• daha iyisini hak ettiğini düşünenin otur oturduğun yerde ve haline şükret dendiği, değişime/gelişime/yeniliğe kapalı, hedefsiz ve vizyonsuz, sinirli, stresli, mutsuz, kaygılı, kibirli, baskıcı, komşu ne der zihniyetindeki, bireyselliğin ne görüldüğü ne duyulduğu bir toplumdan kimseye fayda gelmez. hatta size faydadan çok zararları olur.

    dünyadan haberi olan, gezen tozan, açık fikirli, yabancı arkadaşları olan, farklı kültürler tanıyan dinden ve batıl inançlardan uzak bireyler ne demek istediğimi anladı, önemli olan da o zaten.

    çözüm mü? hayalleriniz uğruna ailenizden ve çevrenizden uzaklaşıp bağımsız ve risk alan bir birey olarak davranmaya başladığınız an ne kadar zehirli bir toplumda yaşadığınızın farkına varıp doğru yolu bulmak adına gerekli adımları atacaksınız.
    kısaca pılınızı pırtınızı toplayıp bu bok çukurundan siktir olup gideceksiniz.

    ben yaptım oldu. sıra sizde.
  • madem kendini türk toplumuna ait hissetmiyorsun çekip gideceksin dediğim başlık. türk toplumu size ne yaptı da böyle saçma sapan şeyler söylüyorsunuz. her toplumun bazı kötü özellikleri olabilir bunu yine biz türkler olarak değiştirmeli fikirler üretmeli bir şeyleri değiştirmek için çabalamalıyız. en basit olayda sitem edip kendini türk toplumundan hissetmediğini söyleyen insan zaten hiç türk olmamıştır. türklerin tarihini okuduğumuzda ne kadar başarılı bir tarihi olduğu aşikar. o yüzden türk toplumu için bir şeyler yapmak yerine sen gitmeyi seçiyorsan buyur git kardeşim türklük çekip gitmek demek değildir. atatürk’ün bir sözüyle bitirmek istiyorum.
    (bkz: muhtaç olduğun kudret,damarlarındaki asil kanda mevcuttur.)
  • kendimi sadece “yeni türkiye” toplumuna ait hissetmiyorum
  • ben kendimi hiç bir topluma ait hissetmiyorum. türkiye' de ya da diğer ülkelerde de olsam değişen hiç birşey olmayacak. gelenek görenek altında hepimize diretilen şeylerden de nefret ediyorum.
  • içinde yaşadığı topluma yabancılaşmayı çoğu insanda görüyorum. bunu zaman zaman bende yaşıyor, hissediyorum. bunun en önemli sebebi ekonomik ve politik sebepler. benim sebeplerim politik mesela.

    toplumda renkliliği, muhalefeti, ifade hürriyeti ve insan haklarına saygıyı kaldırırsanız, hukukun üstünlüğüne ve adalete olan inancı sarsarsanız yabancılaşma kaçınılmaz hale gelir.

    içinde yaşadığı topluma yabancı diye insanları suçlamayın! bu insanlar bedevî, barbar bir toplumda doğmadılar. medeni, çağdaş, demokratik bir toplumda doğdular, eğitim gördüler ve yaşadılar. bu nedenle de yabancılaşmanın sorumlusu, insanları doğdukları, alıştıkları çağdaş değer ve temayüllerden uzaklaştırıp araplaştırmaya çalışanlardır.
  • olabileceğin en ait olduğun toplum türk toplumudur. artık ne kadar ait hissediyorsan odur. başka yerde sonuç daha iyi çıkıyor diyene inanmıyorum. türk toplumu çok mu süper hayır ama işte insanın yavrusu gibi atsan atılmıyor satsan satılmıyor. evladım dersin ama sevilmiyor. aidiyet problemim var diye düşünmeyin orası bambaşka bi yere çıkıyor.
  • 43 yıldır içinde olmama rağmen yer çekimine bile alışamadığım şu gezegende insanlara alışamadım ki sıra türk toplumuna gelsin.

    sorun herhangi bir topluma alışamamaktır.

    kabullendim, hayırlısı ile bitse de gitsek modundayım.
  • sizi başka bir toplum kabul eder, kendinizi başka bir topluma ait olabilir sanıyorsanız yanılıyorsunuz.

    dünyada türk'e "gel sen de bizdensin." diyecek bir başka toplum yok.
  • ben hic bir topluluga ait hissetmiyorum. ne olcak simdik ? mevzu sadece turk mevzusu degil ki. mevzu büyük yani.
  • benim için; sadece toplumla sınırlı kalmayıp yaşadığım bu çağa ait hissetmeme durumudur. nedendir bilmem hep yanlış çağda doğmuş olmanın hüznü var içimde. yani zibilyon tane çağ var yahu. neden bu çağ? tam bir tüketim çılgınlığının hüküm sürdüğü bu çağ? ne ait olabiliyorum ne de ayak uydurabiliyorum. üstelik bu toplumda!!
    hem çağın hem de toplumun içinde günlük rutinlere bağlı şekilde yaşıyoruz. çok farkında değiliz lakin; ben pek çoğumuzun bırak kaliteli yaşamayı, yaşamak istediğine bile emin değilim.
    hiç böyle bir fırsatım olmayacak biliyorum ama eğer seçme şansım olsaydı kesinlikle 80’li yılları en üst tercihime yazar ve o çağda doğmuş yada gençliğini sürdürüyor olmanın mutluluğunu yaşardım sanırım. zira hiç bir şekilde alakamın olmadığı sadece kendi araştırmalarımla bir şeyler öğrendiğim o zamanları özlememin başka bir açıklamasını bulamıyorum..
hesabın var mı? giriş yap