herat
-
yüzlerce genç kız ve kadının taliban kısıtlarından doğan mutsuzluk ve umutsuzluktan dolayı kendilerini yaktıkları bölge..
"kendimi öldürmekten mutluluk duyuyorum çünkü hayat çekilmez." diyecek raddeye gelen, yaşadığını ve insanlığını unutan bu kadınların özgürlüğe çıkan tek yolları kendini yakmak...
örnek bir vakka zahara'nın öyküsü http://www.jihadwatch.org/…atch/archives/001619.php . -
afganistan ın batısında iran sınırına yakın şehir. sınır ticareti dolayısı ile afganistan daki diğer yerleşimlere göre ekonomisi daha iyidir. çünkü iran sınır kapısında ticaret çok yoğundur ve herat bu ticaretden nemalanır.
-
-
2004 yılında 1 ay kaldığım, afganistan'ın en batısındaki kent. bu şehirde zaman adeta donmuştur. insanlar 300 yıl önce nasıl yaşıyorsa şimdi de öyle yaşıyor. giysiler, gelenekler, yemekler hep aynıdır. bölgede çok sayıda türkmen yaşaması nedeniyle, türklere sıcak davranılır. halk, ülkenin doğusundaki peştunlara göre daha medeni ve insancıldır.
-
iran sinir kapisi islam qalaaye 120km turkmenistan sinirkapisi toor gondhiye 130km uzaklikta olan iki ulkeye kacak malzeme akisini saglayan afgan kenti. son bir senedir de barinilan yer olmasi da cabasidir.
-
halid huseyni'nin ucurtma avcisi ve bin muhtesem gunes isimli kitaplarinda hakkinda, 'herat'ta bacagini uzatsan bir sairin kicina deger' diye betimledigi sanatciların sehri.
-
tezkireciliğin memleketi.
-
(bkz: timurlular)
-
ömer hayyam'ın bir eseri olan nevruznâme'de üzümün ve şarabın ortaya çıktığı yer olarak belirtilir. bilim ve gelecek dergisinin ekim 2018 sayısında nevruznâme'nin şarap ile ilgili bölümünün prof. dr mürsel öztürk tarafından yapılmış çevirisini okuyabilir ve şarabın tarihi ile ilgili hayyam'ın söylediklerini daha ayrıntılı inceleyebilirsiniz.
-
"dasvant'ın bu şaheserlerinde can verdiği, daha doğrusu yeniden hayata döndürdüğü gencecik, körpe, güzelliği ışık saçan kız, mutlaka çağatay dilinin muazzam şairi heratlı ali şir nevai'nin, "şairler prensi"nin gazellerinden birinde övdüğü "kara gözlüm" olmalıydı. gözümün karasında kendine bir yuva kur. ince bedeninin fidanı boy atsın yüreğimin gülşeninde. yüzünde bir damla ter görüp aniden ölsem." salman rushdie - the enchantress of florence
(bkz: abdülkadir meragi)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap