• bir seferde milyon tane son dakikaya bırakılmış işi yetiştirmeye çalışıp hiçbirini yetiştirememe konusunda başarılı bir partnerdir kendisi. yalnız başına yetiştiremeyecekken, biriyle birlikte yetiştirememiş olunuyor sayesinde. üstelik fazladan, kiloyla aldığı ama ateşe dayanıklılıklarından emin olamadığı için kullanmaya kıyamadığı kültablalarının, üzerlerinde sigara söndürünce erimediklerini de öğrenmiş olduk deney amaçlı tükettiğimiz paket paket sigara ile.

    ayrıca annesi -ki muhtemelen emekli albay falan- bunu sabahları döverek falan uyandırmış anlaşılan küçükken. beni uyandırmaya çalışırkenki tavrından bunu da çözümledik.

    "i probably made you cry, didn't i? fucking emo kid."
  • doğal komiktir ve çok konuşur. başından geçen enteresan günlük olayları (ki ömrü bunlarla geçer) kendisinden dinlerken gülmekten çatlamamak imkansızdır. onu benim kadar iyi tanımayan herkes için bir 'bitmez tükenmez enerji-neşe kaynağı' ; bir 'ilahi her pakette önce kalite!' ; bir 'hayat dolusun yahu!' modelidir ama yüksek tempolu hayatı ve sevdikleri için harcadığı yoğun enerji yüzünden genelde maalesef yorgun ve aksidir.
    ona çok şey borçluyumdur, iyi ki vardır. sağolsundur.
  • en sevdiğim zombi.
  • ben bu rumuzu toplam üç kez unuttum. bir daha unutmamak için de bu entry'yi yazıyorum. her pakette önce kalite. her pakette önce kalite. her pakette önce k...

    ayrıca karma/entry sayısı oranı açısından süper bir performans sergiliyor, onu gördüm.
  • yuksek sesli sinir-panik bir telefon iletisiminin beklenmedik bir sekilde sonlanmasi uzerine asagidaki sozleri sarf ettigine tanik olunmus kisi:
    -sarjim bitti, uff... taksim dedim... kizilay oldugunu anlamis midir acaba...

    sagini solunu karistirmasi uzerine kendisinin sag elini kullandigi hatirlatilarak, hemen onunde bir mouse olsa hangi taraftaki elini uzatacagini dusunmesi onerisine yaniti da asagidaki gibi olmustur:
    -sag elimi kullaniyorum; bunu biliyorum. ama iste o bilgi "sag elimi kullaniyorum" olarak geliyor. o kullandigim sag elimin hangi taraftaki elim oldugunun bilgisine o yoldan ulasamiyorum. bir ara orta parmak nasirimi yoklayarak bulmaya calisiyordum, sonra mantik yurutup bu kalemi tuttugum ve dolayisiyla kullandigim elim olmali ve ben sag elimi kullandigima gore bu sag taraf olmali diyebilirim diye dusunuyordum ama birden karsima sag-sol kavrami cikinca toparlayamiyorum seri olarak.

    sigara bulamadiginda eger carsaf da yoksa, tutunu post-ite sarip icer bir de bu. neden eskiz kagidi kullanmadigi soruldugunda "yapistiramiyorum", scotch ile bantlayabilecegi yonunde yapilan espriye ise ciddi ciddi "tadi igrenc oluyor" yanitlarini verdigi gorulmus, dumur olunma kotasini coktan fersah fersah asmis "gunde 2 galon su" insanidir.

    "you got me, so i can't sleep at night" en sevdigi sarkinin en sevdigi misrasidir.
  • gözlerini kapatıp, elleriyle gözlerini kapatıp o halde izlediği korku filmleri kendisine hatırlatıldığında bile o hiç görmemiş olduğu sahnelerle ilgili korkabilir bu.

    eğlence amacıyla bariz bir şekilde doğaçladığınız hikayelerin gerçek olmadığını bildiği halde, örneğin ayaklanıp kendisini yutabileceğinden söz edilen bir çöp kutusundan korkmasının sağlanabileceği üzerine bahse girilebilir.

