işe girmek

• yeni bir iş alma anlamında kullanılır.
  -bugün çok büyük bir işe girdik zengin olacağız zengin, gibi.
• ilk başta güzel gibi gözüken bir olay olsa da sabahları geç saatte kalkmalara, uzun keyifli kahvaltılara ve stressiz günlerinize veda ettiğiniz anlamına gelir üstelik işe alışana kadar çömez muamelesi görmeniz va ortalıklar da şaşkın şaşkın dolaşmanız da cabasıdır
• en az çalıştığınız gündür. akabinde daha, daha akabinde de daha daha çok çalışmaya başlarsınız. işe girmenin işsiz olduğunuz zamanlarda düşündüğünüz gibi her şeyin sonu olmadığını zamanla kavrarsınız. önce erken kalkmaya^* başlarsınız. sisteme entegrasyonunuzun ilk adımı budur. ardından telefon faturanızı kendiniz ödemeye, ilk zam^*la birlikte kiranızı ödemeye, ikinci zamla birlikte daha düzgün bir eve çıkmaya doğru ilerler. bir süre sonra kredi kartınız olur ve artık işten atılma stresi nah boyle omuzlarınıza biner. artık sistemin göbeğinde, en sıkı yerindesinizdir ve işe başladığınız güne geri dönmek istersiniz.
  
  elbette güzel yanları da vardır. artık her anlamda^* özgürsünüzdür. evet her sabah aynı saatte kalkmak zorundasınızdır ama yeni arkadaşlarınız, yeni imkanlarınız, sabit bir telefonunuz, dahili bir numaranız, afilli bir e-mail adresiniz, bir masanız, çekmeceniz vardır.
  
  işten ayrılacağınız gün elinizde olacak kutu^*yu dolduracak özel eşyalar getirmeye başlarsınız. bir kahve kupası, sevgilinizin resminin olduğu bir çerçeve, national geographic takvimi, bir kalemlik, arkanıza asmak için bir homer simpson posteri, bir danzka vodka şişesi ve küçük ıvır zıvırlarla masanızı doldurduğunuzda artık yeni işe giren biri değil, bir buçuk yıldır orada çalışan biri olmuşsunuzdur. bunu da insanların sizin dahili numaranızı hiç tereddütsüz çevirmelerinden anlarsınız.
  
  bir başlangıçtır. hayırlısıdır. yolun açık olsun ânıdır
• gerceklestirdikten sonra onun size girecegini anladiginiz eylemdir.
• tüm gün güneş ışığı görememek, fazla mesaiye kalmak
  ve akabindeki gün sanki eve hiç gitmemiş hissinin uyanması, ulan ben niye bu kadar kasıyorum ki benim şirketim mi demek, çalışmanın kölelik olduğunu anlamak.... sonra sık sık okul günlerinin akla gelmesi, sabahki dersi ekip okula gitmemenin ne büyük bir lüks olduğunu fark etmek....vs. vs.
• ne yaziktir ki ise gitmek ile sonuclanacaktir buyuk olasilikla.
• bir mahkümüyetin başlangıcı için garip bir arzu...
• girdigin isi seviyosan mutluluk verici bir hadise. hergün erken kalkmak, zaman zaman eve geç gelmek koymaz eger mutluysan ortamında..
• bir yere ait olma sevinci ve toplumda saygı görme arzusu.
• uzun bir iş arama dönemi geçirdiyseniz, aylar boyunca başvuru yapıp başvurularınıza "istemiyoruz kardeşim!" diye bile geri dönen olmamışsa, eğer geri dönenler olmuş, milyon tane görüşmeye gitmiş, mülakat tekniklerini yalayıp yutmuş yine de olumlu yanıt alamamışsanız, olumlu yanıt aldıklarınız ya az para ya da kötü olanaklar sunduysa size, işte herşeyin bittiği andır..
  iş başvurusu yapmak yok, kariyernetin sayfasına tekrar girmek yok, cevap beklemek yok, strese girmek yok, mülakatta paniklemek yok, "nerde çalışıyosun sen şimdi?" diye soranlara utanarak ama yine de karizmaya bok sürdürmeyerek "iş arama evresindeyim^*" demek yok...
  budur yaa işe girmek..
  (bkz: thank god)