• gelişmiş ülkelerde otoimmün hastalıkların; gelişmekte olan ülkelere veya üçüncü dünya ülkelerine göre daha sık gözlemlenmesini açıklamaya çalışan fikirlerden biri.

    çocuğu sokağa salmadınız, toza toprağa karışmadı. mutfakta mister muscle, banyoda domestos, tuvalette protex derken; bakterisi mikrobu çok az olan bir ortamda büyüdü. bağışıklık sistemi neyin güvenli neyin tehlikleli olduğunu ayırdetmeyi öğrenemedi, büyüyünce alerjik oldu bilmem ne oldu.
  • "astım ve alerji, zengin hastalığı mı?" gibi sorulara cevap verebilir niteliktedir. haber 2

    anasının yuvadan tekmeleyerek attığı yavru kuş misali uçmayı, yani kendini korumayı öğrenebileceği ortamlarla hiç karşılaşmamış çocukların ilerleyen yaşlarında sıklıkla yüksek ateşli hastalık geçirmesi, en ufak gribal durumda 1 hafta boyunca iki seksen yataklara düşmesi gibi durumlar bana hep böyle kapalı bir ev ortamında büyüyen çocukların istenenin aksine hastalıklara daha meyilli olduğunu düşündürmüştür. neredeyse içinde bakteri var diye yoğurt yemekten vazgeçen "bebeğim ve biz" türü dergilerin ürettiği yeni yetme annelerin de yaptığı hata bence budur. çocuk dediğin toprak çamur içinde oynar, terli terli su da içer, kışın ortasında kafasından dumanlar çıkana kadar futbol da oynar, biraz doğal yetiştirmek lazım.
  • aksam aksam bu hipotez ile ilgili öyle ilginc ve de can sikici bir sey okudum ki paylasmadan edemedim. öncelikle bu hipotez diyor ki, "vücut mikrop görecek kardesim!". eyvallah diyoruz buna da, bu hipotezi savunan bazi bilim insanlari bagirsak kurtlarinin da bu sebeple saglikli bir vücut icin gerekli olabilecegini düsünmektelermis.

    simdi bu allahin belasi lanet kurtlari/solucanlari (yazarken bile igreniyorum, iggghhh) normalde konak oldugu vücudun zayif ve hasta düsmesine yol acarlar. ancak diger yandan bu tür parazitlerin varligi bagisiklik sistemini kuvvetlendirirmis. özellikle akyuvarlarin bir türü olan eozinofil sayisinin artisina yol acmaktaymis.

    olayin ilgincligi surada bu solucanlara maruz kalmis insanlarda - cok büyük cogunlugu gelismemis veya yari gelismis ülkelerde - alerjik hastaliklara ve otoimmün hastaliklara cok az rastlaniyormus.
  • hijyen konusunu abartmamamız gerektiğini açıklayan hipotez.

    bugüne kadar yapılan pek çok çalışma bebeklik döneminde mikroorganizmalara maruz kalmanın yetişkinlik döneminde bahar nezlesi, astım ve iltihabi bağırsak hastalığı gibi alerjik ve otoimmün hastalıklara karşı hassasiyetin önemli bir belirleyicisi olduğunu söylüyor. hijyen hipotezine göre de yaşamın erken dönemlerinde mikroor ganizmalarla tanışmanın bağışıklık sisteminin gelişmesine katkısı oluyor. bu konuda uzman tıp doktorları da hijyen hipotezinin, özellikle kentlerde alerjik ve otoimnnün hastalıkların neden arttığı konusuna açıklık getirdiği görüşünde.

    harvard tıp fakültesi’ne bağlı brigham kadın hastanesi’nde yapılan bir araştırma hijyen hipotezini destekleyen sonuçlara ulaştı. science dergisinden yayımlanan çalışmada herhangi bir mikroorganizmaya maruz kalmayan farenin bağışıklık sistemi ile normal bir çevrede yaşayan, mikroorganizmalara maruz kalan farenin bağışıklık sistemi karşılaştırılmış. mikroorganizmalardan tamamen uzakta tutulan farenin akciğerlerinde astıma, bağırsaklarında ise kolite benzer sorunların geliştiği gözlenmiş. bu durumun, insanda da farede de, otoimmün hastalıkların ortaya çıkmasıyla ilişkili bağışıklık sisteminin t hücrelerinin aşırı düzeydeki etkinliğinden kaynaklandığı anlaşılmış.

    yaşamının ilk haftalarında mikroorganizmalara maruz kalan ancak erişkin döneminde tamamen mikroorganizmalardan arındırılmış bir ortamda tutulan farelerde ise bağışıklık sisteminin normal geliştiği ve herhangi bir hastalığa rastlanmadığı tespit edilmiş. böylece mikroorganizmalarla yaşamın erken evrelerinde karşılaşmanın hijyen hipotezinde belirtildiği gibi uzun süreli korunmada önemli etkileri olduğu fikrine ulaşılmış. araştırmacılar bu çalışmanın, yaşamın en erken evrelerinde bağışıklık sisteminin uygun gelişiminde mikroorganizmaların ne kadar önemli bir etkiye sahip olduğunu gösterdiğini, bu bulguların ışığında insanlar üzerinde daha ileri düzey çalışmaların yapılması gerektiğini vurguluyor.

    -özlem ikinci
  • henry reich yine fevkalade bir video hazırlamış: http://www.youtube.com/watch?v=ex5y6ovvhe0&html5=1
  • isim babası david strachan adında bir bilim insanıdır.
  • bağırsak immun sisteminin, mukozal bariyer fonksiyonunun ve salgısal ıga savunma sisteminin tamamen olgunlaşması için, yeterli miktarda bakteri ve besin alerjeni ile karşılaşmasına denir.
  • vücudun bağışıklık sisteminin gelişmesi, güçlenmesi için mikrop-virüs gibi etkenler de gerekmektedir ki vücut bu tiplere karşı savunma hazırlayabilsin.

    ispanyol gribini hiç görmemiş ve hiç bulaş yaşamamış zavallı amerikan yerlilerinin ölmesinin sebebi de buydu işte.

    siz, çocuğunuzu mal gibi "omon çocoğom mokrop kopor" diye toprağa, çamura, pisliğe maruz bırakmazsanız kontrollü şekilde ve hasta etmezseniz ileriki dönemde hayatını mahvetmiş olursunuz.
hesabın var mı? giriş yap