keson

• (bkz: zigon)
• sürekli (geçici olarak inşa edilmeyen) bir binanın önemli bir bileşeni olup, önceden belirlenmiş bir derinlikte kazma ve yerleştirme amacıyla zemin veya suyun içine gömülen yapıdır.özellikle inşaat sektöründe sıklıkla konusu geçer.
• idari işlerden çekmece diye talep edilince genelde anlaşılmayan çekmecelerden oluşan dolap.
  
  kaynağı nedir kökeni nedir bilemem. ama ben key zone'u uygun buldum kendimce. ^*neden cunku anahtar ıvır zıvır kalem atiliyo icine...
  
  şifonyer, komodin, etajer amma da çeşidi varmış...
• tdk 'da göremediğim için türkçe'ye geçmemiş olarak kabul ettiğim, ilk defa bugün duyduğum ancak entel kesim tarafından pek bi kullanılan bir kelimedir. buram buram fransızca kokmaktadır.
• işyerindeki statü sembollerinden.
  "tek kesonu olanla çift kesonu olan aynı olur mu hiç?"
  (bkz: credenza)
  
  temelde işyerlerinde çalışma alanı sayılan masalara yük binmesin diye ıvır zıvır ve de kıvırı içine gömmemiz beklenen sandıklı mezarlardır. inanmıyorsanız birinin kesonunu karıştırın bakın. (gerçi siz bana bakmayın. bu bir suç olabilir. keson bir demirbaş olsa da içi belki de özel mülkiyete girer kim bilir? hem önemli bir evrak ararken iş arkadaşının kullanılmış prezervatifi ya da tamponuyla karşılaşmayı kim ister ki...)
• işyerlerindeki çekmeceli ve de kıdem belirteci olan küçük dolap olur kendileri. ne kadar kesonunuz varsa o kadar amirsinizdir...
• ortalama 3 çekmeceden ibaret tekerlekleri olan ofis malzemesi.
  diz, baldır, bacak vs. uzuvlarınızı çarpıp morartmak için idealdir.
• keson bildiğin; çekmeceli, küçük, yerden bitme dolaptır.
  
  ahşap olanı var, öğrenci yurdu tarzında sac levhalardan yapılanı var.
  
  abartmayın yok piramit, yok perspektif.
  
  keson lan bu.
• italyancası cassone olan. kasa anlamına geliyor.
• inşaat terimi olanın ingilizcesi caisson'dur.