    dolayısıyla, stereotiplere ve wannabe modellere uymayan bir görüntü sergilese de kendisi aslında tam anlamıyla bir emo kiddir. öyle ki, az sonra can sıkıntısından, eğlence olsun diye kendisini arayıp ağlatacağım. sonra da onun güldüğü gibi geriye devrilen noel baba kahkahaları atacağım hoppidi hoppidi.

    yo, öyle hard core şeylerden söz etmiyorum. hep birlikte, yaşanmış ve tekrar yaşanması pek muhtemel bir olayı canlandıralım zihinlerimizde:

    üç kişi ara sokaklarda yürümektedir bir gece...
    zdlo: ya bu manyağı ottan boktan ağlatmak çok kolay ya...
    hpok'nin kardesi (e): ehehe...
    hpok: (gayet sinirli ve hayatta aglamasini ya da korkmasini beklemeyeceginiz karakterde biri havasında) hic denemeyin bile.
    zdlo: hmm aklıma getirdiğin iyi oldu. tam olarak şu anda denemeyi düşünmemiştim ama iyi fikir.
    e: yuh artık, bunu söyleyip üstüne yaparsan da olmaz herhalde. hazırlıklı olur.
    zdlo: nheh heh heh heh...
    hpok: (konuyu değiştirmeye çalışır) şu binalar bla bla...
    zdlo: ya evet de benim şeye gözüm takıldı şimdi bak şu drenaj borusu var ya...
    hpok: eee?
    zdlo: bağlanmamış rögara...
    hpok: leave it...
    e: oha yok artık...
    zdlo: nasıl damlıyor yere öylece... kaldırımdan 10cm yukarıda bırakmışlar onu, bağlamamışlar...
    hpok: (hüzünlenme belirtileri göstermeye başlar) yaa öyle deme!..
    zdlo: bak ama bütün arkadaşlarını rögara bağlamışlar, onu bağlamamışlar, öylece kaldırıma varmasına ramak kala kalmış orada, oradan beri damlatıp suyunu gidere ulaştırmaya çalışıyor. yani çok yazık... bilemiyorum. baksana haline; adeta ağlıyor öyle orada öylece...
    hpok: yea hick ühüühüü ya ama yaa ühüühüü hick
    e: (dumur)
    zdlo: yalnız kalmış o orda öylece, bağlamamışlar onu baksana, bırakmışlar öyle ağlıyor öyle orada öyle...
    hpok: uvaaahühühüü he hüüü... hick!..
    zdlo: öyle orada o öylece o öyle o orada öyle...
    hpok: sniff... sniff...
    zdlo: fuuoackkin' emo kid...

    dolayısıyla neymiş:
    rögara bağlanmamış bir drenaj borusu için hüngürdeyebilen bir varlıkmış bu. varın, gerisini, kendisinde daha ne potansiyel olduğunu siz düşünün ey okuyucular.

    e tabi, o kadar suyun bir yerlerden bir şekilde çıkıyor olması gerekirdi. zira bu, suyu tanker tanker içer, tankerden içer; tankeri ağzına dayayarak içer, "abla, oradan herkes içecek, ağzını değdirmeyeydin" derlerse de "bitircem ki hepsini?!." şeklinde yanıt verir. bitirir. bitirir ve bir sonraki susamaya zulalamak için çevrede başka tanker yoklar.

    allaan manyaa...

    bonus manyaklık örneği:

    hpok: ne zaman oldu ki bu?
    zdlo: (hafızadan geri çağırım engelli insan) eöö... şu zaman?..
    hpok: hayır, o sırada ben bilmemneredeki tuvaletin kapısını ikinciye çekiyordum, çünkü ilkinde kapanmamıştı. bak moleskineimde yazıyor...
    zdlo: @%#*¥
    hpok: ha?
    zdlo: yok bi şey.
  • bir-kaç saat hatır için çok-beş saat yol gidip gelebilen insan. her dost canlısının yapmayacağı hareketler yapar, gereken zamanlarda.
  • zamanında autocad yüzünden bilgisayara kafa göz dalmak üzereyken yardımıma yetişmiş,engin bilgileriyle aydınlatmıştır.
    geç de olsa teşekkürü borç bildiğimdir.
  • hakkısında nick altı entry yazamıyorummmm.. yazacağım herhangi bir şey basit kalacak diye.

    editcan: basit oldu işte.. bana aptal dediğini duyar gibiyim eheh
hesabın var mı? giriş yap