• 6 kur, 120 ders saati, 13 tense diye iyi yemişler milleti.
    yerinde tespit.
  • durun ben ingilizce öğretmeniyim!

    evet 3 tense ve 200 kelime ile garsonluk yapabilirsin, belki en fazla türkiye'de! başının çaresine bakabilirsin ama derin sohbetler edemezsin, yabancı biriyle arkadaş olamazsın, çeviri yapamazsın, yabancı kitap okuyamazsın, yabancı dizi/film izleyemezsin, herhangi ingilizce bir sınavda (toelf, yds, ielts vs) başarı gösteremezsin, akademik bir şey elde edemezsin. bu sadece ingilizce değil her dil için geçerli.

    basite almayın arkadaşım basite almayın. herkes 3 cümle kurabilince "ben ingilizce konuşabiliyorum yea" moduna giriyor ama en basitinden bir yds'de herkes dökülüyor.
  • ondan sonra akdeniz'e white sea dersin, ortamlarda da anlıyorum ama konuşamıyorum dersin, kim bilecek?
  • ingilizlerin dünyaya bir iyilik yapıp, ingilizcenin bu kadar kolay ve öğrenilebilir olmasından gerek. türkçe'deki gibi '' da mı yoksa de '' mi koyacağım diye düşünmüyorsun.
  • look at to the tabela...
  • ve bu dilin aynı zamanda modern dünyanın son üç yüzyıldır bilim, kültür, sanat ve eğlence dili olmayı başarması? (bkz: yanlış önerme)
  • günaydın... yalnız bunun 1925 yılında zaten yapılmışı var.

    https://en.m.wikipedia.org/wiki/basic_english

    1000 kelime.

    hep hata yaptığımız bir mevzu, zekanın insanın düşünce biçimini nasıl etkilediğini unutmak.

    hadi bir 80 iq'ya sahip biriymiş gibi düşüneyim diyorum. yapamıyorum.

    nasıl nietzsche'nin cümlelerini okurken zekasının hızı ve dışarıdan düşünme yeteneğini hissettiğim anda durduğum yerde başım dönüyorsa, 80 iq sahibi bir garsonun dünyayı algılayış ve düşünüş tarzını (onun zihninin içinden) hayal etmeye kalkmak da başımı döndürüyor.

    oysa dünyada insanların çoğu seksen ve altı iq skoruna sahip.

    100 kelime ile kabus gibi bir ingilizce konuşuyorlar. veya almanca. veya rusça.

    kadınlara sıfır değer veriyorlar. kültürel olarak sıfır bile değiller. yakışıklı değiller.

    ama garson olarak kartvizit bastırmak gibi muazzam yaratıcı fikirler gelebiliyor akıllarına.

    hedef kitleleri de farklı bir zekaya sahip değil ki. son birkaç yılda türkiye'ye gelen zeki turist kaldı mı?

    sonuçta aptallara avantaj sağlayan ve evrimin yasalarını hiçe sayan bir dünya yarattık. bundan onbin veya bin sene önce zeka insanın hayatta kalması ve soyunu sürdürmesi için bir avantajdı.

    şu anda ticarette, politikada, sosyal yaşamda her şey aptal, egoist, ahlaksız ve kötü olanın avantajına kurgulanmış.

    hepsinin sebebi ne biliyor musunuz?

    eşitlik ülküsü.

    fransız devrimi ile,insanların eşit oldukları yanılgısı zihinlere kazındı.

    tabiki 100 kelime bilen kartvizitli garsonlar kazanacak.

    senin de iki elin iki ayağın var onun da.

    üstelik sen işini yaparken, onlar sürü halinde avlanma (hinlik yapma) taktikleri geliştiriyor, sürüsündeki diğer hayvanlarla bilgi ve tecrübelerini paylaşıyor.
  • canim ülkemdeki çogu insan bunu der,
    sonra da gider filmleri dizileri türkçe altyazi ile izler.
    'ingilizce biliyorum' demesine ragmen, dizi sitelerinde
    'altyazi nerde kaldi lan' diye feryat eder.
  • ondan sonra 'arkadaşlar fm 2017 türkçe yama!!! acil!!!' diye ağlıyorlar mk.
hesabın var mı? giriş yap