim 919 senesinde diyar-ı rebia valiliğine tayin edildi. fakat aynı yıl öldü ve yerine bir diğer kardeşi davud tayin edildi.

    ebu'l heyca 920'li yıllarda abbasi yönetimindeki nüfuzunu arttırmayı başardı. saray entrikalarında etkin rol oynayanlardandı. nitekim musul valiliği görevindeyken 929 yılında tertiplenen hükümet darbesine katıldı. halife muktedir tahttan indirilip, yerine kahir çıkarıldı. bu darbenin sonucunda bağdat'ta geniş çaplı bir isyan vuku buldu ve yeni halifenin sarayı kuşatıldı. ebu'l heyca, halife kahir'i koruduğu esnada öldürüldü.

    ebu'l heyca'nın ölümünden sonra hamdaniler iki kola ayrılıp, musul ve halep'te hüküm sürmeye devam ettiler.

    - musul hamdanileri -
    ebu'l heyca'nın oğlu nasırüddevle hasan tarafından kurulmuştur. nasırüddevle hasan, 930'lu yıllarda diyar-ı rebia ve diyarbakır'ı ele geçirdi. 942 yılında bağdat'taki yönetim krizini fırsat bilerek 1 yıl boyunca abbasi idaresinde söz sahibi oldu. 946 yılında büveyhiler bağdat'ı ele geçirince, büveyhi hükümdarına biat etti. 950'li yıllarda nasırüddevle taahhüt ettiği vergiyi ödemeyince büveyhiler, musul'u ve nusaybin'i zaptetti. bu hezimetten sonra nasırüddevle, kaçıp halep hükümdarı olan kardeşinin yanına sığındı. 964 yılında da tahttan indirildi ve yerine oğlu ebu talip geçti.

    ebu talip döneminde musul hamdanileri, bağdat emiri bahtiyar ile ittifak olup, büveyhilerle mücadelelere giriştiler fakat başarılı olamadılar. 972 senesinde bizans imparatorluğu'yla şiddetli çarpışmalara girdiler. yapılan savaşlarda domestikos ton scholon melias'ı esir almayı başardılar. imparator ioannes çimiskes 974 senesinde mezopotamya'ya büyük bir sefer düzenledi. bu seferden sonra ebu talip imparatora biat edip, imparatora vergi vermeye başladı.

    ebu talip'in 979 yılındaki ölümünden sonra musul hamdanileri büveyhilerin boyunduruğuna girdi. 990 senesinde de ukayliler tarafından musul'daki hakimiyetlerine son verildi.

    -halep hamdanileri -
    ebu'l heyca'nın oğlu olan, daha sonra seyfüddevle unvanını alacak olan ali tarafından kurulmuştur. seyfüddevle 944 senesinde halep şehrini ele geçirdi. bundan sonra ihşidlerle halep hakimiyeti için 2 yıl boyunca savaştı. savaşın sonunda seyfüddevle; kuzey suriye, diyar-ı mudar ve diyarbakır'ın büyük bir kısmını kapsayan bir devleti kurmuş oldu. halep'te kendine ihtişamlı bir saray yaptırdı. şairleri ve alimleri etrafında toplayarak (örneğin; farabi, ebu firas) ilim-sanat muhiti yaratmaya çabaladı. saltanatı boyunca ihşidlerle, fatımilerle ve bizans'la savaştı. seyfüddevle liderliğinde musul hamdanileri 950'li yıllarda bizans orduları karşısında üstünlük sağlamıştı. anadolu içlerine başarılı akınlar düzenlemişlerdi. fakat 962 yılında ii. nikiforos fokas komutasındaki büyük bizans ordusu halep hamdanilerine büyük bir bozgun yaşattı. bu savaşta halep şehri bizans'ın eline geçti. şehir tahrip edildi. seyfüddevle, bu ağır hezimetten 967'daki ölümüne kadar bizans ordularıyla aralıklarla savaşlara giriştiyse de mağlubiyetler yaşadı.

    seyfüddevle'den sonra tahta çıkan saduddevle yönetimde oldukça etkisizdi. babasının ölümünden sonra halep yönetimini vezir kergüye ele geçirmişti. saduddevle 10 yıl boyunca halep şehrine giremedi. 10 yılın sonunda da bizans ordusu tekrar halep'e girmişti. saduddevle, 24 yıllık saltanatı boyunca bizans imparatorluğu, büveyhiler ve fatımiler arasında denge siyaseti izlemişti. 991 yılında öldü.

    991'de saidüddevle tahta geçti. saidüddevle'nin hükümdarlığı döneminde fatımiler defalarca halep'i kuşatma altına aldı. saidüddevle bu kuşatmalara ikinci basileios'tan aldığı destekle karşı koyabildi. fakat 1001 yılında ikinci basileios'un fatımi halifesiyle anlaşmaya varması, halep hamdanileri için sonun başlangıcı oldu.

    1002 yılında vezir lü'lü saidüddevle'yi öldürüp, halep tahtını ele geçirdi. böylelikle hamdanilerin saltanatı sona ermiş oldu.

    kaynaklar:
    + nasuhi ünal karaarslan - ''hamdânîler'' - tdvia - cilt: 15 - 1997.
    + doğuştan günümüze büyük islam tarihi - cilt: 7 - çağ yayınları - 1992.
    + abdülkerim özaydın - ''seyfüddevle el-hamdânî'' - tdvia - cilt: 37 - 2009
    + ahmet güner - ''nâsırüddevle'' - tdvia - cilt: 32 - 2006.
    + edip akyol'un hamdâniler makalesi
hesabın var mı? giriş yap