• büyük olasılık kiracısı ve 2-3 evi olan yazar hezeyanıdır.
  • eğer kira parası kadar bankaya aylık ödeme yapılacaksa kredi ile ev alınması mantıklıdır. ancak kiranın çok daha üzerinde aylık taksit ödeyerek ev almaya çalışmak tabiki mallıktır. önce bir ödediğin faiz miktarına bakacaksın. misal geçen bir arkadaş kredi çekmiş dedim toplam kaç lira ödeyeceksin, 700 bin kadar dedi. adamın aylık ödemesi 6 bin liraya yaklaşıyor. renk vermeden olay yerinden uzaklaşmaya çalıştım. ama haline de acayip üzüldüm.

    iyisi mi siz etrafınızdakilerin gazına gelmeyin. kredi ile ev sahibi olmadan önce oturun kısa bir hesap yapın. aylık ödemeniz ne kadar olacak, bankaya ev parası dışında kaç lira faiz ödemiş olacaksınız, evinizin 10 yıl sonraki değeri yaklaşık ne kadar olacak vb. sadece sakin kafayla bir düşünün derim.
  • kira ödeyerek elde ettiğiniz şey bir hizmet alımıdır. hizmetler geçicidir ve o an fayda sağlar *. bu durumda hizmet süresinin bitiminde sahip olduğunuz bir şey yoktur.

    fakat aynı parayı * ev kredisi olarak öderseniz bir süre sonra bir mal'a sahip olursunuz. burada mal ve hizmet kavramları yazar tarafından elma ile armutu toplar gibi ölçülmeye çalışılmış.
  • kira parası boşa gitmez amacı onun yatırım yapmaktır. kirayı ödeme durumuna göre boşa gitmemiş bir ücret olarak düşünebilirsin sonrasında öldüğünde ailende ki kişilere bırakmak istemediğin bir paran varsa git kirada kal.

    kimse 10-20 yıl kredi ödemek istemez şu anda da çoğu insan 10 yıllık kredi ile ev alıyor. 10 yıl sonra ne olacağın belli değil mantık olarak boş diyebilirsin ama sadece kendini düşünüyorsan haklı olabilirsin. diğer türlü mantıklı bir açıklama değil
  • bu tarz hesaplar yaparak kredi cekip ev almanin da, kirada oturmanin da avantajli oldugu ortaya konabilir. bence burda asil mesele sahip olma duygusunun, kendi evinde oturmanin verdigi haz. bu olayin antropolojik/sosyolojik bir tanimi da vardir mutlaka.
  • kira parası o evin değerinin aylık reel faizini aştığı takdirde boşa giden bir para olarak değelendirilebilir. tabi daha iyi yatırım imkanlarınız yoksa.

