*

  • en basit tanımıyla messenger'da yazışılan onlarca arkadaş varken kanlı canlı vaziyette görüşülen bir tane arkadaşın olmaması durumudur.
    (bkz: ukte)
  • kimseye zararı olmayan sosyallık
  • asosyalliğin kamuflajı. internet sosyalliği diye birşey yoktur. ya sosyalsindir ya değilsindir. sosyal adam okulda, işte, sokakta, uygun olan tüm ortamlarda, gece ve gündüz zorlamasız sosyaldir. sanal chit chatlerle kendini sosyal sanan adamsa sosyal falan değil korkaktır.konveks ya da konkav olmayan bir aynayla yüzleşmesini ve dışarıya çıkmasını salık verelim kendisine biz iyisi mi.
  • asosyallik belirtisi olarak alginir. lakin durum oyle midir acaba?

    bakalim:
    sosyallik cagimizin kavrami. hemen 50-100 yil geriye gidelim. evet 100 yil, bu daha iyi... yasanilan ortami hayal edin. koyler, kasabalar veya bir mahalle... insanlar ayni, insanlar yakin, insanlar birbirini bilen... sosyal olma ihtiyaci yok, herkes ic ice. gosterebileceginiz tek farklilik "asi"liginiz... onun disinda hepimiz ayniyiz, hepimiz paylasiyoruz... asosyal insan tanimana uyacak cok sey yok... belki sessiz insan var, sayilari ne kadar da az...

    100 yil sonra, gunumuz yani... koca metropoller, koca kentler, internet, insan, okullar... bitmek bilmeyen egitim... isyeri, calismak... her yan insan, her taraf insan dolu... hepsi bir dert icinde, hepsi kosusturuyor... herkes cabaliyor... beklentiler yuksek, hayat "ozlem" dolu. daha iyiye, daha guzele ozlem... 100 yil oncenin paylasimi yok olmus, uste cikanin alttakine bakmadigi, hayalleri icin birbirini cigneyen insanlarin oldugu bir dunya...

    gurultu, bilgi kirliligi... bikkinlik, yilginlik... yapilmasi gerekenler, insanlar... cok fazla insan, cok fazla...

    herkes ayni olamaz. basari herkesin ulasabilecegi bir yerde degil, hayat 100 yil oncesinden zalim... iliskiler 100 yil oncesi kadar masum degil... asklar hayaller ugruna birakilip gidilebilecek bir meta... asiklar aski bilemeyecek kadar kafasi karismis durumda... ve saklanma ihtiyaci...

    insan icinden cikmadan, ama insanlari gormeden, olmasini istediginiz "siz" ile, olmasini istediginiz gibi bir sosyallik... bu internet sosyalligi. hayatla basa cikamadiginizda kactiginiz sosyallik... aksam eve gittiginizde sizi karsilayan sizin gibi internet sosyali arkadaslardan olusan bir dunya...

    onlar sizin gibi... isyerinde isten kacan, evinde sorunlardan kacan, hayatinda kendisinden kacan insanlar... bezginlik... onlarla dalga gecmeyin...
  • gerçek dediğiniz hayatta kimlerle karşılaşırsınız?
    yolda giderken yanınızdan geçenler, iş yerinde yannızda yörenizde çalışanlar, okulda aynı dersi aldıklarınız, alışveriş ettiğiniz esnaf... bunların hepsi bilinçli bir seçimle, kişiyi tanıyıp bilerek değil o an yanımızda oldukları için bizimle. sadece kendi gidebildiğimiz sosyal/ekonomik/kültürel çevreden, sadece o an orada olan insanlar arasından sosyallik sağlanıyor. halbuki internet iş yerinde/okulda/evde vs başka bir iş yapan insanların yaptıkları iş ve bulundukları yerle alakasız olarak, yazılarıyla, sesleriyle... yani düşündükleriyle içinde bulunduğu, sosyal konumdan bağımsız daha farklı bir ortam.

    o yüzden internet sosyalliği "gerçek" hayat sosyalliğinden farklı olarak coğrafi kısıtlamalar olmadan, sosyal ve ekonomik fark nispeten daha az gözetilerek tanışılan insanlarla, fiziksel özelliğin daha az önem arzettiği, ne düşünüldüğünün kelimelerle ifadesinin önem kazandığı, ortak zevk/korku/tepki/eğlence/ideoloji... gibi bir paydada birleşilerek başlatılan daha farklı bir sosyallik. gerçek hayat sosyalliğinden farklı olarak bulunulan ortamın (okulsa okul, işse iş, konserse konser muhabbeti) zorunlu tuttuğu bir çerçevede değil, istenilen her yöne yayılabilecek bir insan kaynağından seçilen bir sosyallik.