    örneğin 100.000 tl'lik bir evde oturuyorsunuz, 100.000 tl'nin dolar bazında aylık faizi %3'ten 250 tl'dir. (burada evin her sene en az enflasyon kadar değerinin arttığını varsayıyoruz. yoksa tl faizi %10 civarlarında olmakla beraber enflasyon %7 olduğu için paranız gerçekte %3 faiz getirmektedir). yani 100.000 tl'lik eve 250 tl'den fazla verdiğiniz tutar boşa gitmektedir diyebiliriz. eğer siz 100.000 tl'yi faize koymaktan daha iyi değerlendirebiliyorsanız, yani %3 yerine %6 kazanabiliyorsanız o parayı eve bağlamak yerine, ayda 500 tl'ye kadar kira ödemeniz daha mantıklı gözükmekte.
  • adalet seviyesi düşük toplumlarda tapu sahibi olma ihtiyacı tek güvence olduğu için barınma ihtiyacının giderilmesini ona sahip olmaya çalışarak ya da kiralayarak çözmenin aynı kefede değerlendirilmemesi sonucu oluşan durumdur.
    insan bir şekilde barınma ihtiyacını gidermelidir ve bunu ya onu kiralayarak ya da satın alarak yapar. sonuç da satın almış da olunsa başka bir ihtiyaç giderilmesi için yine başka bir kaynak ihtiyacı doğmaktadır.
    ülkemizde konut bir yatırım enstrümanı olarak görülür hatta daha öncesinde "bu memlekete güven olmaz bir evin bari olsun" romantizmi her şeyin önünde gelir ve bu nedenle borç harç sıkış tepiş bir şekilde ev sahibi olunmaya çalışılır. bu durum da konuyu kiranın çöpe atılan para olarak görülmesine sebep olur.
    basit bir örnek: evin kirası 1000 tl,satın almak isteseniz 240.000 tl diyelim bugünün koşullarında bu ev için 60bin tl peşin vermeli ve 10 yılda aylık yaklaşık 2.500 tl taksit ödemeniz gerekir. on yıl sonra bu eve sahip olursunuz ama hem peşin sermayenizi harcamış hem de ayda 1500 tl fazla ödemiş olursunuz. tabi burada evin fiktif değer artışları,reel getirisi önemli hale geliyor ancak bu getirileri özellikle türkiye gibi bir yerde öngörmeniz mümkün değil.
    bu gider takvimi yerine alternatif bir sistem koysanız,bir depo satın alıp kiraya verseniz,bir iş makinası alıp kiraya verseniz ya da bir iş kursanız ve 60bin peşin aylık 2500 ödeme ile size bu iş ayda 1000 tl ve üzeri kazandırıyorsa ev almaktansa bu işi yapmak daha mantıklıdır.
    sonuçta barınma ihtiyacınızı karşılamış olursunuz.
    tabi bu kafada düşünceyi türkiye'de yapmak ve anlatmak çok zor. o nedenle herkes işi gücü bırakıp konut yapmaya çalışıyor.
  • -captain here-
    kira mı ev sahibi olmak mı üzerinde zamanında oturup düşünmüşler ve bir formül ortaya çıkarmışlar.

    kaynağı biraz aradım ama bulamadım, lakin formül aklımda. 15 yıl ödenecek kira bedeli eğer evin değerinin üzerindeyse o evi almak mantıklı, evin değerinin altındaysa kirada oturmak daha mantıklıdır.

    şöyleki;

    t = kira bedeli.

    t çarpı 12 çarpı 15 = 15 yıl sonunda ödeyeceğiniz toplam kira bedeli.

    canlı örnek;

    t = 1200

    1200 x 12 x 15 = 216.000, 15 yıl sonunda bu eve vereceğiniz kira 216.000 tl, evin değeri bu değere yakınsa evi satın almak mantıklı değil mi?

    not: kaynağı bulabilirsem eklerim, yıllık kira artış oranı bu formülde bir önem teşkil etmiyor.

    not2: 15 yıl sanırım şimdilerde 18'e filan çıkmıştır.

    -captain here-
  • konut kredisi kullanmış bir kişi eşit taksitli kredisi ile kredi vadesi boyunca mutlu mesut yaşar. ne ödeyeceği bellidir. kalıcısındır.

    kira nedir peki?

    kira acıdır, kira ızdıraptır. 1.500 tl ile başladığın kira maratonu 3 yılın sonunda aksi ev sahibinin standart yüzde on zam tarifesi ile 2.000 tl yi bulabilir. geçicisindir.

    en nihayetinde; kira parasının boşa gittiğini zannetmeye zannetmeye bakarsın ki elde avuçta hiç bir şey kalmamış. işte o fena.
  • ciddi ciddi söylüyorum; kapitalizmin güya müslüman halkın beynine soktuğu saçma sapan bir düşüncedir.

    bu mallar kiraya verdikleri parayı zarar sayar ancak kendi oturacakları ev için aldıkları bankaya kredinin %40 fazlasını ödemeyi kâr sayarlar.
hesabın var mı? giriş yap