    çok sıkıcı bir klişedir. asosyal insan internetten kopamaz, kenidne arkadaş edinemeyen insan sanal hayat kurar vs... sanırsın ki bilgisayarların içinde bize yazı yazıp cevap veren sanal bazı zihinler var, birileri de insanmış gibi onlarla konuşuyor. arkadaş edinemiyor ya yazık, evine robot köpek aiboalıp onu gerçek sanan biri gibi bilgisayarıyla konuşup onu insan sanıyor.
    yahu hepimiz sözlükteyiz, ben gayet gerçek bir insanım. eğer manyak bir komplo dönmüyor, bilgisayarım yıllardır beni kandırmıyorsa, benden başka binlerce gerçek insan da burada her gün bir şeyler yazıyor, okuyor, paylaşıyor. sözlük tek platform da değil msn'den irc'ye aklıma gelmeyen bin tane yol var. internetteki iletişime gerçek değil demek veya herhangi başka bir yerde değil de net üzerinden insanlarla tanışılmasını daha acınası görmek çok manasız.
  • sosyal yaşamın bir yönüdür. farklı bir yaşam şekli değildir.

    tanımı pekiştirmek için biraz alakalı tanımlar üzerinde konuyu irdelemek lazım gelir. şöyle ki;

    sosyallik; toplumla alakalı, toplumsallık gibi kavramlardan oluşur. internet ortamı da toplumsal bir ortamdır ve internetteki insan ilişkileri de sosyal yaşamın bir parçasıdır. dolayısıyla internet sosyal bir ortam olup internet sosyalliği de sosyal hayatın bir çeşididir.

    genelde "internet sosyalliği" ni tanımlamak için kullanılan ancak tanımımızın zıddı olan "internet asosyalliği" yada "sanal asosyallik" kavramları direk kendileriyle çelişen kavramlardır. sebebi ise birden fazla insan faktörünün yani topluluğun yaptığı iletişim ve eylemler tartışmasız sosyal bir olgu iken bunu asosyal kavramının içine sokmaya çalışmaktır. internet sosyal bir ortam iken, buradaki insan ilişkileri kavram olarak asosyal ilişkiler olamaz ve buradaki insanlar da asosyal olamaz. şu belki olabilir; az sosyal insanlar. ancak buradaki az sosyallik sosyal yaşamlarını internette yaşıyor olmaktan değil tüm sosyallik çeşitlerini az uyguluyor olmaktan olabilir. kaldı ki asosyallik internet ile doğan bir kavram değil insanlık tarihi boyunca olan bir kavramdır. asosyal insanlar internete yönelerek asosyalliklerini orada devam ettirmezler, tam tersine asosyalliklerini azaltır ve bunu gerçek yaşama da taşıma cesaretini bulma yolunda ilerlerler.

    teknolojinin gelişmesi, iletişim yöntemlerinin artması ile günümüzde sosyallik; “yüzyüze, karşındakinin kaşını gözünü görerek ve dokunarak yapılan/yapılabilecek eylemler yada iletişimler” olarak tanımlanmaya başlandı. hatalı bir tanımlamadır, yapılmamalıdır. gerçek yaşamda binlerce kalabalığın içinde asosyal kalınabilir. sosyallik bir çok şekilde olabilir. her türlü iletişim şekli sosyalliği sağlayabilir. sesli iletişim, görüntülü iletişim, sesli-görüntülü iletişim, yüzyüze iletişim gibi iletişimin her türü ile sosyallik olgusu gerçekleştirilebilir. insanlar internette sanal robotlarla iletişim kurmamaktadır. bir dönemin maskot şeklinde olan sanal oyuncaklar gibi (sanal bebek, sanal sevgili, sanal bitki, sanal hayvan vs.) elektronik aletlerle de iletişim kurmamaktadır. karşısında yine bir insan bulunmaktadır, yine kendisi gibi bir canlı, yine topluluğu oluşturan insanlar vardır. internet sadece bu iletişime aracılık eden bir araçtır. evet ortam sanaldır ama kişiler gerçektir. sosyallik kavramı ortamdan bağımsız olup tamamen insanlarla alakalı bir olgudur.

    şüphesiz ki önemli bir nokta da internet ortamındaki tercihlerin ve ulaşımın kolaylıkları ve zenginliğidir. kişiler kendi ilgi alanlarına ve zevklerine yada isteklerine göre istediği ortamlara ve diğer insanlara, önünde çok zengin tercih seçenekleri ile kolaylıkla ulaşırlar. bu yönüyle de gerçek yaşamdaki sosyal yaşama göre daha esnek ve isteklere uygun sosyal ortam yakalama imkanı bulunur.

    internet sosyalliğini yaşayan insanlar asosyal insanlar değildir, tam da bunla alakalı olarak asosyal insanlar asosyalliklerini internet sosyalliği ile aşabilirler.

    mutlaka ki insanlar internet sosyalliği ile kendini kısıtlamamalı, sınırlarını sanallık ile çizmemelidir. ha çiziyorlarsa da bu onların asosyalliği değil, sosyal tercih seçenekleridir. saygı duyulmalıdırlar, yadırganmamalıdırlar.
  • internet beni sosyalleştirmiyor. hiçbir zaman bunu hissetmedim. aksine sosyalleştirdiğini hissettiğim anlarda yanlış bir şey olduğunu sezip farklı hissettirecek değişikliklere gittim. sonuçta ne bu? "ben"im. önüme ne düşerse düşsün, bunlar bana sunulan şeyler. haberdar olmam için, sevmem için ya da görmezden gelmem için. ben ortaya ne koyuyorum? ya kendimi (kendi kendimeyken olan kendimi) ya da insanların almasını istediğim şeyi. mezar taşına bırakılan ibrik ve havlu gibi. boşluğa bırakıyorum. var olduğunu varsaydığım belirsiz bir gruba. etkileşim olarak algıladığım çok az şey var. internet paylaşımı da bunlardan biri değil. herkes alırken ya da verirken yalnız.
hesabın var mı? giriş yap